Alevi Haber Ajansi

Ankara Demokrasi Grubu’ndan ‘Yerel demokrasi buluşması’-VİDEO

PİRHABirlikte umudu yerellerden kurmak için Ankara Demokrasi Çağrı Gurubu Tüm Bel Sen Genel merkezinde ‘Yerel demokrasi buluşması’ adı altında bir toplantı gerçekleştirdi.

Ankara Demokrasi Çağrı Grubu’nun Tüm Bel Sen Genel Merkezi’nde Yerel Demokrasi buluşmasına çok sayıda kurum temsilcisi katıldı.

Moderatör  Sinema yönetmeni, sanatçı Fatin Kanat, “Umudu çok zor bir dönemdeyiz, hepimiz bunun farkındayız. Hemen her şey çok sıradan. Gündelik yaşamın bir parçası olan en basit bir hak talebinin bile beka sorununa bağlandığı ve hemen her şeyin beka sorunu üzerinden formüle edildiği bir dönemde yaşıyoruz” dedi.

Kanat, “Yeni ve güzel, insanlık adına olumlu bir şey vaat edilmiyor sadece ‘şöyle olursa çok daha kötü olur bak’ şeklinde uyarılar, ürkütmeler biçiminde bir siyaset almış başını gidiyor. Havaalanı işçilerinin gündelik, en sıradan taleplerini bile bir beka sorunu özeti ile yansıyor. İşte ‘sarı yelek alan biri de teröristtir’ yorumlarına kadar vardırıyor” diye konuştu.

Kanat, konuşmasına şöyle devam etti:

“Bunun için yeni bir yolculuk değil bu eskiden beri yürüyen bir yolculuk ama yeni biçimi ile biçimleri ile yeni yaklaşımlara ihtiyaç duyan bir yolculuk. Bu yeni yaklaşımda yeni biçimlerde konuşmak üzere belki de çok peşinde durduğumuz muhalif elde etmeye çalıştığımız özgürlükler ve demokrasi, haklar, insan hakları bağlamında çok küçük noktalardan hemen yanı başımızdan bunların gereklerini başlatmak üzere bir adım atmak, yeni adımlar atmak gerekiyor” diyerek sözlerini tamamladı.

“TÜM EZİLENLERLE DAYANIŞMA İÇİNDE OLANLARLA BİR ARADAYIZ”

Daha sonra söz alan Ankara Demokrasi Çağrı grubu adına açılış konuşmasını yapan Betül Koca, şunları kaydetti:

“Bu salonda ülkedeki kötü gidişatı birlikte değiştireceğimize inananlarla beraberiz. Adalet duygusu içinde politik çürümeye yozlaşmaya karşı dayanışmanın gücüne ve erdemine inananlarla beraberiz. Ekonomik kriz kıskaca alınmış tüm mağdurlarla ezilenlerle değerlerle dayanışma içinde olanlarla bir aradayız.”

Artvin Çevre Platformu’ndan Sabriye Tuncay da, “Ben Artvin Çevre Platformu adına buradayım. Artvin Çevre Platformu, Artvin’in çevre sorunlarıyla ilgilenen bir kurum. Özellikle Ankara’da kurmuştuk biz bunu. Türkiye’nin neresinde olursa olsun Artvinliler varsa Artvin Çevre Platformu da orada. Ortak bir eylem içindeyiz, bizler aktivistiz. Çünkü çevre sorunları yerelde savunulmalı, Artvin’de de öyle. Artvin bu konuda artık sınavını verdi sanıyorum. Sesini dünyaya duyurdu, her yerde konuşuluyor ve Türkiye’nin her yerinden destek alıyoruz. Ama ben burada yerel yönetimlerin çevre üzerindeki etkilerini görüşmek istedim, anlatmak istiyorum. Bir yaşanmışı anlatmak istiyorum. Artvin’de Cerattepe meselesi 25 yıldır var. 25 yıldır haklı davamızda hep biz galip çıktık. Taa ki Artvin belediye başkanı değişinceye kadar” diye konuştu.

