PİRHA- Hacı Bektaş Veli anma etkinlikleri yoğun katılımla başladı. Anma etkinliği öncesi katılımcılar adına basın açıklamasını okuyan Alevi Bektaşi İnanç Kurulu Başkanı Pir Hüseyin Güzelgül, “Serçeşmemiz olan Hacı Bektaş dergahımız dâhil olmak üzere tüm dergahlarımıza el konulmuş; dergahların çoğu yıkılmış; ayakta olanların da önemli bölümleri yok edilmiş ve zorla dergahlarımıza cami yapılmıştır. Aleviler, bu oldubittiye, zorbalığı ve zulmü geçmişte de asla kabul etmemiş; bugün de etmeyecektir” dedi.
HABERİN VİDEOSU
Alevi Bektaşi Federasyonu (ABF), Pir Sultan Abdal Kültür Derneği (PSAKD), Alevi Kültür Dernekleri (AKD), Hacı Bektaş Veli Kültür Vakfı başkanlarının yanı sıra binlerce Alevi, Hacı Bektaş Veli anma etkinliğinde bir araya geldi.
“KALBİMİZ VE MEKANLARIMIZ İŞKAL EDİLMİŞ DURUMDA”
Hacı Bektaş Veli Vakfı Başkanı Tuncer Baş, Alevi dergâhlarının işgal altında olduğunu belirterek şunları ifade etti;
“Bizim kalbimiz ve mekanlarımız işgal edilmiş durumda. Bu işgal sona erene kadar mücadelemiz devam edecektir. Hacı Bektaş Veli anma etkinlikleri, 12 Eylül karanlığına rağmen devam etti. Bugün belediye başkanı eliyle anmalarımızın yapılması engellenmek isteniyor. Ancak bu anlayışı değiştireceğiz. Dergâhlarımız bizim olana kadar durmadan, Alevi canlarla beraber mücadele edeceğiz.”
“ZULME KARŞI DİK DURUŞUMUZU GÖSTERMEYE GELDİK”
Alevi Bektaşi Federasyonu Genel Başkanı Muhittin Yıldız da, “Dün haksızlığa boyun eğmeyen pirlerimizle beraber bugün de zulme karşı dik duruşumuzu göstermeye geldik” diyerek şunları belirti;
“AKP çözüm merkezi olmayacağı artık ortadadır. Buna karşı ‘bende adalet, demokrasi, özgürlük istiyorum’ diyenlerin bir olmaya, diri olmaya ihtiyacı var. Nerede bir mazlum varsa yanında olduk. Nerede bir katliam varsa onun karşısında durduk. Kimsenin birbirinden üstün olmadığı, herkesin hukuk önünde eşit olduğu bir dünya özlemini hep birlikte savunalım.”
“DERGAHLARIMIZIN İŞGALİNE DAHA NE KADAR SESSİZ KALACAĞIZ”
PSAKD Genel Başkanı Gani Kaplan ise, “Biz Aleviler dergahlarımızın işgaline ne zamana kadar sessiz kalacağız” diyerek şunları söyledi;
“Aleviler Şah Hüseynin, Pir Sultan’ın torunları olduğunu hatırlamalıdır. Örgütlerimiz dergâhlarımızın işgalden kurtulması için mücadele ediyor. Alevi toplumu da dergâhlarına daha fazla sahip çıkmalıdır. Nuriye Gülmen ve Semih Özakça’nın açlık grevine de ilk günden bu yana sahiplendik, sahiplenmeye devam edeceğiz. Hak, hukuk, adalet yerini bulana kadar mücadeleyi hep beraber yükseltmeliyiz. Çocuklarımızın şeriatçı eğitim almasının önüne geçmeliyiz. Alevi toplumu çocuklarını cemevlerine getirmeli, kültürü ve inancıyla buluşturmalıdır.”
