PİRHA – Avrupa Alevi Kadınlar Birliği ( AAKB) 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü’ne ilişkin yazılı bir açıklama yaptı. Açıklamada kadınlara uygulanan her türlü şiddet ve cinsel istismarların son bulması çağrısında bulunularak, “Bugünkü sistem erkek yanlısı politikalarla kadının hayatını cehenneme çeviriyor” denildi.
Avrupa Alevi Kadınlar Birliği ( AAKB) 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü’ne ilişkin yazılı bir açıklama yaptı.
“Kadınlar, 8 Mart’ta yine alanlarda yine barış, özgürlük ve eşitlik sloganları ile omuz omuza halaylar çekecekler” diyen Alevi kadınlar, çoğalarak büyüyen sorunlarının çözümüne yönelik kendi politikalarını oluşturup, mücadele vereceklerini belirttiler.
Avrupa Alevi Kadınlar Birliği açıklamasında şunları kaydetti:
“Kadınların hayatın içinde ve alanlarda yan yana durması, taleplerini birlikte haykırması bugün her zamankinden çok daha önemli. Biz kadınlar dünyanın hangi ülkesinde yaşarsak yaşayalım kadın olmaktan kaynaklı çok yönlü baskı ve sorunla karşı karşıyayız. Bu baskı ve çok yönlü sorunlar evde, işte, sokakta, okulda, yolda, otobüste nefes aldığımız her yerde yaşamımızı etkiliyor.
Kadınlar öldürülüyor, cinsel istismarlara uğruyor ve ekonomik olarak iliklerine kadar sömürülüyor. Bugün sistem erkek yanlısı politikalarla kadının hayatını cehenneme çeviriyor. Kadınların ortak talepleri, ekonomik sosyal ve siyasi alanlarda karşılaştıkları ayrımcılığın son bulması, kendi bedenleri üzerinde kendilerinin karar vermesi, toplumsal cinsiyet eşitliğinin hayata geçmesi, güvencesi olmayan iş yerlerinde çalışmaya karşı çıkmak ve sendika hakkından vazgeçmemek.
Kadınlar, erkek egemen sistemin, uyguladığı her türlü şiddet ve cinsel istismarların hem kendilerine hem de çocuklara karşı son bulmasını istiyor. Kadınlar, çoğalarak büyüyen sorunlarının çözümüne yönelik artık kendileri politika oluşturup taleplerinin mücadelesini vermek istiyor. Kadınlar eşit işe eşit ücret istiyor.
“KADIN DAYANIŞMASINI HAYATIN HER ALANINDA ÖRECEĞİZ”
Öğretimizin, inancımızın yüzlerce yıl önce söylediği (“erkek dişi sorulmaz muhabbetin dilinde”) insanlığın kutup yıldızı diyebileceğimiz düşüncemiz egemen cinsiyetçi sistemlerin ve onların hizmetinde olan dini merkezlerin ağır saldırılarına maruz kalmıştır. Bundan dolayıdır ki hem kendi bünyemiz de hem de bulunduğumuz tüm alanlarda kadınlar olarak mücadelemizin bilinçle, özgüvenle, dayanışmayla gelecek nesillere taşımayı zorunlu bir görev olarak görüyoruz. Biz kadınlar, kadınsız bir dünyanın yaşanılır bir dünya olmayacağı bilinciyle dünyayı güzelleştirmeye, kadın dayanışmasını hayatın her alanında örmeye devam edeceğiz.”
(HABER MERKEZİ)
Yoruma kapalı.