Alevi Haber Ajansi

Aleviler, Avrupa Parlamentosu önünde ‘ÇEDES’e hayır’ dedi-VİDEO

PİRHA – Avrupa Alevi Birlikleri Konfederasyonu (AABK) ÇEDES protokolüne karşılık Avrupa Parlamentosu önünde basın açıklaması yaptı. Laik eğitim, laik yaşam, eşit yurttaşlık” vurgusunun yapıldığı açıklamada AİHM’ e çağrı yapılarak “Türkiye hükümetinin, Zorunlu Din Dersleri davasında AİHM kararlarının uygulaması konusunda gerekli yaptırım gücünü kullanmasını talep ediyoruz” denildi.

AKP-MHP Hükümetinin okullarda yürürlüğe koyduğu dinci politikalara Avrupa’dan da tepki yükseldi. AABK, Avrupa Parlamentosu önünde kitlesel basın açıklaması yaparak “Laik yaşam, laik düzen, laik eğitim için, laik okullarda evrensel değerlere evet” mesajını verdi.

“OKULLARI CAMİLEŞTİRMEK İÇİN”

Fransızca, İngilizce, Türkçe ve Almanca okunan basın açıklamasında ÇEDES Projesinin, farklı olan herkese meydan okuduğuna dikkat çekildi.

Açıklamanın Türkçesini Fransa Alevi Birlikleri Federasyonu (FUAF) Eşit Başkanı Rozbi Demir okudu. AKP’nin projeyle birlikte öğrencilere mezhepçiliği dayattığını belirten Demir, şu açıklamayı paylaştı:

“AKP Hükümeti, 20 yıldır istikrarlı bir şekilde kamu eğitimi sistemini kökten dinci bir anlayışla yeniden şekillendirmektedir. Evrensel değerlere dayanan laik, demokratik ve bilimsel bir eğitim sistemi yerine, İslamcı nesiller yetiştirmek amacıyla dinci/mezhepçi bir hegemonya kurmaya odaklanmıştır.

Şimdi de ÇEDES (Çevreme Duyarlıyım, Değerlerime Sahip Çıkıyorum) projesi aracılığıyla bir ‘Değerler Eğitimi’ kisvesinde imamları camiden okula taşımak, diğer deyişle okulları camileştirmek için adım atmaktadır.

Mezhepçi bir bakış açısıyla imamlara, vaizlere ve din görevlilerine yüklenen bu görev, elbette evrensel değerleri kapsayıcı bir şekilde sonuçlanamaz. Herhangi bir pedagojik formasyonu da bulunmayan bu görevlilerin henüz öğrenme çağındaki çocuklara belli bir mezhebin indirgeyici kurallarını dikte etmekten başka hiçbir katkısı, daha doğrusu zararı dokunamaz. Hedeflenen şey, açıkça mezhepçiliğin örgütlenmesidir.

Tam da bu hedef doğrultusunda, Diyanet İşleri Başkanlığı’nın önderliğinde, Milli Eğitim Bakanlığı ve Gençlik ve Spor Bakanlığı ile eğitimde işbirliği protokolü imzalanarak ÇEDES projesinin Türkiye çapında yaygınlaştırılmasına ivme katıldı. Henüz şimdiden İzmir’deki 842 okula Sünni imam, müezzin, vaiz, din hizmetleri uzmanı ve kuran kursu öğreticisi atandı.

Yasalara ve laikliğe aykırılığına rağmen, bu proje de facto uygulamaya alındı.

ÇEDES protokolüne göre; imamlar ve vaizler öğrencilere “Dini Değerler Eğitimi” verecek.

Okul içinde ve dışında ise camilerde Diyanet İşleri Başkanlığı ve İslamcı cemaatler, öğrenciler için etkinlikler düzenleyerek dini telkinlerde bulunacak.

Okullarda ‘Değerler Kulübü’ adı altında mezhepçi yapılar kurulacak ve bu yapılar, Diyanet Gençlik Merkezleri’nde yerini alacak.

‘ÇEDES Uygulama Mekânları’ adı altında İslamcı mekanlar ve camiler kullanılacak.

Diyanet Gençlik Merkezleri’nde ‘gönüllü’ görev alacak öğrenciler, il ve ilçe müftülüklerince belirlenecek.”

“İNANÇ VE DÜŞÜNCE ÖZGÜRLÜĞÜNE AYKIRIDIR”

Okullara imam atamayı hedefleyen projenin evrensellikten ve pedagojik formasyondan uzak olduğuna da vurgulayan Demir, şunları aktardı:

“Evrensel değerler yerine mezhepçi kurallar, öğretmenler yerine imamlar, okullar yerine medreseler, Milli Eğitim Bakanlığı’nın alanına da Diyanet İşleri Başkanlığı kurgulanarak, yetki, görev ve sorumlulukların devri sağlanıyor.

Farklı kültürleri bulunan vatandaşların, belli bir dinin ve mezhebin değerleriyle zorunlu olarak yetiştirilmesi amacını taşıyan bu projeye derhal son verilmelidir.

