Alevi Haber Ajansi

Araştırmacı-Yazar Aziz Tunç: Maraş’ta evleri işaretleyen zihniyet bugün Malatya’da devrede

PİRHA- Araştırmacı-Yazar Aziz Tunç PİRHA’ya yaptığı değerlendirmede, “Maraş katliamından 39 yıl sonra benzer durumların yaşanıyor olması Maraş katliamının devam ettiğinin en açık ifadesidir. Bu saldırılar Maraş katliamının lokal ve dönemsel bir katliam olmadığını göstermektedir” dedi.

Koçgiri, Dersim, Elbistan, Kırıkhan, Malatya, Çorum, Sivas, Gazi ve daha bir çok katliamda olduğu gibi, sistematik bir katliam  politikasının ürünü olan Maraş katliamının 39. yıldönümü.

19 Aralık ile 26 Aralık 1978’de Maraş’ta yaşanan katliamda Alevilere, Kürtlere ve devrimcilere ait 200’ün üzerinde ev yakıldı, 100’e yakın işyeri tahrip edildi. Resmi rakamlara göre olaylarda 111 kişi öldü.

Maraş katliamını, devletin temel politikalarının bir sonucu olarak devlet ve ilgili kurumlar tarafından gerçekleştirildiğini belirten, “Maraş Kıyımı Tarihsel Arka Planı ve Anatomisi” kitabının yazarı Aziz Tunç katliamın günümüzdeki yansımalarını PİRHA’ya değerlendirdi.

” DEVLETİN ALEVİ DÜŞMANLIĞI AZALMIYOR, ARTIYOR”

Maraş katliamının 39 yılında Aleviler hala baskı altında. Son günlerde Malatya’da Alevilerin evlerinin çarpı işaretleri ile işaretlenmesi Maraş katliamı dönemini hatırlatıyor. Adana’nın Yüreğir ilçesine bağlı Ali Hocalı Mahallesi’nde Alevilerin defnedildiği mezarlıkta mezar taşları tahrip edildi. Maraş katliamının yıldönümünde peş peşe yaşanan saldırıları nasıl değerlendiriyorsunuz?

Aleviler baskı altındadırlar, doğru, çünkü Aleviler demokrasinin en istikrarlı, en tutarlı, en mücadeleci ve en fedakar bileşenidir de ondan. Bu topraklarda sürdürülen özgürlük, demokrasi ve eşitlik mücadelesinde Alevilerin katkıları oldukça önemli ve değerli olmuştur. Türk devletini yönetenler de bu durumu göz önüne alarak, başından beri Alevileri ve Aleviliği hedef tahtasına koymuştur. Geçen zaman içinde bu devletin Alevi düşmanlığı azalmıyor, artıyor. Çünkü Aleviliğin demokrasi mücadelesindeki etkisinin devam etmesi devletin bu düşmanlığını süreklileştirmektedir. Maraş katliamından 39 yıl sonra benzer durumların yaşanıyor olması Maraş katliamının devam ettiğinin en açık ifadesidir. Bu saldırılar Maraş katliamının lokal ve dönemsel bir katliam olmadığını göstermektedir.

” MALATYA’DA AYNI ZİHNİYET EVLERİ İŞARETLEMEKTEDİR”

Yıllardır her Maraş katliamı konu olduğunda ezberlenmiş bir klişe olarak ‘Maraş katliamının o dönem yaşanan toplumsal çalkantılardan kaynaklandığı’ anlatılır, hep. Maraş katliamından sonra defalarca Alevilere yönelik katliamlar ve katliam girişimleri oldu.  Çünkü Kemalist Türk devleti de, Erdoğan’ın İslamcı Osmanlıcı devleti de Alevilere ve Aleviliğe bu topraklarda yer vermek istememektedirler. Bütün bu katliamcı girişimler Alevileri ve Aleviliği topyekün olarak yok etme planının parçalarıdırlar.
Maraş’ta evlerin işaretlenmesi nasıl ki bir katliamın habercisi olarak işlev görmüşse, bugün Malatya’da aynı zihniyetin ve aynı organizasyonun sonucu olarak evler işaretlenmektedir.  Arkasında güçlü bir destek olmadan, hiç kimse, gecenin bir saatinde, kimsenin evini işaretleyemez. Dolayısıyla Malatya’da evlerin işaretlenmesi basit bir saldırı olarak görülmemeli, gereken tepkinin yanında, olası saldırılara karşı örgütlü hazırlıklar yapılmalıdır.  Alevilerin bir kez daha katliamlardan sonra ağıt yakması beklenmemelidir.

