Alevi Haber Ajansi

‘Barışın olması, kanın durması için Aleviler bu sürece çok sıcak bakıyor!’-VİDEO

PİRHA – ‘Barış ve Demokratik Toplum Çağrısı’na dair konuşan HBVAKV Sarıyer Şube yöneticileri, yeni süreçte Alevilerin haklarının da anayasada belirtilmesi gerektiğini söyledi. Şube yöneticisi Alaattin Ahi, “Barışı tam anlamıyla sağlamak gerekiyor. Toplumun tümünü kapsayacak şekilde bir barış olsun. Bir Alevi kurumu olarak bizim de isteklerimiz var. Bu sürecin içinde bizim de isteklerimizin yerine getirilmesini isteriz” diye konuştu.

Abdullah Öcalan tarafından 27 Şubat’ta yapılan ‘Barış ve Demokratik Toplum Çağrısı’ toplum nezdinde nasıl karşılık buldu; PİRHA olarak yurttaşların görüşlerini dinlemeye devam ediyoruz.

Kırk yıllık çatışmalı süreç ardından PKK’nin “silah bırakma” kararı ile AKP-MHP Hükümetinin, yeni bir anayasa yapma konusundaki girişimleri, Alevi toplumunda da olumlu karşılandı.

Hacı Bektaş Veli Anadolu Kültür Vakfı (HBVAKV) Sarıyer Şubesi yöneticileri, Kürt sorununun çözümü ve demokratikleşme konusunda görüş belirtti.

“BU SÜREÇTE BİZ ALEVİLERİN DE İSTEKLERİ VAR!”

Ayazağa Cemevi Başkan Yardımcısı Alaattin Ahi, henüz somut bir gelişme olmasa da barış meselesini konuşmanın çok önemli olduğunun altını çizdi ve “Kimden gelirse gelsin bizler barışı destekliyoruz. Çünkü hiçbir canın yanmasını istemiyoruz” diye ekledi.

Alaattin Ahi, birtakım tedirginliklerin olduğunu da ifade ederek şu değerlendirmeyi yaptı:

“Yarın bir takım kişiler, önceki gibi ‘Barış sürecini buzdolabına koyduk’ derler mi? Mesela karşılıklı anlaşmalar olacak ki bu süreç işlesin. Peki yarın bir tarafın istediği olmayınca ne olacak? Bir tarafın istedikleri yasallaştırılamaz, meclis çatısı altında bu olay gerçekleştirilemez ise ne olacak? Tekrar kan mı akacak? Onun için biraz temkinli gitmek bence daha doğru. Her iki taraf için de barış elbette ki önemli ama ‘barış yapacağız’ diye de bazı şeylerden feragat etmek olmaz. Barışı tam anlamıyla sağlamak gerekiyor. Yani işte sadece bir takım insanların değil, toplumun tümünü kapsayacak şekilde bir barış olsun. Biz bir Alevi kurumuyuz. Bizim de isteklerimiz var. Bu sürecin içinde bizim de isteklerimizin yerine getirilmesini isteriz. Halen cemevlerimiz yasal statüde değil. Devletle aramızda bir şey var. Diyorlar ki ‘Ya bizdensin ya da…’ Yani ötekileştirilmiş bir halkız. Bu öteki halden bizim de çıkmamız lazım. Bu da barış ile olacak elbette ki.

Alevilerin de talepleri var. İşte bazı hakların tanınmasını istiyoruz. Biz de bunlardan tarafız. Elbette ki bu bizi de etkileyen bir süreç. Barış dediğimiz zaman hepsi bunun içine girecek. Ama şimdi bir takım yasalar, kanunlar çıkıyor ama halka bir şey yok. O yasaların içinden hep cezalar çıkıyor!”