Hacı Bektaş Veli Dergahı’nın bulunduğu meydanında yapılan basın açıklamasını Alevi Bektaşı İnanç Kurulu başkanı Pir Hüseyin Güzelgül okudu. Güzelgül, Aleviliğin bir sevgi dini olduğunu vurgulayarak şunları ifade etti;
“Tüm insanların ve tüm canlı cansız varlıkların barış içinde yaşayacağı bir rıza şehri, Alevilerin ütopyasıdır. Tüm evreni güzelleştirmek isterler ve yolun talibi hata eylerse, dara çekerler o canı Aleviler. Alevilik inancı yüzyıllardır baskı görmüş, inanç önderleri dar ağaçlarında çekilmiş, asimile edilmeye çalışılmış, ibadethanelerimiz yıkılmıştır. Bugün önünde cem olduğumuz ve serçeşmemiz olan Hacı Bektaş Dergâhımız dâhil olmak üzere tüm dergâhlarımıza el konulmuş; dergâhların çoğu yıkılmış; ayakta olanlarında önemli bölümleri yok edilmiş ve zorla dergâhlarımıza cami yapılmıştır. Aleviler, bu oldu bittiyi, bu zorbalığı ve zulmü geçmişte de asla kabul etmemiş; bugün de etmeyecektir.”
“ALEVİ DERGAH VE KURUMLARI ALEVİLERE GERİ VERİLMELİDİR”
Hacı Bektaş Veli Dergâhı “müze” değil Alevi inancının kalbi ve serçeşmesi olduğunu belirten Güzelgül dede, “Dergâhın ibadete kapalı olması Alevi inancına vurulmuş ağır bir darbedir. Alevi örgütleri ve diğer Alevi kesimlerinin de yıllardır dile getirdikleri talepler doğrultusunda Hünkar-ı Pir Hacı Bektaş Veli Dergahı ve bununla birlikte yine el konulan Şahkulu, Karaağaç gibi tüm Alevi dergahları ve kurumları; gerçek sahibi olan Alevilere devredilmelidir” şeklinde konuştu.
“ŞERİATÇI EĞİTİM DÜZENİNE HIZLICA GEÇİLDİĞİNİ GÖRÜYORUZ”
“Alevilerin sorunları sadece dergahlarımızla sınırlı değildir” diyen pir Hüseyin Güzelgül şunları ifade etti:
“Bizler, 12 eylül faşizminin çocuklarımıza dayattığı zorunlu din dersinin kaldırılmasını talep ediyorken; şimdi Sünni İslamın öğretildiği onlarca dersle karşı karşıyayız. Üstelik bilimsel, akılcı bir eğitimden de vazgeçilerek, çocuklarımıza cihadın öğretildiği, şeriatçı bir eğitim düzenine hızla geçildiğini görüyoruz. AKP’nin temsilcileri televizyonlarda açık açık; ‘biz yeni bir devlet kuruyoruz’ diyorlar. Hepimiz bunun farkındayız! Söz ettikleri bu devlet, dine dayalı bir şeriat devletidir. Geçmişte bizleri niyet okumakla suçlayanlar, ne acıdır ki artık bu ülkede demokrasinin, adaletin kalmadığını yaşayarak öğreniyorlar.”
“EŞİT YURTTAŞLIK İSTİYORUZ”
“Vicdan yok! Adalet yok! Barış yok! Huzur yok!” diyen Güzelgül dede iktidara son olarak şu çağrıyı yaptı:
“Toplumsal barış ve kardeşlik. eşit yurttaşlık, adalet, barış istiyoruz. Diğer yandan; bırakın artık Alevilerin yakasını! Bizim inancımıza, ibadethanemize karışmaktan vazgeçin! Çocuklarımızı, okullarınızda asimile etmeye çalışmaktan vazgeçin! Bizi bize tarif etmeyi; bizi bize düşman etmeye çalışmayı bırakın!Bu ülkenin tarihine yaptığınız yollarla değil; panzerlerle ezdiğiniz çocuklar, öldürdüğünüz gençler, attığınız gazlar, polis şiddeti, adaletsiz yargılamalarınız, uyguladığınız savaş politikaları, katlettiğiniz doğa ile geçeceksiniz!
Diren KESER-İsmet SEFER/ HACIBEKTAŞ
Yoruma kapalı.