Alevi Haber Ajansi

‘Aleviler olarak Boğaziçili öğrencilere destek olamadık, özeleştiri şart!’

PİRHA-Üç Alevi örgüt temsilcisi, Boğaziçi Üniversitesi öğrencilerinin eylemlerine yeteri kadar desteğin verilmediğini belirterek “Rızasız bir atama mevcut. Bu gençlere güven verip yanlarında duramıyorsak biz ne Aleviliğimizden ne insanlığımızdan ne de demokratlığımızdan bahsedemeyiz” dedi.

Kayyım Rektör Melih Bulu’nun 2 Ocak 2021’de Boğaziçi Üniversitesi’ne atanmasıyla birlikte öğrencilerin eylemleri de sürüyor. Öğretim üyeleri ise 1980 askeri darbesi sonrasında Melih Bulu’nun, üniversiteye atanan ilk kayyım rektör olduğunu söylüyor.

Yüzlerce Boğaziçili öğrenci, üniversite özerkliğinin yok edilmesi sebebiyle yaptıkları eylemden ötürü gözaltına alınırken 8 öğrenci de tutuklandı. Kamuoyunda da pek sahiplenilmeyen gelişmelere Alevi örgütleri ne diyor, kendilerini dinledik.

Demokratik Alevi Dernekleri (DAD) Eş Başkanı Saime Topçu’nun ilk sözü “Dernek olarak kayyumların hep karşısındayız” oldu. Boğaziçi Üniversitesi’ne yapılan atamanın ‘rızasız bir atama’ olduğuna dikkat çeken Topçu, “Kayyum kabul edilebilir değil. Çünkü öğrenci ve akademisyenlerin talepleri, rızası hiçbir şekilde göz önünde bulundurulmadı” ifadelerini kullandı.

“LOKMALARIMIZI ÖĞRENCİLER İLE PAY ETMEYİ DÜŞÜNÜYORUZ”

Saime Topçu, iktidarın, öğrencilere yönelik yaklaşımını da sert dille eleştirerek “üniversitelerin AKP’ye yakın isimlerle doldurulması kabul edilemez” diye de ekledi.

“Biz bu ülkede hiçbir şekilde altyapısı olmadan, iki kelimeyi bir araya getiremeden, eğitimsiz insanların sahte diplomalar ile profesör ya da rektör olabileceğini gördük” diyen Topçu, şu özeleştiri ile sözlerini sürdürdü:

“Alevi örgütleri maalesef bütün olarak öğrencilere yeteri desteği veremedi. Kurumlara bir tür tembellik çökmüş durumda. Fakat DAD olarak, hiçbir zaman kayyuma karşı direnmekten çekinmedik. Gelecek günlerde öğrencileri ziyarete gitmeyi de düşünüyoruz. Hızır ayında lokmalarımızı gidip öğrenciler ile pay etmek gibi bir düşüncemiz de var. Hak ve hakikat mücadelesi veren her mazlumun, her canın yanında olduğumuzu dile getiriyoruz.”

“YÜREĞİMİZ DE GÖNLÜMÜZ DE ÖĞRENCİLERDEN YANA”

Yamanlar Cemevi Başkanı Mehmet Bozkurt ise söz konusu protestoların sadece Alevileri değil kendini insan gören, bilimsel eğitimi düşünen her şahsı ilgilendirdiğini belirtti.

Tutuklama ve gözaltılara tepki gösterilmesi gerektiğini vurgulayan Bozkurt, “Boğaziçi gibi evrensel eğitim veren bir kurumun böyle gericileştirilip içinin boşaltılmasına karşı bizlerin de tedirginliği söz konusu. Demokratik olan, kurumun kendi içerisinde kendi rektörünü seçmektir. Yüreğimiz de gönlümüz de öğrencilerden yana. Umarız bir an önce kendi özgün eğitimine kavuşur” ifadelerini kullandı.

“ABF ÖZELEŞTİRİ VERMELİ”

Alevi kurumlarının, öğrencilerin protestolarını yeterince sahiplenmediğini ifade eden Mehmet Bozkurt, sözlerine şöyle devam etti:

“Maalesef ki Alevi Bektaşi Federasyonu (ABF) bu konunun yeterince öncülüğünü yapamadı. Pandemiden dolayı mıdır yoksa o bilince erişemediğinden mi onu da bilemiyorum. ABF’nin özeleştiri vermesi gerektiğini söylüyorum. Çok geç kaldık. O çocuklar hepimizin çocukları. Onlara destek olmak en öncelikli görevimizdir. Geleceği gençlerde bulan bir toplum ve öğreti olarak eğer bu çocuklara güven verip yanlarında duramıyorsak biz ne Aleviliğimizden ne insanlığımızdan ne de demokratlığımızdan bahsedemeyiz.”

“TEMEL SORUNUMUZ ÖRGÜTSÜZLÜĞÜMÜZ”

Pir Sultan Abdal Kültür Derneği Ataşehir Şube Başkanı Gülsev Kaya ise “Öğrencilerin vermiş oldukları direniş biz Alevilerin de ifade ettiği eşit yurttaş olmanın karşılığıdır” dedi. Kaya, öğrencilerin temel bir talep ile yola çıktıklarını belirterek “Sadece seçme ve seçilme haklarını kullanmak istiyorlar” dedi.

Gülsev Kaya, öğrencilere destek olmak konusunda Alevi örgütlerinin yetersiz kaldığını belirterek şu yorumu yaptı:

“Aleviler, öğrencilerin direnişini elbette sahipleniyor. Mazlumun yanında olma hukukuyla sahipleniyor. Birçok konuda olduğu gibi temel sorunumuz, örgütsüzlüğümüz. Alevi canların bu sessizliği maalesef bir karşılık bulmadı. Sadece kurumlar bir basın metni ile tepki gösterdi. Örgütlü bir dayanışma gösteremediğimiz için sonuçları da bu şekilde oldu.

Alevilerin taleplerinin hiçbir karşılık görmediği gibi aynı şekilde öğrencilerin talepleri de boğulmaya çalışılıyor. Onların talepleri bizim de taleplerimizdir ama bunu yeterli şekilde söze dönüştüremiyoruz.”

“YÜKSEK SESLE KARŞI ÇIKMAK LAZIM”

Gülsev Kaya, “Tekçi anlayış akademide de sürüyor” diyerek farklılıkların ve bilimsel olanın ortadan kaldırılmasına yönelik “daha yüksek sesle karşı çıkmak lazım” diye de ekliyor.

Gülsev Kaya, “Geleceğimiz çok karanlık” diyerek düşüncelerini şu cümlelerle aktardı:

“Bizler, bilimi öne çıkarmak isteyen insanların gerçekten daha yürekli bir şekilde bir arada durması lazım. Her dönemde o gerici anlayış denenmiştir ama bugün biraz daha bütün katmanlarıyla zorbalığını arttırmış oldu. Birlikte durmakla değişimin mümkün olduğunu düşünüyorum. ‘Aşağı bakmayacağız’ meselesi gerçekten önemli. Bir arada ve daha kendi özümüze sahip çıktığımız bir sürece ihtiyaç duyduğumuzu düşünüyorum.”

Eren GÜVEN/ANKARA

Bunları da beğenebilirsin

Yoruma kapalı.

Web sitemiz, deneyiminizi daha iyi hale getirmek amacıyla çerezler kullanmaktadır. Bu durumda herhangi bir sıkıntı yaşamayacağınızı düşünüyoruz, ancak isterseniz çerezleri devre dışı bırakma seçeneğiniz her zaman mevcuttur. Kabul ediyorum devre dışı bırak