PİRHA-Genç yazar Atakan Kelleci yeni çıkardığı Lügat-ı Aşk kitabına ilişkin PİRHA’ya konuştu. Kelleci, “Hem aşkımız hem de aşka bakış halimiz çok önemli” dedi.
Çok sıcak ve samimi bir röportaj yaptığımız çiçeği burununda olan genç yazar Atakan Kelleci yeni çıkan Lügat-ı Aşk kitabına ilişkin sorularımızı yanıtladı.
Kendisini “Kitap emekçisi” olarak tanıtan Kelleci, kitap yazma serüvenini anlattı.
“Yaklaşık 17 yıldır kitap piyasasındayım, bu işin gönüllü emekçisiyim. Tabiri caizse çok küçük yaşta Babıali’ye düştüm. Eğitim olarak çok okuyamadım ancak iyi bir kitap okuru oldum. Kitapları okudum, kokladım, rafa dizdim, satışını yaptım birçok alanında çalıştım. Kısacası kitaplara dair her şeyi yaptığım için, gönül rahatlığıyla kitap emekçisiyim diyebilirim.”
“AŞK HER YERDE”
Aşkı kısa öykülerle anlatma fikri nereden çıktı?
Biz aşkın çoğu zaman uzun hikayeler, büyük sürprizler, kimsenin yapamadığını yapmakla alakalı olduğunu sanıyoruz. Ben böyle olduğunu düşünmüyorum. Müthiş bir aşk romanı okumamıza ya da çok afili bir şiiri ezberlememize gerek yok. Çünkü aşk her yerde. Bakmasını bilmek gerekiyor sanırım. Hem aşkınız, hem de aşka bakma haliniz çok önemli. Yolda yürürken görülen küçük bir detay, evin içindeki küçük bir obje size onu hatırlatıyorsa ya da siz bundan bir öykü çıkarıyorsanız tamamdır.
“AŞKIN GÜNDELİK VE SAF HALİ ÜZERİNDE DURMAYA ÇALIŞTIM”
Kitapta aşk, nesneler, durumlar, şehirler üzerinden anlatılıyor. Hepsi kısa öyküler sanıyorum?
Evet öyle. Ankara’da da aşk var, vapurda heyecan, fincan diyerek iç çekmek de var. Hayatın içine yerleşmiş olan herhangi bir nesne, duygu ya da yeri dönüştürme fikrinin üzerinde durdum ben. Çünkü aşık olduğumuzda tam da böyle bir ruh haline giriyorsunuz. Lisede iseniz, size verdiği bir kalemden anlam çıkarırsınız. Ya da her gün kahve içme alışkanlığı olan bir sevgiliniz varsa, ayrıldıktan sonra kahve içmek gözleri doldurabilir. Aşkın bu kadar gündelik ve bu kadar saf hali üzerinde durmaya çalıştım.
“AŞK VARSA HER ZAMAN MUTLULUK YOKTUR”
Peki nasıl öyküler bunlar? Hepsi mutlu mu?
Aşk varsa her zaman mutluluktan söz edemiyoruz ne yazık ki. Aşka yönelik mutlu öyküler olduğu gibi üzücü hikayeler de var. Asabi hikayeler ya da boş vermiş hikayeler de. Sonuçta hepimiz aşkı başka bir biçimde yaşıyoruz. Hatta aşk yaşarken ruh halimiz türlü duygunun içerisine sürüklüyor bizi. Kitapta aynen böyle gidiyor. Doğal ve olası..
“ANNE VE BABAMDAN ÇOK ETKİLENDİM”
Bu kitabı yazarken annenizden ve babanızdan etkilendiniz mi?
Elbette ki etkilendim. Uzun yıllar süren mutlu bir evlilikleri var. Anne ve babamdan çok şey öğrendim. Özellikle babamın anneme olan o coşkulu aşkından çok fazla şey öğrendim.
YENİ KİTAP YOLDA
Yeni bir kitap çalışmanız var mı?
Evet üzerinde çalıştığım yeni bir romanım var. Bir buçuk aya kadar bitirmeyi hedefliyorum. Yeni çıkacak romanım da günümüzde yaşanacak her türlü ilişkiye ironik bir eleştiri var. Ama kitabın girizgahında kendi öz eleştirimi de veriyorum. Bu kapitalist dünyadaki her şeyden etkilenen birer birey haline geldik.
OKUYUCULARINDAN ELEŞTİRİ BEKLİYOR
Kitabınıza yönelik ilgi nasıl?
Şuana kadar beklediğimin biraz üstünde beni şaşırtan bir ilgi var. Bu benim için sevindirici ve olumlu bir durum. Kitabıma yönelik sürekli olumlu eleştiriler alıyorum ancak ben okuyucularımdan daha çok eleştirel yorumlar bekliyorum.
“GİDEREK DEJENERE OLAN BİR DİLİMİZ VAR”
Neden Lügat- ı Aşk?
Burada aslında daha çok Türkçeye dikkat çekmek istedim. Çünkü giderek dejenere olan bir dilimiz var. İnsanların, özellikle 14 ve 25 yaş arası gençlerimizin kelimelere ve sözlere daha iyi bakabilmesi için böyle bir isimle kitabımı çıkardım.
İsmet Sefer/İSTANBUL
HABERİN VİDEOSU
Yoruma kapalı.