PİRHA– Ülkede yaşanan ekonomik krizin getirileri ile birlikte belirlenen asgari ücret ilgili konuşan KESK Eş Genel Başkanı Mehmet Bozgeyik, “Ciddi bir kriz sürecinden geçiyoruz ve krizin giderek derinleşeceği 2019 yılında milyonlarca asgari ücretli çalışan yine açlıkla, sefaletle, yoksullukla baş başa kalacak” dedi.
KESK Eş Genel Başkanı Mehmet Bozgeyik, yaşanan ekonomik kriz ve asgari ücret tespit komisyonunun 2019 yılında geçerli olmak üzere uygulanacak askeri ücrete ilişkin PİRHA’ya konuştu. Asgari ücretin işçilerin ihtiyaçlarını karşılamadığını belirten Bozgeyik, 2019 yılında ise ciddi ekonomik daralmaların yaşanacağı vurguladı.
“ÇALIŞANLAR YİNE AÇLIK VE SEFALETLE BAŞ BAŞA”
Bozgeyik, “Aslında bu açıklanan asgari ücretin işverene maliyetinin 1.829 TL olduğunu burada ifade etmek gerekiyor. Asgari geçim indirimi yani devletin işverene yapmış olduğu 191 liralık katkı ile birlikte asgari ücret net 2.020 olmuştu” diye konuştu. Var olan bu asgari ücretin açlık sınırının bile altında olduğunu, insanca yaşayacak temel gıda, beslenme, kira, konut, eğitim, sağlık harcamalarının sürdürülebilmesi noktasında yetersiz olduğunu dile getiren Bozgeyik, şunları vurguladı:
“TUİK rakamlarının bile çok çok altında bir ücret belirleyerek 2019 yılında milyonlarca asgari ücretli çalışılanların yine açlığa, sefalete, yoksulluğa, yoksullukla baş başa bırakacak bir belirleme yapmışlardır. Doğal olarak Türkiye’deki bu asgari ücret belirleme komisyonu aynı zamanda anti demokratik bir komisyondur. Çünkü bu komisyonda hükümet temsilcileri ve üye sayısı en fazla olan işçi sendikası ve yine işveren sendikasının beşer kişiden oluşan 15 kişilik bir komisyon belirlemiş. Doğal olarak orada Türkiye’de sadece bir işçi sendikası konfederasyonu bulunmamaktadır. Yine yüz binlerce üyesi olan farklı işçi sendikaları konfederasyonlarının da bu asgari ücret tespit komisyonunda yer almaması antidemokratik bir belirleme olarak değerlendirebiliriz.”
“ASGARİ ÜCRET İHTİYAÇLARI KARŞILAMADI”
Yine İLO (Uluslararası Çalışma Örgütü) 131 ve 135 sayılı asgari ücret belirleme ilkelerinin de Türkiye hükümeti tarafından uygulanmamış olmasına değinen Bozgeyik, asgari ücretin belirlenirken tek bir kişinin esas alınamayacağının altını çizdi.
Bozgeyik, belirlenen asgari ücret rakamının hem işçilerin hem kendi sendikalarının ihtiyaçlarını karşılamadığını söyleyerek, “Sonuçta asgari ücret belirlenirken bir hanedeki çalışan bir işçi eşi ve en az iki çocuğu üzerinden bir ücret tespitinin yapılması gerekiyor. Bugün Türkiye’de hem TUİK’ in hem işçi sendikaların hem bizim yapmış olduğumuz araştırmalarda da bugün yoksulluk sınırının dört kişilik bir aile için 6200 rakamlarını aştığı bir süreçle karşı karşıyayız. Biz KESK olarak daha önceden de asgari ücret belirlenirken 2.800 TL olması İle ilgili görüşlerimizi kamuoyuyla paylaşmıştık. Oysa açıklanan rakam açısından baktığımızda bunun çok çok altında kaldığını bir de 2019 yılında var olan ekonomik krizin derinleşeceği enflasyonun daha fazla artacağı, işsizliğin daha fazla yükseleceği noktasında da TUİK’ in açıklamış olduğu rakamlar ortada” diye ifade etti.
“2019’DA EKONOMİDE CİDDİ DARALMALAR YAŞANACAK”
2019 yılında ciddi ekonomik daralmaların yaşanacağının altını çizen Bozgeyik, son olarak şunları ifade etti:
“Eylül ayı İtibari ile Türkiye’de %11.4’e varan bir işsizlik rakamıyla karşı karşıyayız. Yine tarımda, inşaatta her geçen gün daha fazla bir daralma, 500 bine yakın işsiz, tarım ve inşaatta çalışanların işsizlikle yüz yüze kaldığı bir dönem olarak değerlendiriyoruz. O nedenle de 2019 yılında özellikle kamu emekçilerine yapılacak ücret artışının da var olan hükümetin ve memur Sen’in belirlemiş olduğu %4 rakamının üzerinde gerçek enflasyon üzerinde de kamu emekçileri reel kayıpları giderecek bir ücretin belirlenmesi gerek diye burada ifade etmek istiyoruz.”
Cebrail ARSLAN/ANKARA
Yoruma kapalı.