Alevi Haber Ajansi

‘Alevilerin eşit yurttaşlık talebi hak hareketine dönüşmeli, yasal olarak tanınmak eşit yurttaş yapmaz’ -VİDEO

PİRHA- Alevilerin eşit yurttaşlık talebinin kendini yenileyen, sorgulayan bir hak hareketi olmaktan ziyade anayasal taleplerle kalan bir yerde olduğuna vurgu yapan Hukukçu/Yazar Orhan Gazi Ertekin, “Aleviler ve hak tartışması özgür ve serbest bir tartışmaya dönüşmek zorunda. Amerika’da başlayan ve 200 yıla yakın devam eden siyah hak hareketi oldukça güçlü, kendini yenileyen, sorgulayan bir hak hareketi yaratıyor. Türkiye’deki eşit yurttaşlık iddiası ise yasal ve kurumsaldır” dedi. Ertekin ekledi: Eşit yurttaşlık meselesinde beni rahatsız şey şudur: Aleviler yasal olarak eşit oldukları gösterilse bir eksiklik tamamlanacak ve herkes eşit yurttaş olacakmış gibi görülüyor. Yok böyle bir şey!

Alevi Kültür Dernekleri’nin Balıkesir’in Altınoluk ilçesinde bu yıl  üçüncüsünü düzenlediği Altınoluk Alevi Kültür ve Sanat Festivali’nin 4. gün etkinlikleri Hukukçu/Yazar Orhan Gazi Ertekin‘in ‘Aleviler Eşit Yurttaşlık Talep Etmeli Mi?’ sunumuyla devam etti.

“ALEVİLER VE HAK MESELESİ TARTIŞMASI KORKULARAK YAPILIYOR”

Alevilere dair hak meselesi tartışmalarının korkularak yapıldığını belirten Ertekin, “Aleviler eşit yurttaşlık talep etmeli veya etmemeli arasında bir tercih sunmuyorum. Bu mesele daha köklü ve kapsamlı bir tartışma. Aleviler ve hak meselesi maalesef Türkiye’de hak ettiği seviyede, kendi kavramları olan, kendi yeterliliği olan bir tartışma seviyesine sahip değil. Bu tartışma korkutularak yapılıyor. Geleneksel güçler Aleviler söz konusu olduğunda Türk milleti diye tanımladığı toplumu öne çıkararak Aleviliğin hak tartışmasını bir tür bölücülük olarak ileri sürüyor. Halk kavramı ve sınıf kavramı üzerinden hareket eden belli topluluklar Alevilerin hakkı meselesi öne geçirildiğinde bunun bir tür etnikçilik, mezhepçilik olduğunu iddia edebiliyorlar” dedi.

“TÜRKİYE’DE SÜNNİ HİZMETLERİ KAMU HİZMETİDİR”

Ertekin, Aleviler ve hak tartışmasının özgür ve serbest bir tartışmaya dönüşmek zorunda olduğunu belirterek, şunları kaydetti:

“Korkudan arındırılmak zorunda. Dünyanın bir çok yerinde bu tartışma serbestçe yapılıyor. Bugüne kadarki Aleviler ve hak meselesinde esas olarak öne çıkanlardan birincisi Diyanet İşleri Başkanlığı’nın yarattığı eşitsizlik. Türkiye’de Sünni hizmetleri kamu hizmetidir. Onun dışındaki hiçbir hizmet kamu hizmeti değildir.
İkincisi cemevlerinin diğer mabetler gibi bir mabet statüsünde tanınması meselesi. Üçüncüsü mezhep hanesinde Aleviliğin tanınması, dördüncüsü zorunlu din derslerinin kaldırılması, beşincisi belirli dergahların sahiplerine iadesi.
Bu tartışmalar güçlü bir biçimde son 30 yıldır yapılır hale geldi. Ciddi bir geçmişi yok, ki mesele 100 yıllık bir mesele. Aleviler bu bahsettiğim talepleri eşit yurttaşlık başlığı altında toplayarak topluma sunma eğilimi içerisinde.”

“CUMHURİYETİ ALEVİLER KURSAYDI NASIL POLİTİK BİR TOPLUM VE KURUMLAR YARATIRDI?

