PİRHA- DEM Parti, “Barış ve Demokratik Toplum Sürecinde Hukuki Gereklilikler” başlığıyla çalışma atölyesi düzenlenliyor. Atölyenin açılış konuşmasını yapan DEM Parti İmralı Heyeti Üyesi Mithat Sancar, “Tarihi bir fırsat yakaladık. Bu fırsatın bilincinde olma sorumluluğunu bütün toplumun üzerinde. Parlamento bu sürecin can evi işlevini görmelidir ama toplumun bütün kesimlerinde rol oynayacağı düzenlemeler yapılmalıdır” dedi.

Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti), Ankara Mülkiyeliler Birliği Toplantı Salonu’nda, “Barış ve Demokratik Toplum Sürecinde Hukuki Gereklilikler” başlığıyla çalışma atölyesi düzenlenliyor.

Çalıştaya; DEM Parti Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu üyeleri, DEM Parti TBMM Komisyonu Koordinasyon üyeleri ile DEM Parti Hukuk ve İnsan Hakları Komisyonu üyeleri katıldı. Ayrıca insan hakları hukuku ve çatışma çözümü, Anayasa hukuku, ceza hukuku, idare hukuku, umut hakkı ve barış hakkı üzerine çalışmalar yapan akademisyenler ve uzman kişiler de atölyede yer alacak.

ÇALIŞTAYDA TARTIŞILACAK BAŞLIKLAR

Atölyede tartışılacak başlıklar şunlar:

Silahsızlanma sürecinin hukuki gereklilikleri ve entegrasyon,
İnfazda ayrımcılığın giderilmesi ve infaz hukukunda yapılacak pozitif düzenlemeler,
Umut hakkı düzenlemesi,
Çatışmanın sonlanmasıyla birlikte ceza usul ve esas hukukunda yapılacak pozitif düzenlemeler,
İfade özgürlüğü alanında yapılacak pozitif düzenlemeler,
AİHM ve AYM kararları ile içtihatlarının hayata geçirilmesi için yapılacak pozitif düzenlemeler.

“BİR BARIŞ HUKUKUNA İHTİYACIMIZ VAR”

Açılış konuşmasını DEM Parti İmralı Heyeti Üyesi Mithat Sancar yaptı.

Sancar, tarihi bir dönemeçte olunduğunu vurgulayarak şunları kaydetti:

“Yaklaşık 11 ay önce süreç başladı ülkemizde. bu süreç tarihsel bir dönüm noktasıdır. Çağrısında Öcalan’ın PKK’ye silah bırakma çağrısı yaptı. PKK’de buna uyarak, silah bırakma kararı aldı bu da tarihi bir dönemeçti. PKK’nin silah bırakmasını sadece bir seromoni olarak görmemek gerekir. Sürecin barışa ve demokratik topluma evrilebilmesi için yapılması gerekilenler var. Bir barış hukukuna ihtiyacımız var. Barış hukuku bir kaç boyuttan oluşur. Barış hukukun ilk adımı çatışmayı sonlandırmaktır. Çatışmayı sonlandıracak hukuksal adımlar atılmalı. Bu sorunu dönüştürmek için ciddi çalışmak gerekir. Çatışmayı sonlandıracak yöntemler titizlikle ele alınmalı. Şiddet bitiyorsa yerine siyasetin geçmesi gerektiği sürekli vurgulanan önemli bir noktadır. Tartışmayı doğuran sorunu çözmeye yönelik düzenlemeler yapılmalı. Çatışma kendiliğinden doğmaz. Kürt sorunun bu çatışmanın nedeni olduğuna dair bir fikir birliği var. Barışı kalıcı hale getirecek tedbirleri almak gerekir. Bunun da temelinde demokratikleşme yer alır. Hukuksal güvenceler konuşuldukça sürece güvende artar. Güvenin temeli güvencedir. Demokrasi konusunda bir plan hazırlayıp hayata geçirmek, kaygıları gidermeye yardımcı olur. Barış planına ihtiyacımız var. Amacımız barışı birlikte inşa ederek kalıcı hale getirmekse bu süreci planlamamız gerekir. Komisyonun işlevini sürdürebilmesi için barış planı ve hukuku konusunda adımlar atılmasına ihtiyaç var. Tarihi bir fırsat yakaladık. Bu fırsatın bilincinde olma sorumluluğunu bütün toplumun üzerinde. Parlamento bu sürecin can evi işlevini görmelidir ama toplumun bütün kesimlerinde rol oynayacağı düzenlemeler yapılmalıdır.”

“ENTEGRASYON BU SÜRECİN AYRILMAZ UNSURUDUR”

Çatışmanın sonlanmasının ardından ne olacağını soran Sancar, “Biz bu sorunu entegrasyon kavramı olarak ele alıyoruz. Enteregrasyon bu sürecin ayrılmaz unsurudur. Çatışmayı bitirmek entegrasyon ile mümkündür. Silahın yerini siyasetin alacağı bir durum şart. İnsanların kimliklerini özgürce yaşayacağı, eşit yurttaşlığı işleyeceğimiz bir süreç bu yollarla mümkün olacak. Hukuk devletinin askıya alındığı bir ortamda bunları tartismanin anlamı olmadığı konusunda bir çok soru alıyorum. Barış yolunun bu konuda bize imkanlar sunduğunu belirtmek isterim” dedi.

Çalıştay, açılış konuşmasının ardından basına kapalı devam ediyor.

PİRHA/ANKARA