Alevi Haber Ajansi

Ankara Gar Katliamı tanığı Özkan Uç: O görüntüleri 10 yıldır hafızamdan silemedim-VİDEO

PİRHA-Ankara Gar Katliamı tanığı Özkan Uç, yaşadıklarını 10 yıldır hafızasından silemediğini belirterek, “Cümlelerle ifade edilebilecek bir katliam değil. O acıyı her gün yaşıyorum. İnsan yaşadıklarını anlatınca boğazı düğüm düğüm oluyor. Ama şunu söylemek gerekiyor ki eğer bu ülkede gerçekten barış olacaksa biz o bedeli ödemeye yine hazırız” dedi.

KESK, DİSK, TMMOB ve TTB’nin 10 Ekim 2015’te, Ankara Tren Garı’nda düzenlediği Barış Mitingi’ne IŞİD tarafından bombalı saldırı düzenlendi. 104 kişinin hayatını kaybettiği saldırı, Cumhuriyet tarihinin en kanlı katliamlarından biri olarak tarihe geçti.

Yüzlerce yurttaşın da ağır yara aldığı saldırının ardından görülen yargılama süreçlerinde yaşanan usulsüzlüklerin yanı sıra, sanıkların “insanlığa karşı suç” kapsamında yargılanmamaları, toplumun tepkisine neden oldu. Özellikle kamu görevlilerinin sorumluluğunun ortaya çıkarılması talebinin de karşılık bulmamasıyla birlikte bir katliam dosyasının daha üstü örtülmüş oldu.

10 Ekim 2015’te başkente girişlerdeki arama noktalarının kaldırıldığına vurgu yapan avukatlar, katliamı yapan IŞİD militanlarının yolda hiçbir aramaya takılmamasını da şüpheli bulmuşlardı. Mitingin yapılacağı alan olan Sıhhiye Meydanı için 2 bin 44 polis görevlendirilirken, toplanma alanı olan Ankara Gar çevresinde ise yalnızca 129 polisin olması soru işaretlerini arttırmıştı.

Ankara Gar Katliamı tanığı ve o dönem Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) Dersim Şube Başkanı olan Özkan Uç, yaşadıklarını PİRHA’ya anlattı.

“O GÖRÜNTÜLERİ HER GECE RÜYAMDA GÖRÜYORUM”

Barış Mitingi için bir araya gelen herkesin umut dolu olduğunu belirten Özkan Uç, “Barış mitingine gidiyorduk, insanlar son derece coşkulu ve mutluydu. Tek amacımız vardı o da barış dolu bir ülke ve dünya hayalimiz. Dersim’den beş otobüs gittik. Herhangi bir problem olmadan miting alanına ulaştık. Aslında çok enteresandı çünkü hem yolda hem de miting alanına girerken hiçbir arama olmadı. İlk bomba bizim bulunduğumuz yerin 40-45 metre çaprazımızda patladı. Tabii biz olayın şokuyla arkamıza bile dönemedik. Yani o kadar büyük bir gürültüyle, o kadar büyük bir sesle patladı ki. Sonra iki saniye arayla 20 metre arkamızda ikinci bomba patladı. Ben arkamı bile dönememiştim, o görüntüyü görmek istemiyordum. Sonra kendimi toparladıktan sonra arkama döndüğümde yüzlerce insanın yerde yattığını gördüm. Parçalanmış bedenler, kan, inleyenler, bağıranlar. Ben o görüntüleri 10 yıldır hafızamdan silemedim. Hemen hemen her gece rüyamda görüyorum. Bu kadar büyük bir travma” dedi.

“15 DAKİKA BOYUNCA AMBULANS GÖREMEDİM”

Sağlık çalışanı oldukları için kendilerini toparlayıp olaya müdahale ettiklerini söyleyen Özkan Uç, “Hemen ilk etapta doktor, hekim ve sağlıkçı arkadaşlarla birlikte yaralılara müdahale etmeye çalıştık. Pankartlarla hayatını kaybedenlerin üzerini kapatıyorduk veya pankartları sedye olarak kullanıyorduk. Dersim’den gelen yaralı bir arkadaşa sedye bulmaya çalışırken ayakta kalan insanlarla çevik kuvvet polisleri arasında bir hengame oldu. Hatta insanlar tepki verdi polislere ‘Siz bomba patlayana kadar neredeydiniz?’ diye. Daha sonra fiziki müdahale oldu ve iki veya 3 tane gaz bombası atıldı. Alanda 15 dakika boyunca ambulans göremedim. Hatta biz bir arkadaşı itfaiye ile göndermek zorunda kaldık. Düşünün ambulans giremediği için alana itfaiye bile daha önce gelmişti” diye belirtti.

“HALEN DAHA RAHAT UYKU UYUYAMIYORSUN VE O TRAVMAYI ÜZERİNDEN ATAMIYORSUN”

Bütün yaralıları alandan taşıdıktan sonra olayın vahametini anlamaya başladıklarını ifade eden , “O kadar büyük bir trajediydi ki. Aynı sıraları paylaştığınız, aynı şehirleri paylaştığınız, aynı ülkede nefes alıp verdiğiniz insanların yerde paramparça cesetler şeklinde durması çok büyük bir trajediydi. Cümlelerle ifade edilebilecek bir katliam değil. 10 sene aradan geçmesine rağmen halen anılarımızda taze ve bizi çok rahatsız ediyor. Halen daha rahat uyku uyuyamıyorsun ve o travmayı üzerinden atamıyorsun. İşin enteresan tarafı Dersim’den gelen beş otobüsün isim listeleri bendeydi. Benim için aslında en büyük travma o zaman başladı. Çünkü tek tek arıyorsun ve ulaştıklarına artı, ulaşamadıklarına da eksi atıyorsun. O an bile benim ömrümden bir 10 sene götürmüştür” şeklinde konuştu.

“O ACIYI HER GÜN YAŞIYORUM”

Ankara Gar Katliamı’nda hayatını kaybeden bütün insanların yapılacak mitinge barışı taçlandırmak için geldiğini dile getiren , konuşmasının devamında şunları belirtti:

“Kimsenin elinde bir taş, silah, patlayıcı yoktu. Bu ülkenin huzurunu, güvenini, mutluluğunu ve barışını savunan insanlardı. O gün hayatını kaybedenler arasında 7-8 yaşındaki çocukta, 80 yaşındaki yaşlımız da vardı. Bu kadar büyük bir acıyı, bu kadar büyük bir travmayı hem aileler, hem bu halk, hem bu ülkede yaşayan insanlar niye çeksin? Kim gülmeye bu kadar düşman olabilir? Kim barışa bu kadar düşman olur? Kim sevgiye bu kadar düşman olur? Bunu anlamakta zorlanıyoruz. Yaşanan katliam benim hayatımda bir dönüm noktasıdır, bir kırılma noktasıdır. O acıyı her gün yaşıyorum. İnsan yaşadıklarını anlatınca boğazı düğüm düğüm oluyor. Ama şunu söylemek gerekiyor ki eğer bu ülkede gerçekten barış olacaksa biz o bedeli ödemeye yine hazırız. Yeter ki bu ülkede güzellikler olsun.”

PİRHA/DERSİM

İLGİLİ DOSYA

10 Ekim’in 10. yılı: 103 insana söz verdik unutturmayacağız
10 Ekim Gar Katliamı yaralılarından Değirmenci: Barış için miting olsa, aynı heyecanla gidip katılırım

Bunları da beğenebilirsin

Yoruma kapalı.