Alevi Haber Ajansi

Berkin Elvan davası: Bizler anne değil miyiz?-VİDEO

PİRHA- Bugün 14. duruşması görülen Berkin Elvan davası 13 Kasım’a ertelendi. Duruşmada söz alan anne Gülsüm Elvan, “Önceden çocuklar terörist ilan ediliyordu şimdi anneler karşı karşıya getiriliyor. Onlar anne de biz anne değil miyiz?” dedi. 

HABERİN VİDEOSU

Gezi Direnişi sırasında İstanbul Okmeydanı’nda polisin attığı gaz kapsülüyle başından yaralanarak hayatını kaybeden Berkin Elvan’ın 14. duruşması bugün Çağlayan’da bulunan İstanbul Adliyesi 17. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü.

Elvan ailesi ve avukatlarının hazır bulunduğu duruşmaya CHP İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, HDP İstanbul Milletvekili Oya Ersoy, Cumartesi Annelerinden Hanife Yıldız ve birçok kişi katıldı.

“BİZLER ANNE DEĞİL MİYİZ?”

Duruşmada ilk sözü alan Anne Gülsüm Elvan, annelerin karşı karşıya getirildiğine vurgu yaparak şunları belirtti:

“Bir türlü sonuçlanmayan bir duruşma. Nereye gönderiliyorsak reddediliyoruz. Neden reddediliyoruz? Önceden çocuklar terörist ilan ediliyordu şimdi anneler karşı karşıya getiriliyor. Onlar anne de biz anne değil miyiz? Ahmet Atakan’ın daha açılmamış duruşması var. Onun annesi anne değil mi? Ethem Sarısülük, Hasan Ferit Gedik, Dilek Doğan’ın anneleri anne değil mi? Cumartesi Annesi Hanife Anne tek çocuğunu verdi kemiklerini arıyor, o anne değil mi? Mahir Ünal diyor ki ‘acının gözyaşının rengi yok’. Alevisi, Sünnisi, Çerkezi yok. Gezi’de öldürülen çocukların hepsi Alevi değil mi? Neden bunların cevaplarını alamıyoruz? Rabia Naz’a ağladı o 17 yaşındaydı benim oğlum 14 yaşındaydı. Karşılaştırmaksa biz anne değil miyiz? Kaçıncı duruşma oldu bu. Katil orada belli. Panzer 6 yaşında bir çocuğu ezdi onun annesi anne değil mi? Neden yarıştırıyorlar annelerin acılarını. Biz artık yargı istiyoruz ceza verilmesini istiyoruz. Daha kaç evladımız gidecek, ne kadar kan dökülecek? Artık yeter. Başınızı yastığa koyarken rahat uyuyabiliyor musunuz? Benim oğlum daha çocuktu. Karnesini aldı daha diplomasını alamadı. Çocuklarınızın yüzüne bakarken benim çocuğumu hatırlayın. Varsa vicdanınız sizi onunla baş başa bırakıyorum.”

Konuşmasının ardından anne Gülsüm Elvan ve baba Sami Elvan duruşma salonundan dışarı çıktı.

“KATİL BELLİ YENİ BİR RAPORUN BEKLENMESİNE GEREK YOK”

Avukat Çiğdem Akbulut da şu an yargılanan sanığın Berkin Elvan’ı öldüren polis olduğuna emin olduklarını kaydederek şunları söyledi:

“Dosyanın şu anki haliyle yargılanan sanığın Berkin’i öldüren polis olduğuna eminiz. Yeni bir raporun beklenmesine gerek olmadığını düşünüyoruz. Soruşturmanın başından bu yana bu dosya gittiği her kurumda ret yedi geri döndü. Mevcut dosyalarda zaten katil belli. Beklemeye ihtiyaç olduğunu düşünmüyoruz. Katilin hak ettiği cezayı alması gerekiyor. Daha yargılanmasına hiç başlanmamış Ahmet Atakan var. Bir umut kırıntısı varsa belki buradan çıkacak karar diğer mahkemelere de umut olacak. İlla da raporu istiyorsanız elinizdeki hukuki gücü kullanarak ara kararlar oluşturmanızı ve yakın bir tarihe gün vermenizi istiyoruz.”