Eğitim, çok kültürlü toplumlarda herkesin farklılıklarıyla, eşit koşullarda, eşit haklarla bir arada yaşama kültürüne hizmet etmelidir. Bu eğitim laiklik, demokrasi, eşitlik, özgürlük, barış, sevgi, saygı, dayanışma, insan haklan ve dünyanın doğal kaynaklarının dikkatli ve özenle korunmasını teşvik etmek ve öğretmek için verilen bir eğitimdir. Çünkü çocuklar ancak evrensel değerlerle gerçeğe ulaşabilir.

Laiklik elbette her inancın kendi değerlerini kendi inanç dünyasında, kendi inanç toplumu içinde ve özel alanda vermesi özgürlüğünü de kapsar. Fakat bu özgürlük hakkı, devletin zorlayıcı imkanları kullanılarak, okul gibi kamusal alanlarda çok farklı kültürlerden gelen vatandaşları sadece belli bir dinin ve mezhebin temsilcileri kullanılarak tek bir değer altında birleştirme gayesiyle suiistimal edilemez.

Devlet eliyle mezhepçi değerler eğitimi verilmesi eşitliğe, din, vicdan, inanç ve düşünce özgürlüğüne aykırıdır ve bu konu tartışmaya kapalıdır. Eğitimi dinselleştirmek için siyasal İslamcı Ulemaya teslim etme gayesini artık saklama gereği dahi duymayan AKP hükümeti, Türkiye’yi evrensel değerlerden koparmaktadır.”

 

AKP hükümetine seslenen Demir, zorunlu din derslerinin son bulması gerektiğini yineleyerek, AIHM kararlarını uygulanması çağrısında bulundu.

ÇEDES projesi dahil olmak üzere, İslamcı dernek, vakıf, cemaatler ve tarikatlarla imzalanan tüm protokolleri iptal edilmesi gerektiğinin altını çizen Demir, “Anayasanın laiklik ve eşitlik ilkesine, 430 sayılı Tevhidi Tetrisat Kanunu, 1739 Sayılı Milli Eğitim Temel Kanunu, 7354 Öğretmen Meslek Kanunu, 222 sayılı Eğitim ve Öğretim Kanunu, 657 Sayılı Devlet Memurları Kanunu ile 652 sayılı Millî Eğitim Bakanlığı Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname’ aykırı olan, eğitimde dinselleştirme uygulamalarına son verin. Çocuklarımızın ve ülkemizin aydınlık geleceğinin teminatı olan laik, demokratik, ücretsiz ve bilimsel eğitime geri dönün. Çünkü laik yaşam, laik düzen ve laik eğitim toplumsal çoğulculuğun gereği ve toplumun barış içinde yaşamasının teminatıdır. Bu nedenle çağdaş, demokratik, sosyal ve eşitlikçi bir devletin farklı kültürlerden gelen öğrencilerin laiklik ve bilimsel temelde evrensel değerler eğitimi vermesine evet, mezhepçi dayatmalarına ise hayır diyoruz” dedi.

“YAPTIRIM GÜCÜNÜ KULLANILSIN”

Strasbourg’da Avrupa Parlamentosu önünden AB Konseyi Komitesine seslenen Demir, “Türkiye hükümetinin, Zorunlu Din Dersleri davasında AİHM kararlarının uygulaması konusunda gerekli yaptırım gücünü kullanmasını talep ediyoruz” diye konuştu.

Demir, sözlerini şöyle tamamladı:

“Laik yaşam, laik düzen ve laik eğitim sevdalısı tüm toplumsal kesimlere sesleniyoruz; Evrensel Değerler Eğitimine evet, mezhepçi dini değerler dayatmasına hayır demek için, Alevi, Musevi, Hristiyan, Ateist ve devletin Sünniliği’ne itiraz eden Müslümanların çocuklarına, laik okullarda imamların değerler eğitimi vermesine hayır demek için, laik okullarda namaz kılmanın değil, demokrasi, insan hakları, adalet ve toplumsal barışın öğretilmesi için, laik, bilimsel, demokratik, kamucu, ücretsiz eğitim hakkı için hepinizi 16 Eylül 2023 tarihinde İzmir’de gerçekleştireceğimiz yurttaşlık” mitingine davet ediyoruz.”

Açıklamanın ardından Avrupa’nın birçok ülkesinden Strazburg’a gelen Alevi kurum temsilcileri konuşarak, mitinge katılım çağrısında bulundular.

PİRHA/STRAZBURG

Bunları da beğenebilirsin

Yoruma kapalı.

Web sitemiz, deneyiminizi daha iyi hale getirmek amacıyla çerezler kullanmaktadır. Bu durumda herhangi bir sıkıntı yaşamayacağınızı düşünüyoruz, ancak isterseniz çerezleri devre dışı bırakma seçeneğiniz her zaman mevcuttur. Kabul ediyorum devre dışı bırak