PİRHA- Sivas Katliamı hükümlüsü Ahmet Turan Kılıç’ın hasta olduğu iddiasıyla serbest bırakılmasının talep edilmesine ve kampanya başlatılmasına Av. Şenal Sarıhan tepki gösterdi. CAN TV’de Can’da Gündem programına bağlanan Sarıhan, katliamın faili olarak yargılanıp ceza alan Kılıç’ın hasta olduğunun inandırıcı olmadığını belirterek, “Çünkü Adli Tıp raporu yok” dedi.
Haberin videosu
2 Temmuz 1993 yılında çoğunluğu Alevi 35 insanın hayatını kaybettiği Sivas Katliamı davasından hükümlü olan 86 yaşındaki Ahmet Turan Kılıç’ın hasta olduğunu iddia eden oğlu Necdet Kılıç, babasının serbest bırakılmasını talep etti.
Haber, Anadolu Ajansı’nda, “86 yaşındaki ‘ağır hasta’ hükümlü tahliye bekliyor” başlığıyla yayınlandı.
Ahmet Turan Kılıç’ın Sivas Katliamı’ndan yargılanırken aldığı idam cezası, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çevrilmişti.
Konu CAN TV‘de Nilgün Mete’nin sunduğu Can’da Gündem programında gündeme getirildi. Programa telefonla bağlanan Sivas Katliamı Müdahil avukatlarından Şenal Sarıhan, Ahmet Turan Kılıç’ın serbest bırakılması talebine tepki gösterdi.
Sarıhan, “Ben de Sivas Katliamı mağdurları da hepimiz insanların temel haklarına ve yaşama hakkına saygılıyız. Bu hakkın savunulması konusunda da herhangi bir taviz de herhangi bir geri çekilmede bulunmayız. Ancak tablo böyle bir gerçekliği ifade etmiyor. Ahmet Turan Kılıç’la ilgili olarak yapılan açıklamalarda hasta olduğuna ilişkin İstanbul Adli Tıp Kurumu tarafından hazırlanmış olan raporda herhangi bir biçimde yaşam hakkının tehlike altında tehdit altında olduğuna dair bir belirleme yok” dedi.
“BİR DOKTORUN RAPORU OLMAZ, ADLİ TIP RAPORU GEREKLİ”
Şenal Sarıhan, Sivas Katliamı hükümlüsünün bir doktora götürüldüğünün ve doktorun da ölümcül durumdasın dediğinin iddia edildiğini belirterek, bunun mümkün olmadığını şöyle anlattı:
“Bir doktorun böyle bir şeyi söyleyebilmesi hele tutuklu bulunan bir şahıs için ya cezaevi doktoru ya da dışardan bir doktor olabilir. Eğer gerçeği ifade ediyorlarsa. Bu tanıkla ilgili gerçek bulgunun nerede aranması gerekir? Bilimsel olarak arayacağımız yer Adli Tıp raporudur ve Adli Tıp raporunda böyle bir belirleme yoktur.”
“KATLİAMIN FAİLİ OLARAK CEZA ALMIŞTIR”
Sivas Katliamı hükümlüsünün serbest kalması için bir kampanya açtıklarını söyleyen Sarıhan, “Güya Aziz Nesin’e hakaret ettiği için 26 yıl tutukluymuş. Türkiye’de hiçbir sanık 26 yıl bir hakaret sebebiyle tutuklu kalmaz. Sanık doğrudan doğruya Sivas Katliamı’nın faili olmakla ceza almıştır. Bu cezasıyla ilgili polis tanıklar var. 7 polis tanık ki emniyet müdürüdür biri. Her biri ayrı ayrı teşhis de bulunmuşlardır. Hem emniyet teşhisinde hem de duruşmada kendi gözümüzün önünde eylemci olduğuna ilişkin tanıklıkları söz konusudur” diye konuştu.
“457 AĞIR HASTA TUTUKLU VAR”
Türkiye’de 280 bin tutuklunun ya da hükümlüden 457’si ağır olmak üzere 1334 hasta tutuklu olduğunu hatırlatan Sarıhan, şöyle devam etti:
“İnsan Hakları Derneği düzenli bir biçimde bunlarla ilgili açıklama yapıyorlar. Bunların tahliyesi konusunda idareyi ve yargıyı göreve davet ediyorlar. Şimdi bu hastalarla ilgili herhangi bir biçimde kıllarını kıpırdatmamış olan grupların ki sosyal medyada milli görüş grubunun da bu konuda açıklama yaptığını görüyoruz. Bunlar için hassasiyet göstermeyenlerin yani bütün insanların temel hakları için hassasiyet göstermeyenlerin 33 insanın yakılarak öldürülmesinde eylemci olmakla hakkındaki ceza kesinleşmiş olan bu kişiyle ilgili gerçek olmayan, yalan/yanlış iddialarla bir duygusallık yaratmak, kamuoyu yaratmak peşine düşmüş olmalarını insani bir durum olarak göremiyorum.
“BUNLAR ŞERİATI SAVUNDULAR, İNSANLARI YAKTILAR”
Şimdi şunu sormak lazım. Kendi yatağında nefesini versin diyorlar. Yataklarında nefesini veremeyen 33 insan var. Bir otelde yakılarak öldürülmüş 33 insan var. Bunlar çok örgütlü bir biçimde korundular. Hala yurt dışına kaçmış olanlar var. Cezası kesinleşmiş olanlar var aralarında. Bunlar iade edilmiyorlar. Bunlar nasıl kaçırıldılar, nasıl götürüldüler. Nasıl gittikleri yerde hemen para pul sahibi oldular, işletme sahibi oldular. Ahmet Turan Kılıç’ın basında “Ben Osmanlı’yı savunuyorum, Osmanlı rejimini savunuyorum.” diyen açıklamaları var. Bunlar şeriatı savundular, Osmanlıyı değil. Cumhuriyet yönetimine karşı çıktılar ve bunu yaparken de hiç tanımadıkları insanları sırf tehdit olsun diye yaktılar. Bu nedenle bir insan hakları savunucu da olarak tekrar ediyorum, gerçekten bir sağlık sorunu olsa elbette ki tahliye edilmesi gerekir ama bunun sağlıkla ilgili bir problemi olmadığı, sorunun yaşlılık olduğu ortadadır.”
“SON 17 YILDA 3 BİN 550 HASTA MAHPUS YAŞAMINI YİTİRDİ”
Son 17 yılda Türkiye’de cezaevlerinde 3 bin 550 hastanın yaşamını yitirdiğini hatırlatan Av. Şenal Sarıhan, “Herkesin yaşam hakkı vardır ve yaşam hakkı konusunda insanların ırkları, renkleri, cinsleri, inançları sebebiyle düşünceleri sebebiyle bir ayrıma uğramamaları gerekir. Bu karşılaştığımız tablo beni gerçekten çok üzüyor.
“GERÇEK SONUCU GÖLGELEMEYE ÇALIŞIYORLAR”
Yani şimdi birilerinin kalkıp da hiçbir gerçekliğe dayanmayan tamamen haksız bir talebi, yine Sivas Katliamı’ndaki yargılamayı karalamaya, Sivas Katliamı’nda tanıklık yapmış olan insanları karalamaya ve davanın gerçekte nedenini, gerçek sonucunu gölgelemeye çalışmalarını kavrayamıyorum” diyerek tepki gösterdi.
PİRHA/İSTANBUL
Yoruma kapalı.