PİRHA- Narlıdere Cemevi’nde düzenlenen ‘Aleviler ve Sosyalistler, Sosyalistler ve Aleviler’ sempozyumunun son gün oturumunda, ”Siyasal Karşılaşmalar-Sosyalist Partiler ve Alevilik Sorunu” başlığı tartışıldı. Son oturumda konuşan HDP İstanbul Milletvekili Ali Kenanoğlu, “Alevi kurumları Alevi dinamiğinin hassasiyeti, hak ve özgürlük taleplerini içeren bir mücadele ile siyasette ittifak kurmalı” dedi.
Haberin Videosu
Narlıdere Cemevi ve Munzur Akademi Kültür Sanat ve Turizm Derneği, ‘Aleviler ve Sosyalistler’ teması kapsamında Narlıdere Cemevi’nde düzenlediği sempozyum son gününde, ‘Siyasal Karşılaşmalar-Sosyalist Partiler ve Alevilik Sorunu’ oturumu ile devam etti.
Oturum başkanlığını Ayhan Ali Duran Topuz’un yaptığı sempozyumun son oturumuna Halkların Demokratik Partisi (HDP) İstanbul Milletvekili Ali Kenanoğlu, Sosyalist Yeniden Kuruluş Partisi’nden ( SYKP) Canan Yüce ve Emek Partisi (EMEP) adına İhsan Çoralan konuşmacı olarak katıldı.
“ALEVİLER TALEPLERİ DOĞRUSUNDA İTTİFAK KURMALI”
Alevi kurumlarının siyaset ile ile ilişkisinin Alevi toplumuna kazandırmadığını vurgulayan Ali Kenanoğlu, Alevi kurumlarının Alevilerin hak ve taleplerini içeren bir mücadele yöntemi ile ittifak geliştirmesi gerektiğinin altını çizdi. Kenanoğlu, “Alevi kurum başkanlar doğal bir vekil adayıdır. Alevi kurum başkanları milletvekilliğini kendilerine bir hedef koydular. Genel yaklaşım bunun üzerineydi. Bunu eleştirdik. Bunun yolu yöntemi yanlış kuruluyordu. Siyasi özne olamayı başarabilmek üzerinden bunu kurmayı başarabilmeliyiz. Sürekli bir sapmalar içinde bocalarsınız. Bunun doğru bir ilişki ve Alevi toplumuna bir faydası olmadığı ortada. Alevi hareketinin doğrudan bir parti kurmamasını ifade ettim. İttifaklar üzerinden bu ilişki kurulmalı. Doğrusu Alevi dinamiğinin hassasiyeti, hak ve özgürlük taleplerini içeren bir mücadele ile ittifaklaşma üzerine kurulmalı” diye konuştu.
“ALEVİLERİN TALEPLERİ HDP’NİN PARTİ PROGRAMINA ALINDI”
Kenanoğlu, HDP’nin zorunlu din derslerinden, diyanetin kaldırılması ve cemevlerinin ibadethane olarak kabul edilmesine kadar Alevi toplumun hak ve taleplerini parti programına aldığına dikkat çekti. Alevi sorununu tıpkı Kürt sorunu gibi demokratikleşme sorunu olarak gördüklerini ifade eden Kenanoğlu, bütün bu sorunların çözümünün demokratik cumhuriyet olduğuna vurgu yaptı. Kenanoğlu şunlara dikkat çekti:
“HDP Alevi toplumunun demokratik mücadele doğrultusunda verdiği hak mücadelesini parti programına koydu. Zorunlu din derslerine dava açıp kazanan ilk kişiyim. Diyanet kaldırılsın, devlet inançlardan elini çeksin diyen biri olarak bunu partide bunun savunuculuğu yapmadan olmazdı. Bunun için HDP içerisinde yer aldım. Şeyh Sait’in torunu olan Hişyar Özsoy, Diyarbakır milletvekili olan Nimetullah Erdoğmuş, başörtüsü mücadelesi ile tanınan ve ölümle tanınan Hüda Kaya bizim milletvekilimiz. Bunlar ile birlikte mücadele ediyoruz. Buda tabi yoğun eleştiri malzemesi haline getiriliyor. Diyarbakır’da şafi melleler ile bir toplantı yaptık ve ortam bir metin kaleme aldık. Diyanetin kaldırılmasından, zorunlu din dersine Alevi toplumun savunduğu bütün taleplere hepsi imza attı. Bizi HDP çatısı altında ortaklaştıran işte bu demokrasi mücadelesidir. HDP’nin Alevi politikasını belirlemek için Alevi kurum temsilcileri, kanaat önderleri le konferans düzenledik. Bir sonuç bildirgesi çıktı. Bu sonuç bildirgesi yok sayılmadan parti programına ekledik. Zorunlu din derslerinin kaldırması, Diyanet’in kapatılması olduğu gibi parti programına konuldu. Bu metinler bizim için yeterli değildir elbet. Alevi sorununun tıpkı Kürt sorunu gibi bit demokratikleşme olarak ele alıyoruz. Demokratik bir cumhuriyet ile bu sorunun çözüleceğine inanıyoruz.”