Alevilik ve hak meselesinin sadece eşit yurttaşlık meselesi ile sınırlı tutulmasının tartışmayı eksik bırakacağını dile getiren Ertekin, “Eşit yurttaşlık iddia edilmeli doğru, ama evrensel düzeyde bu meseleler nasıl tartışılıyor? Aleviliğin, Bektaşiliğin 72 millete bir bakmak esası üzerinden Cumhuriyet kurulsaydı ne olurdu? Bunu kendime ödev olarak görüyorum ve bu ödevi sizlerle beraberce çalışalım istiyorum. Nasıl politik bir toplum ve kurumlar yaratılırdı, nasıl sorunlar ve cevaplar ile karşı karşıya kalırlardı? Alevilik ve hak meselesinde bu soruları sormazsanız, sadece eşit yurttaşlık meselesi ile sınırlı tutarsanız bu eksik kalır. 72 millete bir nazarda bakmak mı yoksa Sünni İslam’ın bütün milletlerle hiyerarşik ilişkili ve bütün toplulukların ona zımmi olduğu (zimmetlenmiş olan) bir politik gelenek mi? Aleviler ve hak meselesinde ya da eşit yurttaşlıkta ilk sorumuz bu olmalı” ifadelerini kullandı.

ALEVİLER VE HAK MESELESİNİN İKİNCİ BOYUTU GELENEKTİR”

Ertekin şöyle devam etti:

“Aleviler ve hak meselesinin ikinci boyutu ise gelenektir. Ülkeye, devlete, iktidara, hukuka, yargıya bir anlayış vermek. Bu anlayış bunları değiştirirdi ve bugünkü sorunlarımızın bir çoğunu önemsiz hale getirirdi. Sünni merkeziyetçi gelenek sınırları belirlerken şiddeti daimi kılmıştır. 15-20 yılda bir katliam görüyoruz. Bunlar bir hukuk tartışması, devlet tartışması, ortak yaşam tartışmasıdır, hak tartışmadır. Alevilik ve yurttaşlık tartışması tam da bunlar üzerinden yapılmalı. Devlet kuruculuk ve gelenek kuruculuk; bunların her ikisi devlete, yargıya, hukuka kimlik verir, maksat verir. Demokratik ve anti demokratik şekilde ilerlemesini sağlar.

“YASAL OLARAK TANINMAK ALEVİLERİ EŞİT YURTTAŞ YAPMAZ!”

Hak hareketini Amerika’daki siyahlar üzerinden örnekler veren Ertekin, Alevilerin eşit yurttaşlık talebinin kendini yenileyen, sorgulayan bir hak hareketi olmaktan ziyade anayasal taleplerle kalan bir yerde olduğuna vurgu yaptı.

Ertekin, “1840 yılında Amerika’da başlayan ve 200 yıla yakın devam eden siyah (siyahların başlattığı) hak hareketi oldukça güçlü, kendini yenileyen, sorgulayan bir hak hareketi yaratıyor. Yalnız Türkiye’deki eşit yurttaşlık iddiası ise yasal ve kurumsaldır. Eşit yurttaşlık meselesinde beni rahatsız eden şey şudur: Aleviler yasal olarak eşit oldukları gösterilse bir eksiklik tamamlanacak ve herkes eşit yurttaş olacakmış gibi görülüyor. Yok böyle bir şey. Türkiye Cumhuriyeti’nin siyasal ve hukuksal düzeni böyle inşa edilmiştir. Eşit yurttaşlık iddiasını daha köklü siyahların Amerika’da yaptığı gibi köklü bir rejim sorgulamasına taşımadığımız sürece herhangi bir iyileştirmenin, kurumsal tanımanın ne kadar tehlikeli yerlere gidebildiğini anlamak çok zor değildir. Eşit yurttaşlık sorularını önümüze alarak daha farklı biçimde cevaplamamız lazım.”

PİRHA/BALIKESİR

 

Bunları da beğenebilirsin

Yoruma kapalı.

Web sitemiz, deneyiminizi daha iyi hale getirmek amacıyla çerezler kullanmaktadır. Bu durumda herhangi bir sıkıntı yaşamayacağınızı düşünüyoruz, ancak isterseniz çerezleri devre dışı bırakma seçeneğiniz her zaman mevcuttur. Kabul ediyorum devre dışı bırak