Alevi Haber Ajansi

Alevi Piri Ali Bali: Kendi dilinle yürütmediğin inanç sana ait olmaz-VİDEO

PİRHA- “Kendi dilinle yürütmediğin inanç sana ait olmaz” diyen Pir Ali Bali, “Bizler bir ağacın dallarıyız. Alevilikte bir duruş var. Bu da önce insan olmaktır. İnsanların arasında din, dil, ırk, cinsiyet farkı gözetmek Alevi inancında yasaktır. Her şey olduğu gibi güzeldir. Ağaç yaprağı ile de, meyvesi ile de güzeldir” şeklinde konuştu.

Haberin Videosu

Alevi inanç ve kültürü iktidarların inkar ve baskı politikalarından kaynaklı sözlü geleneklerle daha çok günümüze ulaşmıştır. Yazılı belgeleri ise kısıtlıdır. Alevilikte arşiv oluşturulmasının önemine vurgu yapan Pir Ali Bali ile Alevi ritüellerinin, kültür ve geleneklerinin yazıya dökülmesini, anadilde ibadetin önemini ve cem ile cenaze erkanları üzerine konuştuk.

1939 senesinde Malatya Akçadağ’ın Körsüleymanlı köyünde doğan Axuçan Ocağı pirlerinden Ali Bali, kendi deyimiyle ‘sırtını dağlara dayayan, Alevi inancının bazı önemli değerlerinin unutulmadığı, insanların kendi aralarında toplanıp muhabbetler yaptığı” bir ortamda büyümüş. 3 yaşındayken cemlerde postun önüne oturup, o sohbetlerle yoğrulmuş duygularla Aleviliğe yönelmiş Pir Ali Bali.

Edindiği bilgiyi ve deneyimleri insanlara ulaştırmayı amaç edinen Pir Bali kendini, “Bu deneyimleri canlarla paylaşmakta bazı zorluklar yaşasa da gerçekten kopmadı, yolundan sapmadı, hak ve hakikatten kopmadı. İkrarını sahiplendi yolunu yürüdü buraya geldi” şeklinde anlatıyor. Pir Ali Bali özellikle Alevi inancına yönelik bilgi ve birikimlerin kitaba dökülmesi taraftarlarından. Birikimleri için,”Ben öldükten sonra canlara kalsın” diyor.

“KENDİ DİLİNLE YÜRÜTMEDİĞİN İNANÇ SANA AİT OLMAZ”

4 kapı 40 makam, dar adaleti, Alevilerin örf ve adetlerini ‘Diwan-a Heq, Ceme Elewitiye’ kitabında Kürtçe olarak derlemiş Pir Bali. 2006 yılında basılan kitaba yönelik, “En büyük hizmetim ise hak olan, var olan ama yazıya dökülmeyen Kızılbaş Aleviliğin özünü içinde barındıran, insanı hak ile buluşturan, ana deyimlerinin üzerinden ana dilim ile bu kitabı çıkardım” diye belirtiyor.  “Özgürlüğü olmayan halklar, inanç mensupları  kendi özgürlüğünü kazanamadıkları müddetçe kendi değerlerini kaybetmeye, kendi değerlerinden uzaklaşmaya mahkumdurlar” diye de ekliyor.

Bali’nin özellikle vurguladığı nokta ise inancın ana dili ile aktarılması. Böyle bir kitabın yazılması gerekliliğini ise şöyle açıklıyor:

” Pir Ali ocak ile örtüşen, yol yolağı insanın önüne koyan bu kitabı yazdı. Böyle bir kitabın yazılması gerekliliği vardı. Kendi dilinle yürütmediğin inanç sana ait olmaz. Bu kitapta kendi coğrafyamın dil tarzına uydurmak için, eksikleri en aza indirmek için 6-7 yıl çalıştım.”

Kitapta bazı eksikliklerin olduğunu ve bunu dostların da katkısı ile gidermeye çalıştığını dile getiren Pir Bali,  “30-40 sayfa deyişler deyimler hazırlandı. Bu kitaba eklenecek. 12 hizmetin çağrısı, nikah gülbangi, dar adaleti, cenaze erkanı, taziye de var. Onlar hazırlandı. Kitaba eklenecek ve yeniden basılacak. Canlar bu kitabı evlerinde belge olarak muhafaza edebilirler” diye belirtiyor.

“ALEVİLİKTE 3 ANA TEMA: SEVMEK, SEVİLMEK, RIZAYA BAĞLI KALMAK”

Alevilikte 3 ana temanın bulunduğunu aktaran Pir Bali, insanı kendisiyle, kendini hakla buluşturan üç noktanın, “Sevmeyi bilmek, sevilmeyi bilmek, rızaya bağlı kalmak” olduğuna vurgu yapıyor. “Alevi inancının sırrı hakikat dedikleri, insanın kendisiyle yaşadığı bu üç ana değerin içindedir” diye de ekliyor.

Kitabında da değindiği gibi özellikle ana dillerde yapılan cemleri çok önemsiyor Pir Bali. İki dilli cem bağladığına vurgu yaparak, “Eksikleri ile birlikte hak bağışlaya. Hakikat neyi gerektiriyorsa biz de onu konuşuyoruz. Terazinin iki gözü var. Bir gözü boş kaldığı zaman bir gözü kalkar, bir gözü aşağıda kalır. Türkçe konuşan dostlar hoş görsünler. Türkçe de cem bağlıyorum. Bizler bir ağacın dallarıyız. Alevilikte bir duruş var. Bu da önce insan olmaktır. İnsanların arasında din, dil, ırk, cinsiyet farkı gözetmek Alevi inancında yasaktır. Her şey olduğu gibi güzeldir. Ağaç yaprağı ile de meyvesi ile de güzeldir” diyor.

