Alevi Haber Ajansi

Reklam

‘Alevilerin, AKP’ye yöneleceğini beklemek siyasi saflıktır’-VİDEO

PİRHA-İktidarın yeni ‘Alevi açılımına’ yönelik tepkisini Alibeyköy Cemevi’nde bir araya gelerek gösteren Aleviler, “Cemevleri ibadethanemizdir” hatırlatmasında bulundu. Aleviler; AKP’ye yaklaşılacağı beklentisini ise siyasi saflık olarak değerlendirdi. 

AKP yıllar önce sonuçsuz olarak rafa kaldırdığı ‘Alevi açılımını’ yeniden masaya getirdi. İçişleri Bakanlığı yetkililerinin AKP’li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın talimatıyla Türkiye genelindeki birçok cemevini ziyaret ederek, fiziki ve maddi eksikliklerin tespiti ve karşılanması noktasında başlayan çalışmalar daha sonra genişleyerek sürdü. Beraberinde birçok tartışmayı da getiren bu faaliyetler, cemevlerinin “kültür merkezi” olarak tanımlanması, dedelere maaş bağlanması, cemevinin su ve elektrik giderlerinin karşılanması ve Diyanet benzeri “Alevi cemaati Başkanlığı” kurulması gibi başlıklar etrafında kamuoyuna yansıdı.

Reklam

Aleviler; AKP ve Cumhur İttifakı’nın içinde bulunduğu krizden kurtulmak amacıyla bu adımları attığını ifade ederken; sorunların çözümü noktasında iktidarı samimi bulmadıklarını bir kez daha dile getirdiler. Alevi Bektaşi Federasyonu (ABF) öncülüğünde 13 Kasım Cumartesi günü İstanbul’daki Alibeyköy Cemevinde bir araya gelen Aleviler, cemevlerinin ibadethaneleri olduğunu hatırlatarak, yeni açılımlardan kaynaklı AKP’ye yaklaşılacağı beklentisini ise “siyasi saflık” olarak değerlendirdiler.

“DEVLET, KATLEDEREK ALEVİLİĞİ YOK EDEMEYECEĞİNİ ANLADI”

Pir Sultan Abdal Kültür Dernekleri (PSAKD) Genel Başkanı Gani Kaplan, AKP’nin yeni “Alevi açılımını”değerlendirdi. “Devlet; katlederek Aleviliği yok edemeyeceğini anladı” diyen Kaplan, iktidarın ekonomik ve siyasi olarak zorda olduğunu söyledi.

Kaplan şöyle konuştu:

“Cemevlerini gezerken de düşündüler ki; örgütleri, genel merkezlerinden maddi olarak ayıralım. Ancak böyle yaparak, çökertebileceklerini düşünerek, yola çıktılar. İktidar, iktidara gelirken Kürtlerin ayağına yapışarak yukarıya doğru tırmandı. İnerken de bizim ayağımıza yapışıp, tutunmak istiyor. Ama Alevi toplumu serçe parmağını bile vermez. Her ne kadar Alevilere şirin gözükse de ortada bir zihniyet farklılığı var.

Bu zihniyet iktidarda kalmak için Osmanlı da babasını, çocuğunu boğduran bir zihniyettir. İktidar şu an ekonomik ve siyasi olarak çok zor durumda. Alevilere tutunmak istiyorlar. Cemevlerimizin önüne başka sıfatlar koyarak hiç adlandırmaya gerek yok. Alevilerin ibadethaneleri tüm dünyada cemevleridir. İktidar daha hamle yapmadan bunu dile getirmek için buradayız.”

“DİYANET’İN MEŞRULUĞUNU HİÇBİR ZAMAN KABUL ETMEDİK”

Halkların Demokratik Partisi (HDP) İstanbul Milletvekili Zeynel Özen de AKP’nin daha önceki Alevi açılımlarına değindi. Açılımların sonuçsuz kaldığını belirten Özen, “Bugün de yapılmak istenen Alevi açılımı adı altında Alevileri bölüp, parçalayıp; kendi Alevisini yaratmak. Kurulduğu günden bugüne Diyanet’in meşruluğunu kabul etmedik. Diyanet bir asimilasyon ve inkar kurumudur. Diyanet’in çatısı altında kurulacak “Alevi cemaatler başkanlığı”nı ret ediyoruz.

