PİRHA- Ankara’da ‘5 Nisan Avukatlar Günü’ dolayısıyla yürüyüş düzenleyen avukatların yaptığı basın açıklamasında, ” Hukuk devleti ilkesiyle bağdaşmayan, yargının tarafsızlığını ve bağımsızlığını ihlal eden, yürütmenin yargı süreçlerine doğrudan müdahale ettiği duygusunu güçlendiren hukuka aykırı çok sayıda uygulamaya tanıklık ediyoruz” denildi.
Avukatlar, ‘5 Nisan Avukatlar Günü’ sebebiyle Türkiye Barolar Birliği (TTB) binasından Anıtpark’a yürüyerek basın açıklaması yaptı. Birçok kentten Ankara’ya gelen avukatlar yürüyüş esnasında cübbelerini giyerek, ” Birleşe birleşe kazanacağız”, “Savunma susmadı, susmayacak”, “Hak, hukuk, adalet”, “Susmuyoruz, korkmuyoruz, itaat etmiyoruz”, “Özgür savunma, bağımsız yargı” sloganları attı.
Avukatlar ellerinde; “Can Atalay’a özgürlük”, “İstanbul Barosu yalnız değildir”, “insan haklarına saygı”, “savunmaya özgürlük” yazılı dövizler taşıdı.
Türkiye Barolar Birliği (TBB) Başkanı Av. R. Erinç Sağkan, ortak basın açıklamasını okudu.
“AVUKATLAR, HUKUKUN ÜSTÜNLÜĞÜNÜ, KORUMA SORUMLULUĞUNU TAŞIYORLAR.
“Baskılar ile bölmek istediğiniz barolar etle tırnak gibidir, bölemezsiniz” diyen Erinç Sağkan şunları söyledi:
“5 Nisan Avukatlar Günü’nde, mesleğimizin onurunu ve hukuk devletinin temel ilkelerini savunma kararlılığımızın altını bir kez daha çiziyoruz. Avukatlar, yalnızca bireylerin haklarını değil, aynı zamanda hukukun üstünlüğünü, adil yargılanma hakkını ve demokratik toplum düzenini koruma sorumluluğunu taşıyorlar. Hukuk devleti ilkesinin aşındığı, yargının bağımsızlığının zedelendiği ve savunma makamının sistematik biçimde baskı altına alınmaya çalışıldığı, avukatlık mesleğinin icrasını zorlaştıran hukuki, ekonomik ve sosyal engellerin giderek arttığı bir ortamda; savunma hakkını, meslek örgütlerimizin bağımsızlığını ve hukukun üstünlüğünü koruma sorumluluğuyla hareket ediyoruz. Savunmanın sesi yurttaşın nefesidir”
“İSTANBUL BAROSU’NA MÜDAHALE MESLEĞİN ÖZÜNE YÖNELİK TEHDİTTİR”
5 Nisan’ın aynı zamanda, İstanbul Barosunun da kuruluş yıldönümü olduğunu hatırlatan Sağkan, “Ancak ne yazık ki, 147 yıllık bu köklü kurumun seçilmiş yönetimi bugün hukukla değil; haksızlıkla mesnetsiz iddialarla, hukuka aykırı yargı kararlarıyla görevinden uzaklaştırılmak isteniyor. İstanbul Barosu, istibdada da işgal mahkemelerine de karşı duruş göstermiş, darbe dönemlerinde hukukun onurunu ayakta tutmuş; bu halkın yüz yıllık bağımsızlık ve demokrasi mücadelesinde adaletin taşıyıcısı olmuştur. Bugün, böylesine köklü bir meslek örgütüne yönelen müdahale, yalnızca bir kuruma değil, İstanbul Barosu üyesi on binlerce meslektaşımızın iradesine ve avukatlık mesleğinin özüne dönük bir tehdit niteliği taşımaktadır” diye konuştu.
“MAHKEME SALONLARINDA ARTIK ADALETİN SESİ DEĞİL, SUSKUNLUĞU YANKILANIYOR”
Hukukun araçsallaştığı, hukuksuzluğun ise olağanlaştığı bir dönemdeyiz” diyen Sağkan şunları ekledi:
“Ülke çapında milyonlarca seçmenin iradesinin yok sayıldığı; seçme ve seçilme hakkının ihlal edildiği; anayasal haklarını kullanmak isteyen gençlerin, üniversitelilerin yalnızca bedenlerine değil gelecek umutlarına da yönelmiş bir şiddetle karşı karşıya bırakıldığı günlerdeyiz.
Hukuk devleti ilkesiyle bağdaşmayan, yargının tarafsızlığını ve bağımsızlığını ihlal eden, yürütmenin yargı süreçlerine doğrudan müdahale ettiği duygusunu güçlendiren hukuka aykırı çok sayıda uygulamaya tanıklık ediyoruz. Bu süreçte doğrudan siyasi sonuçlar yaratan işlemleri nedeniyle, yargının siyasi saiklerle hareket etmeye zorlandığı izlenimi doğuran; kişilerin ve avukatların ifade özgürlüğü, toplantı ve gösteri yürüyüşü hakkı gibi anayasal haklarını açıkça ihlal eden gelişmeler yaşanıyor. Mahkeme salonlarında artık adaletin sesi değil, suskunluğu yankılanıyor. Haksız tutuklamalar, istisnalar değil, sistemli bir hukuksuzluğun ifadesi hâline gelmiş durumda. Hukuka aykırı tutuklamalar nedeniyle yüzlerce genç, geçtiğimiz bayram sabahına ailelerinden, özgürlüklerinden mahrum bir biçimde uyanmak zorunda kaldı.
Bugün bir kez daha görüyoruz ki, avukatlık yalnızca bir meslek değil; hukukun, hak ve özgürlüklerin, adaletin sesi olma sorumluluğudur.”
“SUSMADIK, KORKMADIK, BİAT ETMEDİK, İTAAT ETMEDİK”
Erdinç Sağkan, “Bizler, yalnızca hukukun temsilcisi değil, aynı zamanda vicdanın da taşıyıcılarıyız” diyerek, “Ne Gümüşhane Baro Başkanımız Ali Günday’ı ne de dört ayaklı minare altında Diyarbakır Baro Başkanımız Tahir Elçi’yi katlettiklerinde sindik… Susmadık, korkmadık, biat etmedik, itaat etmedik” dedi.
PİRHA/ANKARA
Yoruma kapalı.