“ARAP ALEVİLER KİMLİKLERİNE SAHİP ÇIKMAYA BAŞLADI”
Sosyalist Yeniden Kuruluş Partisi’nden (SYKP) Canan Yüce ise, Aleviliğin tarihsel gerçekliği ve öz değerleri ile buluşmasını istediklerini dile getirdi. Aleviler ile emek bağını kuran bir kurtuluş paradigması kurmak istedikleri ifade eden Yüce, “Tarihi hep devletler yazar ama yazılmayan bir devletsiz tarih var. Alevilik felsefik öğeler taşır. Komünal ve özgün yönleri var. Genelde karşıladığımız eleştiriler Aleviliğin araçsallaştırıldığı. Laiklik üzerinden Aleviliğin CHP’de yedeklenmesi var. Aleviliğin tarihsel gerçekliğini kavrayarak, öz değerleri ile buluşmasını savunuyoruz. Bir sosyalist parti olarak bunu programımıza alıyoruz. Devlet tüm inançlara eşit yaklaşmalı. Bu mücadeleyi kendi mücadelemizin bir parçası olarak görüyoruz. Alevi hareketinin emek bağını kuran ortak bir kurtuluş paradigmasını kurmak istiyoruz. Arap Aleviler içerisinde sosyalist hareketler oldukça örgütlü. Yani sosyalist hareketi beslemiş diyebiliriz. Arap Alevi olan sosyalistler Aleviliğe çok yönelmemişler. Ulus devletler sürekli toplumu baskı altına almış. Buna Arap Alevileri de çok maruz kalmış. Ama 2011 yılı ve sonrasında Arap Aleviler bu kimliğe sahip çıkmaya, bir araya gelmeye başladı” diye konuştu.
“KAPİTALİZM KARŞISINDA DEĞERLER DAYANIKLI KALMIYOR”
“Alevilik ve sosyalizm fikri eşitlenerek yerine göre Alevilik suçlanırken komünizm, yerine göre de komünizm suçlanırken Aleviler suçlandı” diyen Emek Partisi’nden İhsan Çoralan, “Yani bir politik bölünme durumu yaratılmıştır. 90’lı yıllarda da Kürt ilerici siyaseti ile bağının kesilmesi durumunu farklı şekillerde yaşadık. Büyük yığınları kazanmayan devrim hareketlerinin başarılı olamadığını gördük. Alevileri sınıfsız bir toplum olarak görür isek yanılgıya düşeriz. Kapitalizmin araya girmesi ile Aleviliğin komünal değerleri de yıkıldı. Gelenekler toplumsal değişimler karşısında çokta dayanıklı kalamıyor. Alevi toplumundaki ayrışma gelecek dönemlerde kendini daha da çok hissettirecek” ifadelerini kullandı.
PİRHA / İZMİR
Yoruma kapalı.