“ÖZ HAKİKATLE ŞEKİLLENİYOR”

“Öz hakikatle şekilleniyor” diyen Pir Ali Bali, “Kürtçe konuşan Aleviler kendi dilleri ile cem yapıyorlar diye Türkçe konuşan dostlarımızın sevinmesi gerekiyor. Öz hakikatle şekilleniyor. Gönüller seviniyor. Gönülden gelen, bedene düzen veren aklın hükmü bir dil var. O dille kendini ifade etmek her Alevinin hakkıdır. Benim Türk kökenli kardeşim kendi diliyle cem bağlarken ben çok huzurluyum. O zaman benim kendi dilimde cem yaparken daha fazla ezilen, dili yasaklanan bir kardeşinin kendi ana dili ile cem yapması hoşgörüsü olmalıdır. Orada bir yasağın beton kabukları kırılıyor” diyerek Kürtçe yapılan cemlere yönelik ön yargıları dile getiriyor.

“ALEVİLİĞİ KALIPLARIN İÇERİSİNE SIKIŞTIRAMAZSIN”

Cem erkanı coğrafyalara göre farklılık gösterebiliyor. Bunu sorduğumuz Pir Bali ise şöyle yanıtlıyor:

“Aleviliği kalıpların içerine sıkıştıramazsın. Öz ile hakikatin arasında sınır yoktur, mekan da tanımaz. Bunun böyle olması beni hoşnut tutuyor. Gönülden gelen göz, insana farklı bir şey anlatır. Bu standart olsa insana bir şey vermez. Aleviler bunu bir kusur değil bir kazanım olarak ele almalılar. İnsan varlığı doğanın kendisidir. Doğa hakikatin aynasıdır. Diyoruz ki ‘tapılacak nesne benim, yazılacak kitap benim, Hakka pervaz benim, bu meydanda gerçek benim.’ Yaşamanın bir anlamı olmalı. Sevgiye, saygıya, kardeşliğin oluşmasına elini değil gönlünü de uzatarak sevmeli. Bana göre en kutsal ibadet gerek Buda rahipleri ile puthanede, Yahudi hahamlarla sinagogda, Hristiyan azizlerle kilisede, Müslüman uleması ile camide, Alevi, pirleri ile cemevinde.”

“Bir Alevi posta oturduğu zaman şekle giriyorsa kendini sorgulamalıdır. İnsanlar arasında fark görüyorsa, insanların dini, ırkı üzerine yorum yapıyorsa kendini sorgulamalı” diye belirten Pir Bali, zulm yapanın da kim olursa olsun gösterilmesinden çekinilmemesi gerektiğini dile getiriyor.

“CENAZE ERKANININ İKİ ANA AYAĞI: RIZALIK, HELALLİK”

Son dönemlerde tartışılan konulardan biri de Alevilikte cenaze erkanı. Cem erkanının tam tersine cenaze erkanına yönelik ortak bir dil olması gerektiğini düşünen Pir Bali, “Cümlelerde fark olsa da kavramlar birbirinden uzak değil, birbiriyle örtüşecek şekilde düzenlenmelidir. Bu Aleviliğin önünde duran çözülmeyen bir sorundur. Kimi kendisine ait olmayan, Alevi inancı ile örtüşmeyen ilavelerle bugüne kadar getirilen, bir tarz ile ifade ediyor, kimisi erkana göre ifade ediyor” diyor.

Pir Bali Alevilerde cenaze erkanına yönelik düşüncelerini ise şöyle ifade ediyor:

“Tarihten bugüne kadar cenaze erkanının üzerinden duracak olursak iki ana ayağı vardı. İki ayak yerine oturduktan sonra anlatanın marifetine göre yorumlanabilir. Birisi rızalık, diğeri helalliktir. Eğer hakka yürüyen cana cemaat hakkını helal ediyorsa, rızayla yolculuyorsa, onun hakkını kendine helal kılıyorsa, o canın sorgu suali bitmiştir. Şunu söyleyebiliriz mesela: Haktan geldi hakka döndü. Yolu açık ola, piri kamil ola, mekanı daim, sevgisi kadim ola.

Diğeri: Erenlerin darında, Hakk Muhammet Ali katarında…

Bunlar cümle olarak birbiri ile örtüşmeyebilir ama birbirini tamamlar. Biri batınidir, biri zahiridir.”

Pir Bali’ye göre Alevi inanç önderlerinin bir araya gelmesi, ortak bir metin çıkarılması gerekiyor.

“ALEVİLER KENDİ DEĞERLERİNE YOĞUNLAŞMALILAR”

Son olarak Alevilerin hakikat değerlerini unuttuğuna dikkat çeken Pir Ali Bali, “Alevilerin kendini gözden geçirmesi gerekiyor. İslam 56 devletten oluşuyor, okulu var, bütçesi var, her şeyi var. Alevilerin o inanca balans verme imkanı yok. Aleviler önce kendi değerlerine, insanı kemalete götüren değerlere yoğunlaşmalılar” çağrısında bulunuyor.

Elif SONZAMANCI/LEVERKUSEN

 

 

Bunları da beğenebilirsin

Yoruma kapalı.

Web sitemiz, deneyiminizi daha iyi hale getirmek amacıyla çerezler kullanmaktadır. Bu durumda herhangi bir sıkıntı yaşamayacağınızı düşünüyoruz, ancak isterseniz çerezleri devre dışı bırakma seçeneğiniz her zaman mevcuttur. Kabul ediyorum devre dışı bırak