Alevi Haber Ajansi

Antalya Emek ve Demokrasi Güçleri’nden iktidarın yardımları engellemesine tepki -VİDEO

PİRHA- Antalya Emek ve Demokrasi Güçleri, iktidarın toplumsal dayanışma ağlarının, demokrasi güçlerinin yardım çalışmalarını engellemesine tepki göstererek, “Depremden sonra ilk yapılan bölgede OHAL ilan edilmesi olmuştur. İktidar uygulamalarıyla olağanüstü halli ülkenin bütününe yayma çabası içerisindedir. Bu yaklaşımı asla kabul etmeyeceğimizi bir kez daha vurguluyoruz” dedi.

Antalya Emek ve Demokrasi Güçleri iktidarın deprem bölgesinde OHAL ilan etmesi ve yardımlara el koyarak toplumsal dayanışmayı engellemesine dair Eğitim-Sen Antalya Şubesi’nde basın toplantısı yaptı. Açıklamayı Emek ve Demokrasi Güçleri adına Eğitim Sen Şube Başkanı Nurettin Sönmez okudu.

“TOPLUMSAL DAYANIŞMAYI ENGELLEMEYE SON VERİN”

Yıkılan binaların büyük bölümü enkaz halinde dururken, can kayıplarının şimdiden resmi kayıtlara göre 41 bine dayandığını hatırlatan Sönmez, “Bu kara tablo içerisinde iktidarın uyguladığı kamplaştıran, ayrıştıran, partizan politikalarına karşın ülkemiz insanlarının dayanışması, sivil yardım ağlarının deprem illerini sarması tarihe not düşülen önemli gelişmelerdendir. Halkın özveriyle gösterdiği bu dayanışma çabası iktidarın beceriksizliğini görünür hale getirmiştir. Bu noktada iktidar; toplumsal dayanışma ağlarının, emek ve meslek örgütlerinin, demokrasi güçlerinin yardım çalışmalarını engelleyerek yardım kamyonlarına, yardım malzemelerinin bulunduğu depolara el koymaya başlamıştır. Pazarcık’ta cemevinde toplanan yardımlara el konulması, dağıtımının engellenmesi, kamyonlara itina ile yüklenmiş gıda maddelerinin kamyonun damperi kaldırılarak indirilmesi ve kullanılamaz hale getirilmesi sağlıklı bir kafanın yapacağı uygulamalar değildir. Buradan bir kez daha çağrıda bulunuyoruz. Halkın dayanışmasını engellemeyin. Tırlardaki dayanışma malzemelerine el koyma, dağıtımları engelleme gibi uygulamalara son verin” diye konuştu.

“OHAL ÜLKENİN BÜTÜNÜNE YAYILMAK İSTENİYOR”

Sönmez, iktidarın OHAL’i ülkenin bütününe yayma çabası içerisinde olduğunu kaydederek, “İktidar aynı zamanda sistematik olarak depremin sonuçlarının ağır olmasının ve müdahalede geç kalınmasının ölümcül sonuçlar doğurmasında devletin bir şirket gibi yönetilmesinin, iktidarın devleti adeta inşaat şirketlerine teslim etmesinin, denetimsizliğin, kamuya ve yatırımlara yeterince bütçe ayrılmamasının vb belirleyici etkisini gözlerden uzak tutmak istemektedir. Eğer bugün kamu hizmetleri çökme noktasına gelmişse ve müteahhitler bu kadar pervasızca ve kontrolsüzce binalar dikmiş, bu binalar on binlerce insanımıza mezar olmuşsa herkesten önce bu sistemi kuranlar ve nemalananlar hesap vermelidir” dedi.

“AKP HÜKÜMETİ ÜLKEYİ BETON YIĞININA DÖNÜŞTÜRDÜ”

AKP hükümetinin plansız yapılaşma ve imar uygulamalarıyla göstermelik denetim faaliyetleri uyguladığını belirten Sönmez şöyle devam etti:

“En son 1999 depremi sonrasında oluşan toplumsal duyarlılığı da değerlendirerek ülke genelinde deprem gerçeğine uygun kentleşme politikaları ile buna bağlı imar planları ve yapı denetim faaliyetlerinin hayata geçirilmesi gerekirken; depremden sonra iktidara gelen AKP hükümetleri bunun tam tersini yapmış, kentlerimizi deprem gerçeğinden uzak sadece ranta dayalı plansız yapılaşma ve imar uygulamalarıyla beton yığınlarına dönüştürmüş, göstermelik yapı denetim faaliyetleriyle inşaat sektörünü gerekli bilimsel denetimden adeta muaf tutmuştur.

Devletin denetim yetkisinin özele devri ile mühendislik hizmetlerinin hiçleştirilmesi sadece rant üzerine kurulu bir yönetsel anlayışın ülkemize ve insanlarımıza yaşattığı bu acı tabloyu bir kez daha yaşamamıza neden olmuştur.

“GÜVENLİ YAŞAM İÇİN GEREKEN ADIMLAR HIZLA ATILMALIDIR”

Deprem sonrası YÖK’ün aldığı kararla üniversiteler uzaktan eğitime geçirilmiş ve öğrenciler barındıkları KYK yurtlarından dışarı bırakılmışlardır. Oysa çeşitli dini vakıflara ait yurtlarda aynı uygulama yapılmamış, bu yurtların tamamı depremzedelere açılmamıştır. Buradan da anlaşılıyor ki her zorlukla karşılaşıldığında ilk gözden çıkarılan eğitim olmaktadır. Bir taraftan üniversitelerde uzaktan eğitime geçilirken, diğer taraftan can pazarının yaşandığı deprem bölgelerine çadırdan 4-6 yaş kuran kursları açılmaktadır. Depremi yaşamış, yakınlarını kaybetmiş çocukların öncelikle psikolojik desteğe ihtiyaçları vardır. Depremin yarattığı yıkım ve ağır psikolojik travmanın çocuklar ve gençler üzerinde yarattığı olumsuz etkileri en aza indirmenin yolu, en kısa sürede günlük yaşama dönmek ve güvenli bir yaşam için atılması gereken adımları an hızlı şekilde atmaktır. Bu nedenle kentimize sığınan çocukların ve gençlerin sağlıklı bir şekilde eğitim süreçlerine dahil olmaları için her türlü çalışmanın yapılması gerekmektedir.”

PİRHA/ANTALYA

 

Bunları da beğenebilirsin

Yoruma kapalı.

Web sitemiz, deneyiminizi daha iyi hale getirmek amacıyla çerezler kullanmaktadır. Bu durumda herhangi bir sıkıntı yaşamayacağınızı düşünüyoruz, ancak isterseniz çerezleri devre dışı bırakma seçeneğiniz her zaman mevcuttur. Kabul ediyorum devre dışı bırak