“KRİZİN FATURASININ HALKA ÇIKARTILMASI İLE KARŞI KARŞIYAYIZ”

DİSK Dev Maden- Sen İç Anadolu Bölge Temsilcisi Tayfun Görgün, “Biz bu çalışmalar başlarken yaptığımız görüşmelerde ne için bir araya geleceğimiz konusunda konuşarak başlayarak bugünlere geldik, giderek şekilleniyor. Ama ilk başta konuşmalar içerisinde bizim bir araya gelişimiz ve mücadele hedefimiz aslında demokrasi ve özgürlükler en başta olmak üzere diğer sorunlar olarak ifade edilmişti. Seçimlerde direk taraf olma konusu gündemimizde yok gibi söylemler kullanılmıştı arkadaşlarımızın bir çoğu tarafından. Fakat açıkça hepimiz biliyoruz ki memleketin gündemi neyse kentin gündemi de aşağı yukarı öyle olur özel durumlar dışında. Dolayısıyla memleketin gündeminde yerel gündeminden bağımsız bir çalışması ya da bağımsız bir demokrasi çalışması mümkün değil” diye konuştu.

Görgün konuşmasına şöyle devam etti:

“Memleketin gündemi de malum. Demokrasinin giderek son kırıntılarını bile ayaklar altına alınması meselesi var. Özgürlüklerin hiçe sayılması meselesi var. Yargı, yürütme, yaşama erkinin tamamen kalktığı, tek adam yönetimine gitme durumu var. Tabi ekmeğimiz ve geleceğimiz de özellikle son yaşanan son krizin faturasının hepimizin geniş halk yığınlarına çıkartılması ile karşı karşıyız. Biz zaten DİSK olarak olsun, diğer kesimler olsun ekmek ve özgürlük arasındaki bağı biliyoruz.”

İHD Ankara Şube Yöneticisi ve İHD MYK Üyesi Nuray Çevirmen, “Demokrasi için yapılan bu çalışmaların, ezilen yoksul hakların yararına başarıya ulaşmasını diliyorum. Bu yıl insan hakları evrensel beyannamesini kabul edilişinin 72. Yılı. Ne yazık ki biz insan hakları konusunda yeterli bilgiye sahip değiliz, bu konuda çalışmalar yapmak gerekir” diye konuştu.

Nuray Çevirmen, şunları belirtti:

“Ne yazık ki çok zor zamanlardan geçiyoruz ve diyoruz ki zor zamanları birlikte yan yana durarak mücadele ederek atlatırız. Tüm demokratik hakların hepimize teslim edildiği zamanlara ulaşabilelim. Bizler bir insan hakları savunucuları olarak tüm insanların temel insan haklarına ulaşması konusunda çeşitli çalışmalar yapıyoruz. Bu çalışmalarımız neredeyse engelleniyor. Yüzlerce insan hakları savunucusu üzerinden dava ve soruşturma dosyaları var. Yine Dersim Şube Başkanı cezaevinde, hüküm aldı 7 yıl kadar. Malatya Şube Başkanımız da cezaevinde. Buradan da onları selamlayalım. Kentlerde  bir çok hak ihlalleri yaşamıyor. 2017 yılında Türkiye İstatistik Kurumu’nun verilerinden değerlendirilen bilgilere göre, Türkiye nüfusu 2016 yılında bir önceki yıla kıyasla %1.3 artışla 79 milyon 814.000 buldu. Şu anda 80 milyon civarında.”

Daha sonra söz alan konuşmacılar şunları kaydetti:

Tüm Emekli Sen MYK Üyesi Hüseyin Demirton:

“Emanet almış almış olduğunuz torunlarımıza karşı, çocuklarımıza karşı da sorumluluklarımız var. Bu anlamda mücadelemizin yükünün daha da olduğunun farkındayız. Biz emekliler olarak toplumun her kesimine hitap eden bir kitleye sahibiz. Şunu da belirteyim en kitlesel, en deneyimli ve kendini sürekli yenileyen bir kitleye sahibiz. Yani nedeni de şu: Aramıza yeni yeni arkadaşlarımız katılacak. Bu anlamda arkadaşlar mücadeleyi gerçekten hem demokratik, hem demokrasi anlamında, özgürlükler anlamında hem hak alma anlamında yükseltmenin yollarını diğer dostlarımızla ve emek güçleri dostlarıyla birlikte, nedenine niçinine bakmadan tabii ki ilkesel anlamda hukuki bir zeminde yükseltmek durumundayız.”

LGBT Aktivisti Remzi Altunpolat:

“LGBT’lilere yönelik hizmetlerin nasıl olabileceği, onların ihtiyaçlarına yönelik nasıl bulunabileceği üzerine konuşmak için geldik. Biz mesela bir belediyeyi kazandığımızda hangi tür sözleşmeler yapacağız iş yaptığımız firmalarla. Onlardan bir taahhütte bulunmasını istememiz lazım. Örnek olarak söylüyorum. LGBT’lilere yönelik ayrımcı olmayan firmalarla çalışacağız. Bir taahhüdümüzün olması lazım. Belediye çalışanlarının, yerel yönetim çalışanlarının zaman zaman çeşitli eğitimlerden geçmesi lazım ayrımcılık konusunda. Sadece LGBT’liler ile ilgili de değil. Ama LGBT lilerle alakalı olarak özellikle. Çünkü en dışarıya atılan LGBT’liler oluyor ve en başta da unutulanlar LGBT’liler oluyor. Bu nedenle de bir ayrımcılık eğitimini mesela bütün belediye çalışanlarına, yerel yönetim çalışanlarına verebiliyor muyuz meselesidir.”

