PİRHA- Ankara Emek ve Demokrasi Güçleri yaptıkları basın açıklamasıyla ortaya çıkan mafya-siyaset ilişkisine dikkat çekerek, “Bizler yoksulluk içinde yaşam mücadelesi verirken; saraylarda, lüks villalarda, marinalarda şatafat içinde yaşayanlar, her şeyi ‘vatan sevdası’ için yaptıklarını anlatıyorlar. Birlik olalım ve baskı, sömürü, mafya iktidarına son verelim” dedi.
Ankara Emek ve Demokrasi Güçleri, ortaya çıkan mafya-siyaset ilişkisine dair Ankara TÜM BEL-SEN Genel Merkezinde bir araya gelen grup adına Halkevleri üyesi Aysun Gençtanır açıklama yaptı. Gençtanır, siyasi cinayetlerden dünyanın her tarafına uzanan uyuşturucu ve benzeri kirli ticaret ağlarına, telaffuzu güç rakamlara ulaşan yolsuzluk çarkına ilişkin ifşaları ve bu ifşalar karşısında söylenen yalanları vurgulayarak “suskunlukla geçiştirme ve üzerini örtme çabaları devletin kurumlarıyla içinde, hatta merkezinde bulunduğu bir suç örgütlenmesiyle karşı karşıya olduğumuzun ortada” dedi.
“MEMLEKET KAN AĞLIYOR”
Türkiye’de demokrasinin ve özgürlüklerin tamamen tasfiye edildiğini ifade eden Gençtanır şunları dile getirdi:
“Kürtlere, Alevilere, emekçilere, yönelik saldırılar, çıkar çetelerinin halklara karşı işlediği suçlar, kamu kaynaklarının, yeraltı ve yerüstü varlıkların, doğanın talanı ve yerli, yabancı tekellerin yağmasına kalkan olma, erkek şiddeti, taciz, tecavüz ve kadın cinayetleri, LGBTİ+ yönelik ayrımcılık, yolsuzluk ve rüşvet bu ülkeyi yönetenler açısından istisna değil kural haline gelmiştir. Siyasi çıkarları için milliyetçiliği, dini, örtü olarak kullananlar, emekçilerin alın terine ve halkların geleceğine el koymayı meşrulaştırmaya çalışıyorlar.
Memleket kan ağlıyor. İşçiler, esnaflar, kadınlar, gençler, çocuklar, yaşlılar, doğa, deniz topyekûn acı çekiyor. Bizler yoksulluk içinde yaşam mücadelesi verirken; saraylarda, lüks villalarda, marinalarda şatafat içinde yaşayanlar, her şeyi ‘vatan sevdası’ için yaptıklarını anlatıyorlar.”
“BİRLİK OLMAZSAK BU ZULMÜN PENÇESİNDE MAHVOLMAYA DEVAM EDECEĞİZ”
İktidarın devlet imkânlarıyla zenginleşme, yolsuzluk ve kara para döngüsüne girdiğini belirten Gençtanır sözlerine şu şekilde devam etti:
“Devlet-mafya ve sermaye ilişkilerin kaynaştığı bu kirli iktidar ve kurumları bir suç örgütü olarak karşımızdadır. Bu suç iktidarı yeni ortaya çıkmıyor. Biz bu oluşumu kayyumlardan, faili meçhullerden, kumpas kurularak oluşturulan Kobanê davasından, Suruç’tan, 10 Ekim’den, failleri korunan kadın cinayetlerinden, işçi cinayetlerinden tanıyoruz. Bu suçlular ittifakı ile mücadele etmek; emekçiler için ekmek ve iş, kadınlar için yaşam, gençler için gelecek, Kürtler ve Aleviler için eşit haklarla yaşam mücadelesidir.
Siyasi egemenliğini bu baskı, devlet terörü ve yolsuzluk mekanizmasının üzerine kuran iktidarın, ortaya dökülen bu muazzam suçların hesabını kendiliğinden vermeyeceğini biliyoruz. Türkiye halkları olarak, bizlere karşı işlenen bu suçların hesabını örgütlü bir güçle sormaya girişmezsek, suçluları hak ettikleri cezalarla yüz yüze getiremezsek, siyasi sorumluları yapıştıkları koltuklarından söküp atamazsak, bu pisliğin içinde boğulmaya, bu zulmün pençesinde mahvolmaya devam edeceğiz.”
“HERKESİ MÜCADELEYİ BÜYÜTMEYE ÇAĞIRIYORUZ”
“Baskı, sömürü, mafya iktidarına son verelim” çağrısında bulunan Gençtanır son olarak şunları aktardı:
“Ankara’da ve Türkiye’nin dört bir yanında bu suçun sorumlularından hesap sormak için adım atıyoruz. Bizler bu ülkenin sosyalistleri, yurtseverleri, kadınları, gençleri, işçileri olarak bu halkın bu ülkenin bu suç örgütüne dönmüş bir yapılanmanın altında daha fazla acı çekmeye mecbur olmadığını söylüyor ve herkesi bu suç iktidarına son verip memleketi yeniden kurmaya, halkın iddianamesini hazırlayıp suçluların karşısına dikilmeye, bu işin peşini bırakmayıp seferber olmaya, sokaklarda mücadeleyi büyütmeye çağırıyoruz.”
PİRHA/ANKARA
Yoruma kapalı.