PİRHA – İstanbul’da Ataşehir HDK’nin çağrısı ile kurulan “1 Mayıs Meclisi’ni oluşturan kurumlar Erdal Eren Kültür Merkezi’nde bir etkinlik yaptı. Etkinlikte “Nasıl bir yerel yönetim ve yöneticiler istiyoruz” konularında düşünceler aktarıldı.
1 Mayıs Meclisi’ni oluşturan kurumlar, 2019 yerel seçimleri öncesinde halk toplantısında buluştu. Ataşehir Erdal Eren Kültür Merkezi salonunda yapılan toplantıya Mustafa Kemal, Fevzi Çakmak, Yenişehir gibi mahallelerinin muhtar adayları, Ataşehir Belediye Başkan Aday Adayı Aysemin Gülmez ile Ataşehir’deki demokratik kitle örgütleri, yöre dernekleri ve siyasi kurumlarla Ataşehir mahallelerinde yaşayan 150’den fazla kişi katıldı.
Söz alan konuşmacılar “Nasıl bir yerel yönetim ve yöneticiler istiyoruz” konularında düşüncelerini ifade ettiler.
1 MAYIS MECLİSİ
Bir konuşma yapan HDK Ataşehir Eş Sözcüsü Erdal Yıldırım, “Bizler bir kısmımız Ümraniye’ye bağlansa da, kendimizi 1 Mayıs halkı olarak adlandırdığımız sevgili Ataşehirliler, mahallemizdeki demokratik kitle örgütleri, kent konseyi, siyasi yapılar ve yöre derneklerimizle birlikte, 2 ayı aşkın bir zamandan beri ilçemizde bir dizi toplantılar yapıp görüş alışverişinde bulunduk. Ve ”1 Mayıs Meclisi” adlı yapılanmayı birlikte gerçekleştirmeye çalışıyoruz” ifadelerini kullandı.
“HALK İÇİN ÇALIŞACAKLARI TESPİT ETMEK DURUMUNDAYIZ”
“Bu süreçte, özelde ilçemiz Ataşehir’de, genelde de ülkemizde tespit edilmiş olan, demokrasi, insan hakları, emek, adalet, toplumsal barış, eşitlik, kadın, eğitim, kent ve çevre sorunlarıyla ilgili çalışmaları sadece 2019 Mart yerel seçimleri için değil, seçimden sonraki süreçte de birlikte sürdürme kararındayız. Bugün yerel yönetimlerle ilgili ilk kitlesel etkinliğimizi gerçekleştiriyoruz. Sonraki süreçte de 22 Aralıkta kentsel dönüşümle ilgili etkinliğimizi gerçekleştireceğiz ve ileride başlıca sorunlarımızla ilgili çalışmaları yine hep birlikte yapacağız” diye konuşan Yıldırım, şunları kaydetti:
“Sevgili 1 Mayıs halkı, çoğunuz 70’li yıllarda ailelerinize ve çocuklarınıza daha insanca yaşam koşulları için yurdun dört bir yanından kentlere geldiniz. Buralarda gecekondu mahalleleri kurdunuz. Zor koşullarda başınızı koyacak evler yapıp yıllarca vergilerinizi, elektrik, su, alt yapı masraflarını ödeyip tapularınızı da aldınız. Ancak kentlerdeki rantçı sistem nedeniyle, başta mahallemiz olmak üzere yoksul halklarımızın evleri kentsel dönüşüm projeleri gerekçeleriyle ellerinden alınmak isteniyor. Sizleri, acılar, gözyaşı ve bedeller ödeyerek edindiğiniz evlerinizden atmak ve yüksek rantlar elde etmek istiyorlar.”
Yıldırım, “İşte bu uygulamaları engelleyebilmek için de Mahalle Muhtarlığı, Belediye Meclis ve İl Genel Meclis üyeliğiyle Belediye Başkanlığı seçimleri geldi çattı. Bizler adına çeşitli yönetim kademelerine aday olanları, seçilecekleri iyi seçmemiz lazım. Bireysel çıkarları için değil, halk için, toplum için çalışacak bilgi, birikim ve karakterde olanları iyi tespit etmek durumundayız” diyerek şöyle devam etti:
– “Ülkedeki kötü gidişata dur demek,
– Adaletsizliğe, politik çürümeye, yozlaşmaya karşı dayanışmak,
– Demokrasi, özgürlük, eşitlik ve toplumsal barış için,
– Tek adam rejimine karşı mücadele biçimleri yaratmak, muhalefeti güçlü kılmak için,
– Daha insanca yaşanılabilir bir kenti, bir ülkeyi yaratabilmek,
– Yerellerde irademizi yansıtan yönetimleri oluşturmak ve katılımcı bir demokrasi için önümüzdeki seçimler ve sonrasında dayanışmayı güçlendirmemiz, birlikte hareket etmemiz şarttır. Bunun gerçekleşmesi için 2019 yerel seçimleri önümüzde bir fırsat olacaktır.
-Halkın iradesinin sandıklara yansımadığı,
-Demokrasi, özgürlük, eşitlik ve toplumsal barış için,
-Tek adam rejimine karşı mücadele biçimleri yaratmak, muhalefeti güçlü kılmak için,
– Yaşam standartlarıyla daha yaşanılabilir bir ülke yaratmak için
-Yerellerde irademizi yansıtan yönetimleri oluşturmak ve katılımcı demokrasi için önümüzdeki seçimler ve sonrasında dayanışmayı güçlendirmek, birlikte hareket etmemiz şarttır. Bunun gerçekleşmesi için 2019 yerel seçimleri önümüzde bir ilk fırsat olacaktır.
– Seçilenlere kayyum atanmadığı,
– Seçilenlerin zorla istifa ettirilmediği,
-Parti başkanlarının, milletvekillerin hukuksuzca hapislere atılmadığı,
-Emekçilerin keyfi şekilde işlerinden uzaklaştırılmadığı,
-Evlerimizin rantiyecilere peşkeş çekilmediği,
-Halkın söz sahibi olduğu bir yönetim tarzı oluşturmak için bir araya gelmeliyiz.”
“MAHALLE MELİSLERİ, YEREL YÖNETİMLER OLUŞTURMALIYIZ”
“Birlikte umudu yerellerde kurmak için, 1 Mayıs Mahallesi gibi yerlerde yöre dernekleri çok önemli bir işleve sahiptir. Başta yöre derneklerimiz, demokrasi cephesindeki dostlarımızla birlikte, farklılıkları değil, ortak yanlarımızı öne çıkartarak kaynaşmalı, dayanışmalı ve daha güçlü mahalle meclisleri, yerel yönetimler ve merkezi yönetimler oluşturmalıyız” diyen Yıldırım, sözlerini şöyle tamamladı:
“Sözlerimi, Nazi Almanya’sının uygulamalarında 7 yıl zindana atılmış rahip Martin Niemöller’in sözleriyle bitirmek istiyorum. ‘Naziler, önce Komünistleri topladılar, sesimi çıkartmadım; çünkü komünist değildim / Sonra, Yahudileri götürdüler, sesimi çıkarmadım. Çünkü Yahudi değildim. Sonra sosyal demokratları götürdüler, sesimi çıkarmadım. Çünkü sosyal demokrat da değildim. Bir gün sıra bana geldi, beni götürmeye geldiler. Bağırdım, çağırdım.. Ama sesimi duyacak kimse kalmamıştı.”
PİRHA/İSTANBUL
Yoruma kapalı.