Sanık avukatları dosyanın rapordan dönüşünü ve tanıkların beyanlarının alınmasını istedi.

BİR SONRAKİ DURUŞMA 13 KASIM’DA

Mahkeme başkanı “Biz de bir an önce karar çıksın diye uğraşıyoruz. Toplumsal olay olunca araştırması, rapor alması gibi bazı şeyler güç oluyor.” dedi. Dava 13 Kasım saat 10.00’a ertelendi.

“‘EMRİ BEN VERDİM’ DİYENLERDEN SÖZ DAHİ ETMİYORUZ”

Duruşmanın ardından adliye önünde açıklama yapan avukat Can Atalay ise şunları kaydetti:

“Bu dosyada tetiği kimin çektiği, bu ülkenin eşitlik, özgürlük, adalet umudunun çocuğunu kimin öldürdüğünü herkes biliyor. Tetiğin kimin tarafından çekildiğine ilişkin hiçbir kuşku yok. Tetiği çeken 2. zetçi, Fatih isimli polis memuru. Sadece tetiği çeken için ceza verilmesini konuşuyoruz bu dosyada. ‘Emri ben verdim’ diyenlerden söz dahi etmiyoruz henüz. Sadece tetiği çekene ceza vermek konusunda bu kadar tereddüt eden bir yargı, koruyan koskoca bir bürokrasi var. İç işleri bürokrasisi, Emniyet Genel Müdürlüğü’ne, Jandarma Genel Komutanlığı’na, TRT’den aklınıza gelebilecek bütün bürokratik mekanizmalara kadar.

“GEZİ DİRENİŞİ’NİN EN ÖNEMLİ DOSYASI”

Bu dosya Gezi Direnişi’nin en önemli dosyasıdır belki de. 14 yaşında bir çocuğun güpegündüz, sokak ortasından polis tarafından öldürülmesini konuşuyoruz. Katillerinin 6 yıldır korunmasından ve bu ülkedeki yaraların ne kadar derinleştirdiğinden söz ediyoruz. 13 Kasım’da da burada olacağız. Dosya ne kadar sürüncemede bırakılmaya çalışılırsa çalışılsın, davalarımızın peşinde olacağız.”

“BENİM ÇOCUĞUMA NASIL HESAP VERECEKSİN”

Atalay’dın ardından söz alan Gülsüm Elvan duruşma salonundaki sözlerini yineleyerek şunları ekledi:

“Annelerin acılarını karşı karşıya getirmesinler. Altından kalkamazsınız. Cumhurbaşkanı’na sesleniyorum. Erdoğan ‘Selahattin Demirtaş’ı bırakırsam şehitlere hesap veremem’ diyor. Benim çocuğuma nasıl hesap vereceksin. Bu çocuklara nasıl hesap verecek.

“BİR ARAYA GELİRSEK BARIŞI GETİRİRİZ”

Diyarbakır’da HDP önünde bekleyen annelere de seslenen Elvan “Oradaki annelere de sesleniyorum. Orası yeri değil. Gelin birleşelim. Birleşelim ki barışı getirelim. Daha da başka anneler ağlamasın, başka çocuklar ölmesin. Bizim derdimiz bu. Bizler bir araya gelirsek barışı da getiririz, silahları da sustururuz. Çocuklarımızı unutturmayacağız” dedi.

PİRHA/İSTANBUL

Bunları da beğenebilirsin

Yoruma kapalı.

Web sitemiz, deneyiminizi daha iyi hale getirmek amacıyla çerezler kullanmaktadır. Bu durumda herhangi bir sıkıntı yaşamayacağınızı düşünüyoruz, ancak isterseniz çerezleri devre dışı bırakma seçeneğiniz her zaman mevcuttur. Kabul ediyorum devre dışı bırak