Alevi Haber Ajansi

10 Ekim’de katledilenler Kadıköy’de anıldı-VİDEO

PİRHA – 10 Ekim Ankara Gar Katliamı’nda yaşamını yitirenler, İstanbul’da anıldı. Kadıköy İlçesinde yapılan yürüyüşün ardından yapılan basın açıklamasında “10 Ekim katliamının insanlık suçu sayılmaması, Sivas katliamında da insanlık suçu işleyenler zaman aşımı ile cezasız kaldığında ‘Hayırlı olsun’ diyerek bu cezasızlığı kutlayanları hatırlattı. Aradan geçen on yılda katliamın hemen ardından utanmadan, sıkılmadan oylarının yükseldiğini ifade eden siyasetçilere ‘ne demek istediği’ bile sorulmadı” denildi.

İstanbul Emek Barış ve Demokrasi Güçleri’nin çağrısıyla binlerce yurttaş, Boğa Heykelinde bir araya geldi. 10’uncu yılında Gar Katliamı’nda yaşamını yitirenler için Kadıköy rıhtıma kadar yürüyüş düzenlendi.

Yürüyüş kortejinin en önünde “Unutmayacağız, affetmeyeceğiz” yazılı pankart taşınırken “Bijî biratîya gelan. Katillerden hesabı emekçiler soracak. Katil IŞİD işbirlikçi AKP” sloganları atıldı.

Rıhtım meydanında bir araya gelen yurttaşlar, bir dakikalık saygı duruşunun ardından yaşamını yitiren 104 kişinin isimlerini andı. Demokrasi güçleri adına ortak basın metnini Asalettin Aslanoğlu okudu. “Katliamın 10. yıl dönümünde acılarımız hala taze, arkadaşlarımızın anısı hala sıcak” diyen Aslanoğlu, hükümetin sorumluluğuna dikkat çekti.

“ARADAN GEÇEN ON YILDA ADALET YERİNİ BULMADI!”

Basın metninde şu ifadelere yer verildi:

“Aradan geçen on yılda ne arkadaşlarımız yerde yaralı halde yatarken onlara saldıran polisleri, ne gelmeyen ambulansları, ne ‘kokteyl terör’ açıklamalarını, ne de ‘oylarımız yükseliyor’ itirafını unuttuk.

Aradan geçen on yılda adalet yerini bulmadı!

104 arkadaşımızı yitirdiğimiz bombalı saldırının davasında sadece ‘maşalar’ ceza aldı. Müfettiş raporlarına ve mahkeme kararlarına rağmen katliamda sorumluluğu bulunan hiçbir kamu görevlisi hesap vermedi.

Aradan geçen on yılda aldıkları ‘canlı bomba’ istihbaratını tertip komitesine iletmeyenler hesap vermedi. Bombacıların adını, sanını, eşkâlini bilip ‘patlamadan yakalamayan’ kamu görevlileri mahkemeye bile çağırılmadı. Adı, sanı, eşkali belli katillerin Gaziantep’ten Ankara’nın göbeğine nasıl geldikleri, polis kontrollerini nasıl atlattıkları sorgulanmadı.

Güvenliğini almakla yükümlü oldukları bir mitingde gerçekleşen katliam ile ilgili hicap duyup istifa eden tek bir kamu görevlisi bile olmadığı gibi, en hafif ifadeyle ‘ihmal’ ihtimalini bile yok sayan bir dava sürecinden tabii ki adalet çıkmadı. Eylemi gerçekleştirilen örgütün şemasını, bağlantılarını, görüştükleri kişileri, örgütün hiyerarşisini ve derin ilişkilerini ortaya çıkarabilecek bilgiler-belgeler başka illerdeki mahkemelerden talep edilmeden dava alelacele kapatılmak istendi.

Aradan geçen on yılda mahkeme 10 Ekim Ankara katliamını ‘insanlığa karşı suç’ kabul etmedi ve böylece bomba yeleklerinde parmak izi bulunan şahıslar dahi ilerleyen yıllarda yakalansa ‘zaman aşımı’ ile cezasız kalma olasılıkları doğdu.

“ÜLKEYİ YÖNETENLER, SORUŞTURMAYI SAPTIRDI”

10 Ekim katliamının insanlık suçu sayılmaması, Sivas katliamında da insanlık suçu işleyenler zaman aşımı ile cezasız kaldığında ‘Hayırlı olsun’ diyerek bu cezasızlığı kutlayanları hatırlattı.

Aradan geçen on yılda katliamın hemen ardından utanmadan, sıkılmadan oylarının yükseldiğini ifade eden siyasetçilere ‘ne demek istediği’ bile sorulmadı.

Evet mahkemeden adalet çıkmadı ama ülkeyi yönetenlerin soruşturmayı saptırdıkları mahkeme kararıyla kesinleşti. Katliamının tek başına IŞİD tarafından gerçekleştirdiği kanaat getiren karar ile beraber, katliamın gerçekleştiği günden itibaren, daha cenazeler kaldırılmamışken, hiçbir veriye dayanmadan ‘kokteyl terör’ iddiasını ortaya atan siyasetçilerin, yine en hafif ifadeyle ‘soruşturmayı saptırdıkları’ kesinleşmiş oldu. Ülkeyi yönetenlerin soruşturmayı neden saptırmak istedikleri, katilleri belirsizleştiren bu manipülasyona neden ihtiyaç duyduğu, neden tek başına IŞİD’i suçla(ya)madıkları sadece siyasi değil aynı zamanda da hukuki bir soru olarak er ya da geç bu ülkeyi yönetenlere sorulacaktır.

“AMBULANS YERİNE TOMA GÖNDERENLERİ UNUTMAYACAĞIZ”

Özetle adalet yerini bulmadı, acılarımız soğumadı. Ne bu eylemi yapan örgüt hakkıyla açığa çıkarıldı, ne ilişkilerinin üzerine gidildi, ne de kamu görevlilerinin ve ülkeyi yönetenlerin sorumlulukları sorgulandı. Bu adaletsizlikte imzası ve sorumluluğu bulunanlar tarihe bir kara leke olarak geçti.

Katillerin kim olduğunu anlamak için katliamın kimleri ve neyi hedef aldığını görmek yeterlidir. Katliamı planlayanları, engel olmayıp destek verenleri, katliamın ardından ambulans yerine TOMA gönderenleri, yaralılara ve kitleye gazla saldıranları ve onları yönlendirenleri asla ve asla unutmayacağız! Gerçek failleri ısrarla koruyanları, gizleyenleri unutmayacağız! Tek tek hesap soracağız ve bir bir hesap verecekler!

Emek-Barış ve Demokrasi mücadelesi 10 Ekim 2015’te yitirdiğimiz 104 canımızın bize bıraktığı bir emanettir artık. Er ya da geç emeğin, barışın, demokrasinin egemen olduğu bir ülkeyi, 104 canımıza armağan edeceğiz! Er ya da geç katiller kaybedecek! Emek-Barış-Demokrasi kazanacak!”

PİRHA/İSTANBUL

Bunları da beğenebilirsin

Yoruma kapalı.