Alevi Haber Ajansi

Alevi yurttaş, Ebu Suud ismine itirazını Anayasa Mahkemesi’ne taşıdı

PİRHA- Osmanlı Şeyhülislamı Ebu Suud isminin Samsun İlkadım İlçesi’nde bir caddeye verilmesine karşı 5 yıldır hukuk mücadelesi veren Yılmaz Tuluk adlı Alevi yurttaş, yerel mahkemeden de bir sonuç alamayınca bugün Anayasa Mahkemesi’ne başvurdu. 

Osmanlı Şeyhülislamı Ebu Suud isminin Samsun’da İlkadım İlçesi’nde bir caddeye verilmesi bugün anayasa Mahkemesi’ne taşındı.

Samsun’da Yılmaz Tuluk adlı yurttaş, İlkadım İlçesi’nde Ebu Suud isminin bir caddeye verilmesine karşı 5 yıldır verdiği hukuk mücadelesini sürdürüyor.

Yerel Mahkeme’den bir sonuç alamayan Tuluk, bugün Ebu Suud ismine itirazını Anayasa Mahkemesi’ne götürdü.

“Ebu Suud, isminin bir caddeye verilmesi hukuka aykırı olduğu gibi, bu isim toplumda kin ve düşmanlığı tahrik eder nitelikte. Bu işin peşini bırakmayacağız” diyen Tuluk, bugün Anayasa Mahkemesi’ne başvurdu.

EBU SUUD İSMİNE NEDEN İTİRAZ EDİLİYOR? 

Yılmaz Tuluk adına Avukat Tufan Akçagöz, geçtiğimiz günlerde bir açıklama yaparak, neden Ebu Suud ismine itiraz ettiklerini şöyle dile getirmişti:

“Bundan yaklaşık 5 yıl evvel, Samsun İli İlkadım İlçesi sınırları içerisinde bulunan “Ebu Suud” ismindeki bir cadde isminin, hukuka aykırı olduğu, bu ismin toplumda kin ve düşmanlığı tahrik eder nitelikte olduğu gerekçesiyle kaldırılması talebiyle, müvekkil Yılmaz Tuluk adına Samsun Büyükşehir Belediye Başkanlığı’na başvurduk. Bu başvurumuz Belediye tarafından reddedildi.

Önce, bu işin üzerinde neden bu denli durduğumuz ve bu isme itiraz ettiğimiz konusuna bir açıklık getirmek isterim. Ebu Suud Kimdir? Ebu Suud, 1491-1574 yılları arasında yaşamış bir Osmanlı Şeyhülislamı’dır. Hiç şüphe yok ki, Ebu Suud’un isminin toplumu bölme ve ayrıştırmaya sebebiyet vereceğine dair iddialarımız, bu şahsın bu sıfatıyla alakalı değil, dönemi içerisinde imza atmış olduğu fetvalarla ve açıkladığı görüşlerle ilgilidir. O halde, Ebu Suud efendinin hangi fetvalara imza attığı ve bunların hangilerinin bugünün modern Türkiye’sinde bölücülüğe neden olduğunu masaya yatırmak gerekir.”

Avukat Tufan Akçagöz,Ebu Suud Efendi’nin, Şeyhülislamlığı döneminde neler yaşandığını sıraladı:

-“Kızılbaşlar’ın topluca öldürülmeleri helal olup, bu din uğruna yapılan büyük savaştır. Bu savaşta ölmek de şehitliğin en ulusudur.

-Yetmiş üç fırka içinde ehli sünnet fırkasından gayrısı ateşte yanacaktır.

-Kızılbaş topluluğu bu yetmiş üç topluluğun tam olarak birinden de değildirler. Her birinden bir parça şer ve fesad alıp kendi kafalarına göre dinsizlik, imansızlıklarına katarak sapkın bir dinsizlik mezhebi oluşturmuşlardır. Ve bozgunculuklarını, imansızlıklarını günden güne arttırmaktadırlar.

-Kızılbaşlar’ın tövbesi geçerli değildir. Bu nedenle de büyüğü küçüğü ile tümünün katledilmesi gerekir. Bunların kâfirliğinden kuşku duyanlar dahi kâfirdirler.” Şeklindeki fetvalarını, bugün için kendisine insanım diyen birinin savunması mümkün değildir. Bunun dışında, Alevi kadınlarına tecavüzü dahi meşru gören bir ahlaksız anlayışı temsil eden ve bu yönde de fetvaları bulunan birinin isminin, milli mücadelenin ilk adımının atıldığı ve her zaman Cumhuriyet meşalesini en yukarıda tutmaya gayret gösteren Samsun’da bir caddeye verilmesini kabul etmek mümkün değildir. Bundan 600 yıl evvel Anadolu’da gerçekleşen Alevi katliamları, işte bu fetvalara dayanmaktadır.

Ebu Suud Efendi, sadece farklı inanç yapısındaki insanlara düşman değildir. Yunus Emre’nin Cennet cennet dedikleri, birkaç melek birkaç huri / İsteyene verin onu, bana seni gerek seni.” adlı şiirini bile, cenneti hafife aldığı için “küfrü mucip” diye nitelemiştir.
İşte Ebu Suud’un ruh hali budur. Bu nedenlerden dolayı biz bu isme öncelikle Samsun Büyükşehir Belediyesi nezdinde itiraz ettik.”

PİRHA/SAMSUN

 

Bunları da beğenebilirsin

Yoruma kapalı.

Web sitemiz, deneyiminizi daha iyi hale getirmek amacıyla çerezler kullanmaktadır. Bu durumda herhangi bir sıkıntı yaşamayacağınızı düşünüyoruz, ancak isterseniz çerezleri devre dışı bırakma seçeneğiniz her zaman mevcuttur. Kabul ediyorum devre dışı bırak