Alevi Haber Ajansi

Reklam

‘Alevi Yolu devrimcidir, Lenin’den önce Pir Sultanlar, Hallacı Mansurlar vardı’-VİDEO

PİRHA- Hüseyin Gazi Metin Dede, “Kerbela’nın devam etmemesi için ezilen toplumların bir araya gelmesi zorunlu ve kaçınılmazdır” dedi. Dede Metin, “Birileri bize dayatıyor. Benim gibi düşüneceksin, benim gibi olacaksın, bana benzeyeceksin, Türkiye Türklerindir diyeceksin, başka toplumları tanımayacaksın diye” ifadelerini kullandı.

Hüseyin Abdal Ocağı pirlerinden Hüseyin Gazi Metin, “Kerbela’nın devam etmemesi için ezilen toplumların bir araya gelmesi zorunlu ve kaçınılmazdır” dedi.

“Birileri bize dayatıyor benim gibi inanacaksın, benim gibi düşüneceksin, benim gibi olacaksın, bana benzeyeceksin, Türkiye Türklerindir diyeceksin, başka toplumları da hiç tanımayacaksın diye” ifadelerini kullanan Metin, “Türkiye’de çok millet var, çok insanlar var,  Kürtler var, Ermeniler var, Süryaniler var, Ezidiler, Yahudiler, Aleviler var” diye konuştu.

Reklam

“TEK DİL, TEK MİLLET, TEK DİN, TEK MEZHEP, TEK KÜLTÜR DAYATILIYOR”

Görevinin ne olduğunu iyi bilen dedelerden biri olduğunu vurgulayan Gazi Metin Dede, şöyle devam etti:

“Toplum dolu. Bir tane, üç tane, beş tane değil ki. Pınar baştan bulanır, pınar buradan bulanıyor. Türkiye’nin ve Avrupa’nın her yerini bu örgütlü yapının sayesinde gezdim dolaştım. Görevinin ne olduğunu iyi bilen dedelerden de biriyim. Ben ocağım demekle ocak olunmaz, mümkün değil. Ocaksındır doğru, saygı duyarım, Eğer kafanda bir ocak yok ise, bu topluma vereceğin bir şey de yok ise, ben ocağım deme. Ocağına yazık edersin, hangi ocaktan isen oraya yazık. Ortadoğu’da dönen dolapları gelişmeleri göremiyorsan ocağım deme. Hamları has edeceksin, çiğleri pişireceksin. Neyi ne ile has edeceksin? Ağzından çıkan sözleri çiğlerle pişireceksin.”

“ALEVİ YOLU DEVRİMCİDİR”

“Bana dünyanın her yerinde derler; ‘Gazi Metin sen devrimci bir dedesin.’ Ben devrimciyim, doğru da yolda devrimci. Ben devrimciliği yolumdan öğrendim Marks’a, Lenin’e, Enver hocaya tüm aydınlara devrimcilere çok saygılıyım. Ama benim Pir Sultan’ım onlardan önce var idi, benim Hallacı Mansur’um onlardan evveldi” diyen Hüseyin Gazi Metin, şunları kaydetti:

“Muharrem ayında yasını çektiğimiz bizim düşüncemize göre eylemin piriydi, başkaldırmanın da piriydi. Her adam kendi çocuklarıyla meydana çıkamaz ki. Er adam çıkar, er adam çıkar. Ölüyü kesiyorlar ya… Hüseyin diyorlar Yezit kararlı,  gel biat et,  çoluğunu çocuğunu kurtar. Hüseyin de diyor ki;  ‘ben de kararlıyım, buraya kararlı geldim, başımın kesileceğini biliyorum.  Şam’a gideceğini biliyorum, tekmeleyeceğini biliyorum, çoluğumu çocuğumun çıplak edip develere bindirileceklerini biliyorum,  bir şey daha biliyorum, bu kavga burada bitmeyecek, İnsanoğlu yaşadığı müddetçe mazlumlarla zalimlerin mücadelesi devam edecek, Bugün de devam ediyor, yarın de devam edecek. Başımı diyor Yezidin elinden alırsanız Kabe’ye benim boynumu eğmeyin. Saltanata, halifeye,  Muaviye’ye, soyuna, sopunu, ordusuna, gücüne, eğmeyen Hüseyin’in başına dik deyin dik. Kabe’ye boynumu eğmeyin.”

