Alevi Haber Ajansi

‘Barış, ekmek ve su kadar temel ihtiyaçtır!’-VİDEO

PİRHA- Antalya’da bir araya gelen yüzlerce yurttaş, “Barış ve demokrasi talebi, emek ve demokrasi güçleri için ekmek ve su kadar temel ihtiyaçtır” dedi.

1 Eylül Dünya Barış günü nedeniyle Antalya Yavuz Özcan Parkı’nda toplanan Antalya Emek ve Demokrasi Güçleri, Cumhuriyet Meydanı’na yürüyüş gerçekleştirdi. Katılımın yoğun olduğu yürüyüşe Alevi kurumları, siyasi partiler ve demokratik kitle örgütü temsilcileri de yerini aldı.

Açıklamayı Emek ve Demokrasi Güçleri adına KESK Dönem Sözcüsü ve Büro Emekçileri Sendikası (BES) Antalya Şube Başkanı Barış Mol okudu.

“EMPERYALİST SAVAŞ POLİTİKALARINA KARŞI EMEK, BARIŞ VE DEMOKRASİ MÜCADELESİNİ SAHİPLENİYORUZ!”

1 Eylül Dünya Barış Günü’nün tarihçesini paylaşan Barış Mol, “Aradan geçen bunca zamana rağmen emperyalistler daha fazla kar elde etme adına sermaye ihracına, tekelleşmeye, silahlanmaya hız kesmeden devam ediyorlar” dedi.

Savaşın olduğu coğrafyalarda insanlığın tüm kazanımları yok edildiğine dikkat çeken Barış Mol, konuşmasını şöyle sürdürdü:

“21. yüzyılın ilk çeyreğinde kadınlar ve kız çocukları köle pazarlarında satılmakta, tecavüz, işkence, mal varlıklarına el koyma, talan ve doğa katliamları işgalci güçlerce yaygınlaştırılmaktadır. Savaşın çıkmasında hiçbir rolü olmayan coğrafyanın emekçi yoksul halkları zorla yerlerinden edilerek sürgün yollarında tarifsiz acılar yaşamakta, sığındıkları ülkelerde insanlık dışı şartlar nedeniyle yaşayan ölüler haline gelmektedirler.

Geldiğimiz aşamada ‘savaş suçları’ dahi dava konusu yapılmamaktadır! Nitekim Gazze’de BM’nin resmen ilan ettiği kıtlık nedeniyle toplu ölümlerin an meselesi olduğu bugünlerde bırakalım savaş suçlarının yargılanmasını Gazze’nin işgal ve ilhak edilmesi “çare” diye sunulur noktaya gelinmiştir. Savaşta dahi hedef olmaması gereken sağlıkçıların, gazetecilerin öldürülmesi ve uluslararası kamuoyunun buna sessiz kalışı nasıl vahim bir tablo ile karşı karşıya olduğumuzun da göstergesidir.

Suriye’de demokrasi, barış, eşit yurttaşlık, laiklik, kadın ve çocuk hakları, ekoloji mücadelesi veren tüm toplumsal güçlerin reddini temsil eden bir rejimin uygulayıcısı olan HTŞ eliyle Alevilerin, Dürzilerin katledilmesine karşı da aynı kesimlerin ve ideolojik birliktelik yaşayanların ses çıkarmaması katliamların kanıksanmasına ve duyarsızlaşmaya yol açmaktadır.  Ama biliyoruz ki, bu kanlı rejime ve katliamlarına dolaylı dolaysız destek veren, sessiz kalan tüm güçler tarih önünde hesap verecektir.

Ülkemizde de silahlanmaya ayrılan paylar her yıl katlanarak devam etmekte, alt emperyalist yayılmacı heveslerle ülkemiz sonu belirsiz maceralara sürüklenmek istenmektedir. “Stratejik derinlik” adına girilen bazı kirli ilişkilerin ülkemizin de vekalet savaşı yürüten ülkeler arasına girmesine neden olmaktadır.

İktidar son yerel seçimler sonrası iyice açığa çıkan meşruiyet krizini siyasal ve ekonomik baskıyla kapatmaya çalışırken, 19 Mart ve sonrasındaki siyasi operasyonlarda olduğu gibi yoğun gözaltı ve tutuklamalarla, halkın iradesini gasp eden kayyum uygulamaları ve tüm anti demokratik uygulamalarla, özellikle de laiklik karşıtı gerici kuşatmayla var olmaya çalışıyor.”

“BARIŞ VE DEMOKRASİ TALEBİ, EMEK VE DEMOKRASİ GÜÇLERİ İÇİN EKMEK VE SU KADAR TEMEL İHTİYAÇTIR”

Barış Mol, başta Ortadoğu olmak üzere, savaş ve militarizmin; emperyalizmin tüm yıkıcı işgaline karşı, Osmanlıcılık hayalleri ile değil, ancak tüm ezilen halkların ve emekçilerin kendi özgür iradesini, taleplerini ifade edebileceği, güvence altına alınacağı demokratik düzenlerin, bu coğrafyalarda kalıcı barışı sağlayacağını bildiklerini dile getirerek, “Barış ve demokrasi talebi, emek ve demokrasi güçleri için ekmek ve su kadar temel ihtiyaçtır” diye konuştu.

Barış sürecinin emek, barış ve demokrasi lehine, halkların kardeşliğini ve bir arada yaşam zeminini güçlendirecek şekilde kalıcı barışla sonuçlanması için çaba göstermeye, süreci sahiplenmeye devam edeceklerini vurgulayan Mol, “Bizler, kalıcı bir barışın halkların doğrudan katılımı ile mümkün olacağını ifade ediyor ve sürecin sadece parlamentoya sıkıştırılmayan, demokratik kitle ve emek-meslek örgütlerinin de sözünü kurabildiği bir demokratik işleyişle; toplumla birlikte açık ve şeffaf şekilde paylaşılarak ilerlemesini önemsiyoruz” şeklinde ifade etti.

PİRHA/ANTALYA

Bunları da beğenebilirsin

Yoruma kapalı.