PİRHA-Türkiye’de bulunan cezaevlerinde hasta mahpuslar tedavi edilmedikleri için yaşamlarını yitiriyorlar. Avukat Çiğdem Koç, “Hamile, hasta ve belirli bir yaşın üstünde olan insanların infaz hukukuna göre cezaevinde tutulmamaları gerekiyor ama Adli Tıp Kurumu Aysel Tuğluk, Mehmet Emin Özkan gibi binlerce hasta tutsak için cezaevinde kalabilir diyor. Türkiye’de hasta tutsakların serbest bırakılmamasıyla fiili bir idam cezası uygulanıyor” dedi.
Türkiye’de bulunan cezaevlerinde hasta tutuklular tedavi edilmedikleri için yaşamlarını yitiriyorlar. Serbest bırakılıp tedavi edilmesi gereken binlerce tutuklu cezaevinden ancak yaşamını yitirdiği zaman çıkabiliyor. Türkiye hapishanelerinde İnsan Hakları Derneği’nin verilerine göre 604’ü ağır olmak üzere 1605 hasta mahpus bulunuyor.
Türkiye cezaevlerinde bulunan hasta tutukluların siyasi kararlarla adli tıp kurumu tarafından ‘cezaevinde kalabilir’ raporu verilerek cezaevinden tabutlarının çıkması izlenirken insan hakları savunucuları hasta tutukluların durumunu gündemde tutmaya devam ediyor.
Avukat Çiğdem Koç, Türkiye’de cezaevlerindeki hasta tutukluların durumuna ve tahliye edilmemelerine ilişkin PİRHA’ya konuştu.
“CEZAEVİNDEKİ İNSANLARIN HAYATLARI DEVLETE EMANETTİR”
Hasta mahpusların bugün Türkiye’deki hukuk sisteminin en acil sorunu olduğunu belirten Avukat Çiğdem Koç, “Hamile, hasta ve belirli bir yaşın üstünde olan insanların infaz hukukuna göre cezaevinde tutulmamaları gerekiyor ama Adli Tıp Kurumu, Aysel Tuğluk, Mehmet Emin Özkan gibi binlerce hasta tutsak için ‘cezaevinde kalabilir’ diyor. Bu kararı verenler ya cezaevi koşullarını bilmiyorlar ya da öyle karar almaları söyleniyor. Hasta tutsakların serbest bırakılmaması siyasi iklimin ve hukuk düzeninin yansıması elbette ancak bu konuda kamuoyu baskısı çok önemli o yüzden sürekli gündemde tutmamız gerekiyor” dedi.
Koç şöyle devam etti:
“Türkiye’de hasta tutsakların serbest bırakılmamasıyla fiili bir idam cezası uygulanıyor. Hasta tutsaklar cezaevinden çıkarılana ve tedavilerinin uygun koşullarda yapılana kadar herkesin bu yaşanan yaşam hakkı ihlalini gündeme getirmesi gerekiyor. Cezaevinden tabutlar çıkmaz, cezaevindeki insanların hayatı devlete emanettir ve cezaevindeki insanların hayatlarını koruyamıyorsa sorumlusu devlettir.”
Cihan BERK/PİRHA
Yoruma kapalı.