PİRHA-Cumartesi Anneleri eyleminin 625. haftasında 21 Mart 1995’te gözaltında kaybedilen Hasan Ocak anıldı. Ocak Ailesi adına konuşan Hasan Ocak’ın ağabeyi Hüseyin Ocak “Bırakılan mücadele kaybedilmiş bir mücadeledir” dedi.
Cumartesi Anneleri eyleminin 625. haftası bugün Galatasaray Meydanı’nda gerçekleşti. 625. haftada 21 Mart 1995’te gözaltında kaybedilen Hasan Ocak anıldı. Eylemde “Failler belli kayıplar nerede?” pankartı açıldı. Pankartın üzerine kırmızı karanfiller, barışı temsilen beyaz tülbentler ve Hasan Ocak’ın resimleri, eşyaları ile bağlaması konuldu. Eyleme kayıp yakınları ile birçok insan hakları savunucusu katıldı.
22 senedir Galatasaray Meydanı’nda oturan Hasan Ocak’ın annesi Emine Ocak, “Sadece Hasan için değil, herkes için oturuyorum burada. Adalet istiyorum” dedi.
“BURADA MÜCADELE KARDEŞLİĞİ OLUŞTURDUK”
Aileler adına konuşan Rıdvan Karakoç’un ağabeyi Hasan Karakoç, 22 yıldır burayı kendilerine mesken ettiklerini belirterek “Israrlı aramalarımız sonucu Rıdvan Karakoç ve Hasan Ocak’ı bulduk. Ama katillerini bulamadık. 22 yıldır burada mücadele, başkaldırı kardeşliği oluşturduk. Bulunamayan insanların akıbetini ortaya çıkarmak için buradayız” şeklinde konuştu.
Konuşmasında Cizre’de ve Sur’da yaşananlara da değinen Rıdvan Karakoç “Bizimki katledilenlerin, mazlumların kardeşliği. Bir de Yezitlerin, Nemrutların, Firavunların oluşturduğu zulmün kardeşliği var” dedi.
“GALATASARAY BİZİM MEZARIMIZDIR”
Ocak ailesi adına konuşan Hasan Ocak’ın kardeşi Hüseyin Ocak Hasan’ın bir Newroz günü gözaltında kaybedildiğini söyleyerek “Bu vesile ili herkesin Newroz’unu kutluyorum” diye konuştu. Hasan gibi yüzlerce insanın gözaltında işkenceyle öldürüldüğünü ifade eden Hüseyin Ocak “İşkence bir insanlık suçudur. Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nda da işkence insanlık suçudur” şeklinde vurguladı. “Bırakılan mücadele kaybedilmiş bir mücadeledir” diyen Hüseyin Ocak “Son kayıp bulununcaya kadar Galatasaray bizim mezar yerimizdir” dedi.
“GERÇEKLERİN ÜSTÜNÜ ÖRTMEYE ÇALIŞIYORLAR”
Hasan Ocak dosyasının avukatı Gülseren Yoleri, Hasan Ocak davasında 22 yıllık bir hukuki süreç olduğunu kaydetti. Yoleri, davanın ilk haftalarından itibaren Hasan’ı gözaltında gören tanıkların ortaya çıktığını ancak savcıların bütün suç duyurularına takipsizlik kararı vererek gerçeklerin üstünü örtmeye çalıştıklarını vurguladı.
22 yıl sonra Sulh Ceza Hakimliği tarafından yapılan itirazın kabul edildiğini belirten Yoleri, “Hakimin dava açılması gerekirken açılmaması hukuka aykırıdır” dediğini kaydetti. Yoleri, 22 yıldır sadece hukuki bir mücadele sürdürülmediğini, Hasan’ın giderken bir mücadele alanı oluşturarak gittiğini ve Hasan gibi bütün kayıpların mücadele azmi yaratarak gittiklerini belirtti.
Ocak ailesi adına Hasan Ocak’a Maside Ocak seslendi:
“Her Newroz’da sana dair bir muştu bekleriz,
Kawa’nın karanlığı yırtan meşalesiyle!
Ellerimizde resminle işlenmiş adalet bayrağı,
Sokaklarda; unutmama, affetmeme, vazgeçmeme çığlığımızla.
Hala gelmese de beklediğimiz haber,
Çaresizliğe teslim olmadık asla.
Senin hamaratlığını kuşanıp;
Sabrını umutsuzluğa ilaç,
Anılarını karamsarlığa barikat yaptık her zaman.
Artan özlemindir büyüten adalet umudumuzu.
Dinmeyen arayışındır korkutan zulmün sahiplerini.
Şimdi onlar şaşkın bir çaresizlikle, suçlarını örtme telaşındalar.
Hakikati karartmalarına, katillerini aklamalarına izin vermeyeceğiz.
Gözaltında kaybedilişinin 22. yılında seni özlemle, sevgiyle anıyoruz.
Daima bizimlesin. Daima seninleyiz.”
“BAĞIMSIZ YARGI HUKUK DEVLETİNİN OLMAZSA OLMAZIDIR”
Basın açıklamasını Cumartesi insanlarından İsminaz Temel okudu. Temel “Bağımsız ve tarafsız yargı, hukuk devletinin olmazsa olmaz koşuludur. Yargının hak ve özgürlüklerin güvencesi olmadığı yerde, hukuk devletinden söz edilemez” dedi.
Yargının hukuku uygulama ve adaleti sağlama görevini yerine getirmediğini belirten Temel, Hasan Ocak dosyasında tüm şahit ve delillere rağmen adil bir hukuki süreç işletilmediğini vurguladı.
“TÜM GİRİŞİMLERİ SONUÇSUZ KALDI”
Açıklamada Temel ayrıca şunları da belirtti: “Sosyalist kimliğiyle bilinen Hasan Ocak İstanbul/Avcılar’da yaşıyordu. 21 Mart 1995 tarihinde annesini arayarak akşam eve geleceğini söylediyse de gelmedi. Ailesi ondan bir daha haber alamadı. Hasan’ı bulmak için İstanbul Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şubesi ve İstanbul Devlet Güvenlik Mahkemesi Savcılığı’na başvuran aileye ‘Gözaltına alınmamıştır’ cevabı verildi. Ailesi her yerde Hasan’ı ararken onun cansız bedeninin tüm resmi makamlardan geçirilip, gizlice Altınşehir Kimsesizler Mezarlığı’na ‘meçhul kişi’ olarak defnedildiği açığa çıktı. Bundan sonraki süreçte Ocak ailesinin tüm hukuki girişimleri sonuçsuz kaldı.”
Haber Merkezi
Haberin Videosu
Yoruma kapalı.