PİRHA- Avrupa’da bulunan kurumlar ortak açıklama yaparak, dağ keçilerinin katledilmesine ilişkin yapılmak istenen ihaleye tepki göstererek, uluslararası kurumları inisiyatif almaya davet etti.
Tarım ve Orman Bakanlığı 15. Bölge Müdürlüğü ihale açtı. Dersim’in Aliboğazı ve Salördek bölgesinde 5, Darıkent ve Gökçek bölgesinde 5, Büyükyurt ve Çıralı bölgesinde 5 ve Derindere ile Kocatepe bölgesinde 2 olmak üzere toplamda 17 dağ keçisi katledilecek. İhale, 13 Temmuz günü yapılacak.
Daha önce kentte avcılığın yasaklanması için imza kampanyası düzenlemiş, 2019 yılında da dağ keçilerinin gerek yasal gerekse yasadışı avlanmasına artan tepkiler üzerine ildeki tüm avcılık faaliyetlerini yasaklayan bir karar alınmıştı.
Dersim’de kutsal kabul edilen ve ‘Xızır’ın davarı’ diye anılan dağ keçilerini avlatmak için ihale açılmasına tepki gösteren Dersim İnşa Kongresi, Dersim İnşa Konresi İsviçre, Dersim Soykırım Karştı Derneği, Hınıs-Der, Karakoçan İnsiyatifi, Koçgiri Kültür Merkezi, Kormeçliler Derneği, Kürecikler isiyatifi, MARDEF(Maraş Dernekleri Federasyonu) ve Varto-Der yazılı açıklama yaptı.
“DAĞ KEÇİLERİNİN KATLEDİLMESİNE YÖNELİK ALINAN KARAR SİSTEMATİK SALDIRILARIN BİR PARÇASIDIR”
Yapılan açıklamada, “Dersim Reya Heq/Raa Haq inancında ve Kürt kültüründe dağ keçileri kutsal kabul edilir ve dokunulmaz” denilerek, şunları dile getirildi:
“Dersim halkı dağ keçilerini Xızır’ın davarları olarak görür, sahiplenir ve korur. Onlara dokunanlar düşkün ilan edilir ve toplumdan dışlanır. Selam verilmez, selamı alınmaz. Niyaz verilmez, niyazı alınmaz. Dersim Reya Heq/Raa Haq inancında kutsal sayılan dağ keçilerinin ihale yoluyla katledilmesi sıradan bir olay değildir. Dağ keçilerinin katledilmesine yönelik alınan bu karar Dersim’e, Alevilere ve Kürtlere dönük yapılan sistematik saldırıların bir parçasıdır. Devlet, Kürt coğrafyasında bir asırdan beri sürdürdüğü yok etme politikasını toplumun bütün maddi ve manevi değerlerine, doğasına, yaban yaşamına saldırarak sürdürüyor. Kürt coğrafyasının fauna ve florasına yönelik kırım politikası yürütülüyor.
Tarım ve Orman Bakanlığı Alevi toplumuna, doğaya, yaban hayatına karşı açık ve aleni suç işlemekte, taraf olduğu uluslararası sözleşmeler ise ihlal edilmektedir. Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin taraf olduğu Avrupa Yaban Hayatı ve Yaşam Ortamlarının Korunması (BERN)sözleşmesi gereğince dağ keçileri kesin korunma altında olan türler arasında yer almaktadır. Dünya Doğa Koruma Birliği (UICN) tarafından dağ keçileri nesli tükenme tehlikesi altında olan türler arasında kırmızı listede de bulunmaktadır. Hayvan Hakları Evrensel Beyannamesinin 4. maddesine göre “Vahşi hayvanlar yaşama hakkına ve kendi doğal çevrelerinde özgürce üreme hakkına sahiptirler.” 8. maddesine göre ise “Vahşi bir hayvan soyunun hayata kalma onurunu hiçe sayan her yasa ve böylesi bir harekete sebep olan her karar soykırıma eşdeğer olup soya kaşı işlenmiş suçtur.” Türkiye Devleti’nin taraf olduğu uluslararası sözleşmeler çerçevesinde dağ keçilerinin avlanmasına yönelik karar suçtur, soykırımdır.”
“AYIPTIR, GÜNAHTIR, ZULÜMDÜR, CİNAYETTİR”
‘Ayıptır, günahtır, zulümdür, cinayettir’ denilen açıklamada son olarak, “Dersim Reya Heq/Raa Haq inancını ve temel değerlerini ortadan kaldırmaya dönük bu saldırılar asla kabul edilemez. Doğayı, yaban hayatı yok edecek bu saldırılara karşı tüm Dersimlileri, Alevileri örgütlü olmaya ve bu katliamı durdurmaya çağırıyoruz. Avrupa Konseyini, Uluslararası Doğayı Koruma Birliğini, Ekoloji Hareketlerini ve Hayvanseverleri planlanan bu katliam karşısında sorumluk almaya davet ediyoruz” denildi.
(HABER MERKEZİ)
Yoruma kapalı.