KATLİAM MAĞDURU: BİZ HALEN SAĞ VE SAĞLIKLI DEĞİLİZ

Maraş katliamının ardından yaşanan toplumsal travma günümüzde etkisini nasıl gösteriyor?

Maraş katliamını yaşayan toplumsal yapı, Kürtler, Aleviler ve demokrasi güçleri, özellikle halktan mağdurlar, o günden beri bu travmanın etkisi altındadırlar. Katliamlar aslında basit birer cinayetten ibaret değildirler.   Bütün katliamlarda olduğu gibi Maraş katliamında da toplumsal bir travma yaşanmıştır. Kadınlar, çocuklar, yaşlılar katledilmiş ve bu insanların yaşadıkları haksızlık bütün bir toplumu derinden etkilemiştir. Alevi olduklarını Kürt olduklarını gizlemek zorunda kaldıkları anlar  olmuştur. Bu tür durumlar insan kişiliğinin deforme edildiği durumlar olarak çok etkileyicidir. Maraş katliamında yaşanan travmayı bir mağdur, ‘Biz halen sağ ve sağlıklı değiliz’ diye ifade etmiştir. Yıllar geçmesine rağmen halen katliamın etkisinde kurtulamayan çok sayıda mağdur bulunmaktadır.  Zaten katliam gibi çok derin izler bırakan bir operasyonun, etkilerinin kısa sürede silinmesini beklemek gerçekçi değildir.

“YARALARI SARABİLMEK, MÜCADELEYLE MÜMKÜNDÜR”

Maraş katliamının ardından birçok Maraşlı dünyanın değişik ülkelerine göç etmek zorunda kaldı. Sizce Avrupa’da mağduriyet yaşayan halk travma ile nasıl başa çıktı/çıkıyor?

Maraşlı katliam mağduru olan toplumun, yurt dışında veya ülke içinde, yaralarını sarabilmesi, ancak örgütlü yaşamla ve mücadeleyle mümkündür. Katliamı unutarak yaşayabileceklerini sananlar daha hazin sonuçlar yaşamaktadırlar. Çünkü istense de katliamı unutmak, yok saymak mümkün değildir. Maraş katliamı tüm Maraşlı mağdurların yok sayamayacağı tarihi, silemeyeceği geçmişidir. O nedenle katliamı yok saymanın imkansızlığını bilerek katliamsız bir gelecek yaratmaya çalışmak, bu yad ellerde, travmanın etkisinden kurtulmanın yegâne ilacıdır.

Maraş katliamının yıldönümünde Avrupa’da bir çok anma etkinliği yapılıyor. Bu çerçevede çağrınız nedir?

Maraş katliamının 39. yıl dönümünün yaşandığı bugünde, yaşanan acılara ve travmalara verilebilecek en uygun cevap, Maraş katliamının protesto edildiği, katledilen canlarımızın anıldığı etkinliklere katılmaktır. Maraş katliamını unutmamak, hesabını sorabilmek, yeni katliamları önleyebilmek ancak bu amaçla sürdürülen mücadeleye destek sunmakla mümkün olacaktır. Herkes ‘ben olmazsam ne olur’ demeden, bulunduğu yerde yapılan etkinliklere katılmalı, güç ve destek
sunmalıdır. Özellikle Strasburg’da yapılacak olan mitinge katılım çok önemlidir. Avrupa kamuoyunun ve Avrupa siyasetçilerinin Maraş katliamını tanımaları için bu mitingin görkemli olması önemlidir. Sadece ‘koşulları olanları’ değil, herkesin koşullarını zorlayarak bu mitinge katılması, güç ve destek sunması gereklidir, tüm Maraşlıların bu
duyarlılığı göstereceğine inanıyor ve bekliyoruz.

Elif SONZAMANCI/KÖLN

Bunları da beğenebilirsin

Yoruma kapalı.

Web sitemiz, deneyiminizi daha iyi hale getirmek amacıyla çerezler kullanmaktadır. Bu durumda herhangi bir sıkıntı yaşamayacağınızı düşünüyoruz, ancak isterseniz çerezleri devre dışı bırakma seçeneğiniz her zaman mevcuttur. Kabul ediyorum devre dışı bırak