DEMOKRASİYİ BÜYÜTME YERELLERİ GÜÇLENDİRME ÇAĞRISI

Demokratik Alevi Derneği Genel Sekreteri Ankara Şube Eş Başkanı Murat Işık:

“Bugünkü baskı rejimine karşı bu bileşimin gerçekten çok zayıf olduğunu görebiliyoruz. O zaman yapmamız gereken şey Türkiye’nin demokratikleştirmesi, demokratik bir cumhuriyetin yaratılması, laik, demokratik, bir eşit yurttaşlığa dayanan bir anayasal düzenin yaratılması için Türkiye’de tüm demokrasi güçlerinin en geniş kesimlerini bir araya getirmesi sanki buraya sunulacak en iyi formül gibi duruyor. Bunların gerisinde tartışacağımız en dezavantajlı kesimlerden ötekinin de ötesi olan Alevilerin Türkiye’de çektikleri artık bir zulüm düzeyine varmış durumda. Bir kültürel soykırım merkezi olarak Diyanet İşleri Başkanı gibi bir mekanizma neredeyse demoklesin kılıcı gibi sallandırılıyor. Tüm inanç merkezlerimiz tüm inanç alanlarımız bu baskı ve şiddet kıskacında. Doğa odaklı inanç olan Aleviliğin ekolojik coğrafyası yakılıyor, inanç mekanlarına ulaşılması engelleniyor. İnanç mekanlarının yasaklanması sözk0nusu. Asıl yapılması gereken devleti küçültmek, demokrasiyi büyütmek, yerelleri güçlendirmek.”

GÜÇ BİRLİĞİ ÇAĞRISI

HDP Yerel Yönetimlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Yurdusev Özsekmenler:

“İktidara karşı yerel direniş ortaklığı nasıl konuşabiliriz. Yerelde nasıl bir ittifaklar kurabiliriz ki yerelden yükselen bir direniş yükseltelim. İlk böyle başlamıştı ve ilk başladığında İstanbul’da 30- 40 tane kurum katılmıştı. Bunun aynı bu şekilde devam devam etmesi gerektiği düşünüyoruz. Çünkü çok eskiden beri söylediğimiz ama son zamanlarda biraz unuttuğumuz mahalleler ve işyerleri kalemiz olmasa biz bu iktidara darbeler vuramayız, sözünü bir kez daha hatırlayalım ve yerelde güç birliği yaparak, yerelde direnmenin giderek merkeze doğru yükselmesi gerektiğini düşünüyoruz. Bu açıdan mahallelerde örgütlemek, işyerlerinde örgütlenmek, halkı örgütlü hale getirmek en önemli meselelerden biri. Örgütleyemediğimiz halk eyleme sevk edemediğimiz halktır. En güzel plan projemiz olsun hayata geçiremeyeceğimiz plan projeler olarak kalmaya mahkumdur. Buradan hareketle bu demokrasiye çağrı grubunun ilk toplantıları başlamıştır. Bunun son derece önemli olduğunu, gelişmesi gerektiğini kentlerden sonra ilçelere, mahallelere doğru inmesi ve burada güç birliklerinin oluşması gerekliğini düşünüyorum, düşünüyoruz.”

Daha sonra söz alan Ceyhun Akın HDK Merkezi Örgütlenme Komisyon Üyesi, Cevat Gülcemal Batıkent  Meclis üyesi, Kerem Özkaya TOKİ’de çalışan grev işçisi, KHK’li Akademisyen, Yazar Baskın Oran sorunları ve çözüm yollarını dile getirdiler.

Cebrail ARSLAN/ANKARA

Bunları da beğenebilirsin

Yoruma kapalı.

Web sitemiz, deneyiminizi daha iyi hale getirmek amacıyla çerezler kullanmaktadır. Bu durumda herhangi bir sıkıntı yaşamayacağınızı düşünüyoruz, ancak isterseniz çerezleri devre dışı bırakma seçeneğiniz her zaman mevcuttur. Kabul ediyorum devre dışı bırak