PİRHA-Ankara Barosu İnsan Hakları Merkezi, 14 Mart 2020 tarihinden itibaren pandemi gerekçesiyle cezaevlerinde açık görüşlerin durdurulmasına ilişkin açıklama yaptı. Yapılan açıklamada, “Gerekli tedbir ve önlemler alınarak ulaşılabilecek olan sonuca açık görüşlerin tamamen yasaklanmasıyla erişmeye çalışmak, insan hakkı ihlallerine sebep olmakla birlikte avukatların mesleğini gereği gibi ifa etmelerinin önünde de engel oluşturmaktadır” denildi.
Ankara Barosu İnsan Hakları Merkezi, 14 Mart 2020 tarihinden itibaren pandemi gerekçesiyle cezaevlerinde açık görüşlerin durdurulmasına ilişkin yazılı açıklama yaptı.
“YASAK TECRİDE SEBEP OLMUŞTUR”
Açık görüş, tutuklu ve hükümlüler ile ziyaretçilerinin fiziki temasına imkân verecek şekilde, ceza infaz kurumunun bu iş için tahsis edilmiş özel bölümünde yapılan ziyaret ve görüşmelerdir. İdare tarafından 14 Mart 2020 tarihinden itibaren pandemi gerekçesiyle açık görüşlerin durdurulmasına karar verilmiştir. Bu süreçte yapılamayan kapalı ve açık görüşlerin yerine, hükümlü ve tutukluların dış dünya ile olan ilişkilerinin devamlılığının sağlanması ve rehabilite olmaları amacıyla telefonla ek görüşme hakkı tanınmış olsa da bu hak hükümlülerin anayasada düzenlenen temel insan haklarının korunmasını sağlamamıştır. Pandemi gerekçesiyle açık görüşlerin yasaklanması ile hükümlü ve tutukluların yaklaşık 20 aydır dış dünya ve yakınları ile irtibatı kesilmiş, dolayısıyla bu yasak adeta bir tecride sebep olmuştur.
Bu durum, sadece hükümlüleri ve tutukluları değil onların yakınlarını ve vekillerini de olumsuz etkilemiştir. Bakanlığın cezaevlerinde sürdürmeye devam ettiği haklı ve bilimsel bir sebebe dayanmayan pandemi önlemleri, tutuklu ve hükümlülerin hak ettikleri insani yaşam koşullarına erişmesine engel teşkil etmektedir. Avukatların bu dönemde tutuklu ve hükümlü olan müvekkilleri ile görüşmeleri bir paravanın arkasından gerçekleştirilmiş, avukat-müvekkil gizliliği içerisinde kalması gereken bilgi ve belgeler paylaşılamamış, dolayısıyla hükümlü ve tutukluların öncelikle hak arama hürriyeti ve adil yargılanma hakkı kapsamındaki savunma hakkı ihlal edilmiştir. Hükümlünün ailesi ve yakınlarıyla ilişkisinin kısıtlanmasının neden olacağı sıkıntılara yenileri eklenmemeli ve hükümlüler yalnızlığa mahkûm edilmemelidir.
“CEZAEVLERİNDE HİÇBİR DÜZENLEME YAPILMAMIŞ OLMASI KABUL EDİLEBİLİR DEĞİLDİR”
Neredeyse toplumsal yaşamın her alanında pandemi ile ilgili normalleşme düzenlemeleri yapılmışken cezaevlerinde pandemi önlemlerine ilişkin hiçbir düzenleme yapılmamış olması kabul edilebilir değildir. Normalleşme kapsamında aşı olmamış bireyler dahi alışveriş merkezleri dahil tüm mekânlara HES kodunu göstererek girebiliyorken cezaevlerindeki hükümlü ve tutukluların yakınları ile açık görüş hakkının kısıtlanmasının pandemi önlemleri ile gerekçelendirilmesi mümkün değildir. Pandemiye ilişkin alınacak önlemlerin insan onuruna yaraşır şekilde alınması Adalet Bakanlığı’nın önceliği olmalı ve cezaevlerindeki aşı çalışmalarının da neredeyse tamamlandığı bu dönemde ciddi hak ihlallerine sebep olan açık görüş yasağına ivedilikle son verilmesi gerekmektedir.
(HABER MERKEZİ)
Yoruma kapalı.