“HÜSEYİN’E AĞIT YAKMAKLA HÜSEYİN OLUNMAZ”

Hüseyin olmanın kolay olmadığını belirten Gazi Metin Dede, “Muharrem ayı geliyor, dede soğan yenir mi? Sarımsak yenir mi? Falan yenir mi filan yenir mi? Ben sana bir şey anlatıyorum dik dur diyorum sen soğanın sarımsağın peşindesin. Haksızlığın karşısında Hüseyinler gibi, Pir Sultanlar gibi sağlam dur diyorum, bunu duymuyorsun daha soğanın sarımsağın peşindesin. Sonra o bir oruç değil ki” diyerek tepkisini de dile getiriyor.

“Tarihi bir olay yaşatmak bizim Muharrem ayında Hüseyin’i andımız zaman Mahirlere, Denizlere, devrimcilere bugünün olaylarına Sivas’a, Maraş’a doğuya, batıya, Kobani’ye kadar indiremediğimiz zaman anlattıklarımız doğru olmaz. Hüseyin’i nasıl unutmuyorsak bugünün olaylarını da hiç unutmamamız gerekir” diyen Metin şunları kaydetti:

“Zaman aşımları bu topluma geçmiyor, geçersiz. Bu toplum öyle bir toplum ki sefil gözüküyor. 1400 yıldır Hüseyin’i zaman aşımına uğratmadı, bu toplum. Hallacı’yı, Nesimi’yi, Pir Sultan’ı, baba İlyasları,  baba İshakları, Şeyh Bedrettinlerini, devrim şehitlerini, insanlığa ışık tutanları, Maraş’ını, Sivas’ını, Koçgiri’sini, Dersim’i hiçbir zaman bu toplumun zaman aşımına uğratması mümkün değil. Zaman aşımı bu topluma sökmez. Alevilikte din, dil, ırk, mezhep, renk, kadın, erkek insan ayrımı yoktur. Bizim gibi dedenin birine sormuşlar? Dede demişler sizin neyiniz var. Oruç yok, namaz yok, zekât yok, hacca gitmek yok, Kelime-i şehadet de yok, neyiniz var? Ah canım demiş, bu 5 şartın dışında ne varsa hepsi bizim. Din, dil, mezhep ayrımı yapmamak bizim, 73 millete bir nazarla bakmak bizim, çağdan yana olmak bizim, yenilikten yana olmak bizim, bir üzümü kırk pay etmek bizim, yarin yanağından gayri ortaklık bizim. Ne bizim değil ki, bizim bizden haberimiz yoktur.”

Metin, “Bizim ayetimizi de, hadislerimizi de, ozanlarımız, pirlerimiz yazmış önümüze koymuş, biz başka yerden hadis arıyoruz, ben buna üzülüyorum. Başka yerden bir ayet arıyoruz, ulu ozanların sözleri, pirlerin sözleri hepsi bir kelam. Bunların hepsini yaşadık, İslamın içi miyiz, dışı mıyız bunların hepsini yaşadık. İçine gidiyoruz onlar koymuyorlar. Diyorlar beş vakit namaz kılacaksınız, dışarı çıkıp gidiyorsun bizim yobazlar koymuyorlar. Orada ne var? Kan var, katillik var, adam yakmak var, adam öldürmek var. Doğuya bir bakın, tekbir getiriyor, Allah-u Ekber deyip öldürüyor. Biz size diyoruz ki; siz güzel toplumsunuz, gidip bu çamurun içine kendinizi sokmayın” diye konuştu.

“ÇOCUKLARINIZA İNANCINIZI, KÜLTÜRÜNÜZÜ ÖĞRETİN

“Bugün bir taraftan biz çalışıyoruz ama bir taraftan da devlet çalışıyor. Kendi Alevi’sini, kendi Kürt’ünü kurmak için elinden geleni yapıyor. Parası ile yaptırıyor, satılık dedelerle yaptırıyor” ifadelerini kullanan Gazi Metin Dede Dersimli bir gencin nasıl IŞİD’çi olduğunu aktardı:

Efendim dedelere maaş, çok güzel. Bana maaş verecek torunum da benle kavga edecek, dede sen yanlışsın diyecek. Almanya Frankfurt’ta Dersimli öğretmen devrimci ateist olduğu için oğlunun adını da Mahir koymuş, çocuğuyla ilgilenmemiş. Dersimli olduğunu da öğretmemiş, kimliğini öğretmemiş, inancını öğretmemiş, kültürünü öğretmemiş, hiçbir şey öğretmemiş. Oğlan da boşlukta kalmış gitmiş şeriatçı bir kızla evlilik yapmış. Bu sefer onu da kabullenmemiş. Demek ki çok gericilermiş, oğlan evden çıkmış, çocuğu büyümüş hanımına demiş ki babaya bir niyaza, çocuğumuzu alıp gidelim, baba bizi belki bağışlarlar. Gitmişler, baba da heveslenmiş, sofra kurmuşlar, yemek yiyorlarmış. Evde besmele çekilmemiş,  sen besmele çekmedin diye karısının elinden tutmuş oradan kaldırmış, bunlar kafir olmuş demiş besmele çekmediler. İşin sonu nereye varmış? İŞİD bunu Suriye’ye Alevileri, Alevileri destekleyen Kürtleri öldürmek için Suriye’ye göndermiş. Suriye’de bu Mahir vuruldu, babaya telefon ediyorlar oğlun vuruldu gel. Baba, benim öyle bir oğlum yok diyor. Ateist olun, devrimci olun, demokrat olun, ne olursanız olun kimliğinizden sakınmayın, kimliğinizi çocuklarınıza öğretin. Bizim sakınacak hiçbir tarafımız yok ki. Biz cemi cennet için yapmayız, evimiz bize cennet, eşimiz de bize huri. Öbür dünya var mı yok mu çokta peşinde değiliz. Dürüst isen, doğru isen, kimseye vurmadı isen, kimseye yanlışlık yapmadıysan, dünyada hiçbir şeyden korkum yoktur. Eğri adam korkaktır, Ceme geldiği zaman korkar, buraya girdiği zaman korkar, şuraya girdiği zaman korkar.”

Hüseyin Gazi Metin Dede, “Alevi kültürü evrensel bir kültürdür şartı belli olan, mükafatı belli olan hiçbir dine de sığması mümkün değildir. Yani dinin şartları vardır, mükafatları vardır. Ama Alevilik şarta girmez, değişen bir toplumdur, gelişen bir toplumdur” vurgusunu yaptı.

“İNSAN VARSA HER ŞEY VARDIR, İNSAN YOKSA HİÇ BİR ŞEY YOKTUR”

Tanrı’ya şiir yazan bir toplumdur, her şeyi biz yarattık. İnsan olmadığı zaman, dede de olmuyor, Pir de olmuyor, rehber de olmuyor, Muhammet de olmuyor, Tanrı da olmuyor, her şeyin başlangıcı insan” diyen Metin şunları dile getirdi:

“Söylemekle bitmez bizdeki dertler, aynı yolda birleşmeli yiğitler, bize komünist demişler hoşuma gidiyor ah kardeşim ah demiş. Bize ne deseler yakışır. Ama Pir Sultan da çağırmış, bir türlü birlik olamamışız. Koymuyorlar ki olalım. Umre’ye dedeleri gönderiyorlar,  gri pasaportla Avrupa’ya dede gönderiyorlar. Ben Ovacık yanmıştı,  Ovacık’a iki sefer gitmiştim, bu sefer yine gittim. Birine rast geldim, Munzur’un suyunda. Ooo erenler dedi, buyur dedim, kendi de gencecik delikanlı. Erenler ben de dedeyim, dedi. İyi güzel dedim. Ne yapıyorsun inşallah gri pasaportlu değilsin dedim. Dede siyasete girmeyelim dedi. Dinlerin kabuğunu kaldırdın mı altında bir siyaset vardır. Biri ezilen toplumu temsil eder, biri de ezen toplumu temsil eder. Pir Sultanların, Hallacıların, Nesimilerin, pirlerin tek mücadelesi maaş mı? Yani maaş için mi kafamızdan duvar ördüler bizim. Hz. Ali diyor ki, aç kalsan da alçalma.”

Cebrail ARSLAN/ANKARA

Reklam

Bunları da beğenebilirsin

Yoruma kapalı.

Web sitemiz, deneyiminizi daha iyi hale getirmek amacıyla çerezler kullanmaktadır. Bu durumda herhangi bir sıkıntı yaşamayacağınızı düşünüyoruz, ancak isterseniz çerezleri devre dışı bırakma seçeneğiniz her zaman mevcuttur. Kabul ediyorum devre dışı bırak