Biz özgün bir inancız. Yolumuz, ritüellerimiz var. Bizde rızalık esastır. Dedeler veya başka kişiler maaş alacaksa devletin memurları sayılırlar. O zaman rızalık almaya da gerek yok. Aleviliğin bitişi demektir. Diyanet başta Aleviler olmak üzere tüm inançlar ve inançsızlar üzerinde bir tahakküm aracı olarak olmaktan çıkarılmalıdır. Sünni vatandaşlarımıza devredilmelidir. Her inanç da kendisini finanse etmelidir. İnancını özgürce yaşayabilmelidir” dedi.

“ALEVİLER, GERÇEK LAİKLİK MÜCADELESİNDE SESİNİ EN ÇOK YÜKSELTEN KESİM”

Emek Partisi (EMEP) Genel Başkan Yardımcısı Levent Tüzel ise Türkiye’deki inanç ayrımcılığının sürdüğünü dile getirerek; şunları söyledi:

“İktidarın hala bu kadar eylem ve istekten sonra Alevi inancının birleştiği bir yer olarak cemevini tanımayışı, onun yerine yıllardır sözler vererek, oyalayışı ve Türk-İslam anlayışını dayatması karşısında Aleviler bir araya gelerek tutumunu gösteriyor. 2021 Türkiye’sinde hala inanç ayrımcılığı var. Özellikle Aleviler’in, Osmanlı’dan günümüze kadar tanınmama ve katliamlarla bastırılmaya çalışılması hala devam ediyor. Bunun karşısında demokrasi, eşitlik, özgürlük ve gerçek laik bir toplum olabilme mücadelesinde en çok sesini yükselten kesimdir Aleviler.”

“CEMEVLERİYLE İLGİLİ SÖYLENECEKLERİ ALEVİLER SÖYLER”

İstanbul PSAKD Ataşehir Şubesi ve Cemevi Başkanı Gülsev Kaya da “Her toplum kendisiyle ilgili sözü kendisi söyleyecek. Cemevlerinin statüsü ile ilgili söylenecek bir söz varsa onu Aleviler söylemeli. Farklılıklarımızla bir arada olduğumuzu göstereceğiz. Aleviler üzerinden siyaset yapılmasına karşı çıkmak gerek. Aleviler kendi siyasetini yapmalı ve bu siyaseti de bizler hak için mücadele yürütmek olarak görüyoruz” ifadelerini kullandı.

“KANUNA DAYANARAK ALEVİ KÖYLERİNE CAMİ YAPMAYA KALKIYORLAR”

Av. Zeynel Öztürk ise Türkiye’deki birçok kanunda yer alan “cami” ifadelerine dikkat çekti. Alevi köylerine cami yapılmasına dayanak olarak da yasalarda yer alan bu ifadelere dayanıldığını savunan Öztürk; şöyle konuştu:

“Sorun şuradan kaynaklanıyor. Birçok kanunda olduğu üzere mesela Köy Kanunu’nda, bir yerin köy olabilmesi için “cami, mezra, okul vb.” olması gerektiği yazılı. Bunun üzerine gidip, Alevi köylerine cami yapmaya kalkıyorlar. Bir köyün köy olabilmesi için kanundaki ifade “ibadethane” olarak yazılmalı. Türkiye’de sadece camiye giderek, ibadetlerini yapan insanlar yaşamıyor. Kanuna “ibadethaneler” kelimesini koyacaksın; parantez içinde cami, cemevi, sinagog, havra, kilise, mescit vs. yazacaksın.”

“HİÇBİR İNANÇ KENDİSİNİ DEVLET KARŞISINDA TANIMLAMAK ZORUNDA DEĞİL”

“Alevilerin inanç merkezleri cemevleri ve dergahlardır” diyen Öztürk, bu konuda ancak Alevilerin karar verebileceğini belirterek; şunları söyledi:

“Herhangi bir inanç içerisinde olmayan o inanç ile ilgili karar veremez. Hiçbir inanç kendisini devlet karşısında tanımlamak zorunda değil. Devletin bir görevi vardır. Ben başka bir şeye tapabilirim. Mesela cemevinin binasına da tapabilirim. Devletin görevi benim bu tapma özgürlüğümü sağlayacak ve benim ibadetimi yapacak yeri sağlayacak. Onun dışında hiçbir şeye karışamaz. Laik toplumlarda devletin dini olmaz. Cemevlerini ziyaret eden iktidar temsilcileri, cemevlerinin ne eksiği olduğunu soruyor. Biz o ihtiyaçları karşılarız. Duvarını da, çatısını da, boyasını da yaparız. Bizim inanç özgürlüğüne ihtiyacımız var.”