“TALEPLERİN HAYATA GEÇMESİ, İNSANLARIN ÖRGÜTLENMESİNE BAĞLI”

Alaattin Ahi, gelinen süreçte PKK’nin silah bırakma kararının çok önemli olduğunu söyleyerek, Alevi toplumunun sürece katılması konusunda da görüş belirtti. Ahi, Alevilerin halen “öteki” görüldüğünü söyleyerek şunları aktardı:

“Barışın olması, kanın durması için tabii ki Aleviler bu konuya çok sıcak bakıyorlar. Elbette ki silahların susması çok önemli. Barış olacaksa silahlar susacak. Silahların konuştuğu yerde barış olmaz. Bugün Suriye’deki katliam da doğru düzgün bir barış sağlanamadığı için halen devam ediyor. Çünkü oradaki yaşayan Aleviler üzerinde bir takım tahakkümler var. Her gün katliam haberleri geliyor. Aleviler buna da tepkili. Onun için bizim ülkemizde de böyle şeylerin yaşanacağından korkuyoruz. Alevilerin bu konuda da örgütlenmesi lazım. Yani içeride toplumları birbirine düşman ederek değil, birbiriyle kardeş yaparak yaşanmasını sağlamamız gerekiyor.

Alevi toplumu, Suriye’de zannedersem ki bu son dönemlerde dağınıklığa uğradı. Birincisi bu iyi örgütlenememenin sıkıntısını yaşıyor Suriye’deki Aleviler. Biz o duruma düşmemek için kendi ülkemizde iyi bir örgütlülük sağlamamız gerekiyor. Nitekim şunu demek istiyorum; bir takım şeylerin hayata geçirilmesi insanların örgütlenmesine bağlı. Sen istediğini alabilmek için örgütlü olmak zorundasın. Türkiye’deki Aleviler de aynı şekilde; dağınıklıktan bir şey elde edemiyoruz. Her kafadan bir ses çıkıyor. Bunun için çatı örgütlerimizin bu konuda dik durması, birlikte hareket etmemiz gerekiyor. Bu birlikteliği sağlayamazsak biz de Suriye’deki Aleviler gibi kendimizi dışlanmış olarak, yani zaten dışlanmışız ama kötü durumlara düşebiliriz. Bugün Diyanet İşleri Başkanlığı’na daha fazla yetki veriyorlar. Resmi kurumlarda onların daha çok statü almasını sağlıyorlar. Biz Aleviler hep dışarıda kalıyoruz. Bunun önüne geçmemiz gerekiyor.”

“TALEPLERİMİZİ MEYDANLARDA SÖYLEMELİYİZ”

Alevilerin taleplerini dile getirmek adına sık sık eylem halinde olunması gerektiğini söyleyen Alaattin Ahi, sözlerini şu cümlelerle sonlandırdı:

“Sık sık toplantılar, mitingler yapmamız gerekiyor. Kurumlar olarak, diyaloglarla istediklerimizi onlara bildiriyoruz ancak taleplerimizi daha açık şekilde meydanlarda onlara söylemeliyiz. Çünkü yaptırım gücü meydanlardan geliyor. Biz, bu ülkenin potansiyeliyiz, asli unsurlarıyız. Taleplerimizi karşılamak zorundalar. Onun için meydanlarda olmalıyız. Basın yoluyla, mitinglerle, isteklerimizi iletmeliyiz.”

“ÖZGÜRLÜKLERİN OLDUĞU BİR ÜLKEYİ ARZU EDİYORUZ”

HBVAKV Sarıyer Şube yöneticilerinden Doğan Doğan da ‘Barış ve Demokratik Toplum Çağrısı’na ilişkin görüş belirtti. Barışa dair hiç kimsenin karşı duruş sergilemeyeceğini söyleyen Doğan Doğan, şöyle devam etti:

“Süreçle ilgili henüz ne yapılıyor, ne oluyor o konuda bilgi sahibi değiliz ancak, herkes barışı canı gönülden ister. Örgütün silah bırakması tabii ki sevindirici ama sürecin nasıl işleyeceği konusunda hiç kimse bilgi sahibi değil. Ondan dolayı da insanların aklında soru işareti var. Sonucu bekleyip görmek lazım. Herkesin eşit, kardeşçe yaşadığı, anayasal haklarının, daha çok özgürlüklerin olduğu bir ülkeyi arzu ediyoruz. Yani bir kere cemevlerinin yasal olarak ibadethane statüsüne getirilmesi gerekir. Alevilerin haklarının anayasada belirtilmesini istiyoruz. İşte mecliste de bir komisyon kurulması önerildi; tüm toplumların kanaat önderlerinin görüşlerinin alınmasını, ona göre de bir süreç izlenmesini tavsiye ederim.”

Eren GÜVEN – Rozerin TEK/İSTANBUL

Bunları da beğenebilirsin

Yoruma kapalı.