Alevi Haber Ajansi

‘Biz bu toprakların üzerinde yaşadık altına da gömülmek istiyoruz’-VİDEO

PİRHA-  Sivas Divriği’nin Mursal köyündeki altın madeni aranmasını protesto eden Divriği Kültür Derneği, “Bu bir insanlık davasıdır, var olma davasıdır. Biz bu toprakların üzerinde yaşadık altına da gömülmek istiyoruz” dedi. 

Sivas Mursal’da yapılmak istenen altın madenine karşı İstanbul Tünel’de bir araya gelmek isteyen Divriği Kültür Derneği üyelerine polis izin vermedi. Görüşmelerin ardından sadece dernek başkanı ve vekiller ile birlikte önce tünelde kısa bir açıklama ile üyelerin dernek binasına çağırdılar. Ardından dernek binasının bulunduğu Suriye Pasajı önünde basın açıklaması yaptılar.

“Suyuma toprağıma Divriği’ye dokunma”, “Divriği halkındır halkın kalacak” dövizlerinin açıldığı açıklamaya Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) milletvekili Ali Şeker, Halkların Demokratik Partisi (HDP) milletvekilleri Oya Ersoy ve Ali Kenanoğlu ile Hubyar Sultan Alevi Kültür Derneği Başkanı Aydın Deniz destek verdi.

Basın açıklamasını Divriği Kültür Derneği Başkanı Cafer Yıldız yaptı. Yıldız, altın arama faaliyeti yapılmak istenen Mursal’ın Divriği’nin yegane su kaynağı olan bir bölgesi olduğunu söyledi. “Divriği’nin içme suyu ve tarımsal sulama suyu bu bölgedeki barajdan sağlanmaktadır. Aynı zamanda tarımsal üretimin ve hayvancılık faaliyetinin yapıldığı bir bölgedir. Divriği’nin yaşam kaynağıdır. Can damarıdır” diyen Yıldız bu altın madeni işletmesinin kurulması ile yapılmak istenen içme suyu projesinin çöpe gideceğini vurguladı.

“KİMYASALLAR İÇME SULARINA KARIŞIYOR”

Altının sondajlarla aranması sırasında sondaj kimyasallarının fay kırıklarından yer altı karışması le içme sularının kirlenme riskinin oluşacağını ifade eden Yıldız sözlerine şöyle devam etti:

“Ayrıca işletme sürecindeki ve patlamalar ile ortaya çıkan toz ve gürültü Mursal dahil bölgedeki köyleri yaşanılamaz hale getirecek ve bölge insansızlaşacaktır. En önemlisi altının topraktan ayrıştırılması sırasında kullanılan siyanürün toprağa sızması, su kaynaklarına karışması ise telafisi mümkün olmayan zararlar verecektir. Biz Divriğililer olarak bu faaliyete karşıyız. Yaşamımızı, suyumuzu, toprağımızı savunacağız. Bir ton toprakta muhtemel bir gram altını bulmak için vazgeçilmez yaşamsal bir değerlerimiz olan doğamızın, suyumuzun, sağlığımızın yok edilmesine izin vermeyeceğiz.”

“MURSAL’DA ADI KONULMAMIŞ BİR SIKIYÖNETİM MEVCUT”

Mursal Tetkik Arama ekiplerinin Temmuz ayı sonunda köye girme girişimleri Divriğililerin müdahalesi ile engellendiğini hatırlatan Divriğili dernekler, vakıflar ve Mursal Muhtarlığı bir araya gelerek Mursal Dayanışma Platformu’nu oluşturarak kamuoyunu bilinçlendirme çalışmaları yaptıklarını söyledi.

Bugün Mursal bölgesinde adı konmamış bir sıkıyönetim ortamı mevcut olduğunu ifade eden Yıldız, Mursal’da yapılmak istenen altın madenine karşı mücadelelerini sürdüreceklerini vurguladı.

“SÖMÜRGE MADENCİLİĞİNE KARŞIYIZ”

Yıldız şöyle konuştu:

“Yasa diyormuş ki, eğer toprağın altındaki ekonomik değer üzerindekinden fazlaysa maden işletilebilirmiş. Bu, insandan, kültürel değerlerden, duygudan, doğadan uzak rantçı yaklaşım asla kabul edilemez. Anayasanın 56. Maddesi devlete ve yurttaşa sağlıklı bir çevrede yaşama olanaklarının sağlanması için yükümlülükler vermiştir. Bizler Yurttaş olarak toprağımıza, havamıza, suyumuza, sağlığımıza, yaşamımıza doğrudan saldırı olarak değerlendirdiğimiz bu girişimi reddediyoruz ve anayasadan, evrensel insan haklarından aldığımız meşru müdafaa hakkınızı sonuna kadar kullanacağız. Toprak olmadan vatan olmaz. Topraklarını koruyan ve savunan bir halk olmazsa devlet var olamaz.

Tamamen yabancı sermayeli maden şirketlerinin menfaatine olan devletimize ve topluma bir faydası olmayan ve telafisi mümkün olmayan sosyal yaralar açacak olan sömürge madenciliğine karşıyız. Merhum Ozan Ali Kızıltuğ’ın Yama Dağları ve köylerden alacağı ortada dururken onun mezarını da buradan söküp atacak olan bu sömürge madenciliğine karşıyız. Direneceğiz.”

“BU SES BİZİM, BU TOPRAK HEPİMİZİN”

“Bu direniş siyaset üstü, inanç üstü bir direniştir. Bu bir insanlık davasıdır, var olma davasıdır. Bu mücadelede tüm duyarlı kamuoyunu ve tüm Divriğilileri yanınıza görmek istiyoruz. Biz bu toprakların üzerine yaşadık altına da gömülmek istiyoruz. Biz Divriği’yi geçmiş medeniyetlerden emanet aldık, geleceğe, çocuklarımıza, torunlarımıza emanetleri ile birlikte miras olarak bırakmak kararlılığındayız. Atalarımızın bize bıraktığı bu aziz hatıraya saygı gösterilmesini istiyoruz.

Devletimizden bu hassasiyetlerimizi dikkate alarak bu faaliyetten vazgeçmesini, huzursuzluğumuzu ortadan kaldırmasını talep ediyoruz. Bizim madenimiz kirlenmemiş yüreklerimizde. Bu ses bizim, bu davet bizim, bu topraklar hepimizin.”

PİRHA/İSTANBUL

 

 

Bunları da beğenebilirsin

Yoruma kapalı.

Web sitemiz, deneyiminizi daha iyi hale getirmek amacıyla çerezler kullanmaktadır. Bu durumda herhangi bir sıkıntı yaşamayacağınızı düşünüyoruz, ancak isterseniz çerezleri devre dışı bırakma seçeneğiniz her zaman mevcuttur. Kabul ediyorum devre dışı bırak