“ALEVİLİK, ÖZGÜN VE BAĞIMSIZ BİR İNANÇTIR”

Ağuçan Ocağı’ndan İbrahim Erdoğan, “Alevilerin isteklerinden neden korkuyorlar?” diye sorarken; “Devlet, inançların arasından çıkmalı. Bütün inançlar özgür olsun. Anayasada güvence altına alınsın. Alevilik, özgün ve bağımsız bir inançtır” diye konuştu.

“SEÇİM DÖNEMİ VERİLEN SÖZLER VAR”

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) İstanbul Eyüpsultan İlçe Başkanı Doğan Sarıtaş ise “Yıllardır Alevi yurttaşlarımıza uygulanan bir adaletsizlik var. Bunun karşısında da bir mücadele var. Bu mücadelede Alevilerin yanında olmamız gerekiyor. Her seçim döneminde Alevilere verilen sözler var. Seçim sonrası ise bütün bunlar unutuluyor” dedi.

“DEVLET, CEMEVLERİNE GÜVENLİK KONSEPTİ ÇERÇEVESİNDEN BAKIYOR”

HDP İstanbul Milletvekili Ali Kenanoğlu,ise, Türkiye’deki makbul vatandaş tanımına değinirken, “Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin kuruluşundan bugüne Alevilere ve Aleviliğe yönelik bir yok sayma var. Bu devletin genetik kodları ve makbul vatandaş tanımı Türk ve Sünni Müslümanlık üzerine kurulu. Bunun dışındaki kimlik ve inançları yok sayan bir yaklaşım var. Bu yaklaşım anayasa ve tüm yasalara da dahil olmuş durumdadır” ifadelerini kullandı.

“Cemevleri meselesi devlet tarafından güvenlik konsepti çerçevesinden bakılan bir durum” diyen Kenanoğlu, meseleye yalnızca inançsal olarak yaklaşılmadığını belirtti. Kenanoğlu, cemevlerini ibadethane olarak kabul edilmesinin ayrı bir dinin ve yeni bir azınlık toplumunun oluşması olarak da görüldüğünü söyleyerek şöyle devam etti:

“Devletin bekası açısından tehlikeli bir durum olarak görüyorlar. Bu sadece AKP ile de sınırlı bir durum değil. Öncesinde de böyleydi. Örneğin 28 Şubat sürecinde de o dönemin askerlerinin “Cemevleri kültürel olarak çok iyi ama asla ibadethane olarak kabul edemeyiz” şeklinde beyanları var. Bu devlet refleksi haline dönüşmüş durumda.

“ALEVİLERİN AKP’YE YÖNELECEĞİNİ BEKLEMEK SİYASİ SAFLIK”

Bir Alevi hakikati var. Bunun dışında oluşacak bir karar ve uygulama Alevi toplumu tarafından hiçbir şekilde kabul görmeyecektir. Alevilerin kendi hakikatini kabul etmeyen ve Alevilere dayatma bir tanım getiren anlayış var. Bu anlayıştan sağlıklı ve Alevilerin hayrına bir sonuç çıkmaz. Seçimlere doğru gidiyoruz ve hükümet zor durumda. Bu nedenle her topluma yönelik bir hamle başlatıyorlar. Kültür merkezleri statüsü yeni sorunlar çıkarır. AKP’nin bugüne kadar Alevi açılımlarından olumlu veya olumsuz hiçbir sonuç çıkmadı. Algı yaratıyorlar. Alevilerin etkileneceğini ve AKP’ye yöneleceğini beklemek siyasi saflıktır.”

“CEMEVLERİNİ TARTIŞMAYA KİMSENİN HAKKI YOK”

İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Başkan Danışmanı Murat Kantekin ise “Bir inanç topluluğu “Burası bizim ibadethanemizdir” diyorsa orası onun inanç merkezidir. Bir başkasının bir yer tarif etmesi ve tanımlaması olamaz. Aleviler için cemevleri ibadethanedir. Kimsenin bunu tartışmaya hakkı yoktur” dedi.

Berfin YILDIZ – Barış KOP / İSTANBUL

Reklam

Bunları da beğenebilirsin

Yoruma kapalı.

Web sitemiz, deneyiminizi daha iyi hale getirmek amacıyla çerezler kullanmaktadır. Bu durumda herhangi bir sıkıntı yaşamayacağınızı düşünüyoruz, ancak isterseniz çerezleri devre dışı bırakma seçeneğiniz her zaman mevcuttur. Kabul ediyorum devre dışı bırak