Alevi Haber Ajansi

‘Alevi örgütleri iyi bir eğitimden geçmeli, neler yapılacağı konusunda bir karar çıkartmalı’-VİDEO

PİRHA-“Asimilasyona, Alevi inancına saldırılara karşı Aleviler ne yapmalı?” dosyamızın bugünkü konuşmacısı Alevi toplumunun önemli isimlerinden, 18. Dönem Ankara Milletvekili, Hukukçu Kamil Ateşoğulları. AKP’nin, Alevi Bektaşi Kültür ve Cemevi Başkanlığı’nı kurarak kendisine göre bir Alevilik yaratmayı düşündüğünü belirten Ateşoğulları, “Alevi örgütleri şubelerinden başlayarak iyi bir eğitimden geçmeli. Çok sıkı örgütlenmeli ki bu saldırı önlenebilsin” dedi.

Türkiye’de Alevi inancının hala devlet tarafından tanınmadığı bir süreç yaşanıyor. Alevi toplumunun temel talepleri var. Bunlar; zorunlu din dersinin kaldırılması, cemevine ibadethane statüsü verilmesi, eşit yurttaşlığı içeren yeni bir anayasanın yapılması, Alevilere karşı işlenen nefret suçlarının açığa çıkarılması ve nefret suçlarının önüne geçilmesi için hukuki tedbirlerin alınması, Alevilere karşı yapılmış kıyım, katliam ve asimilasyon uygulamalarıyla yüzleşilmesi, gerek kamu kaynaklarının ve gerekse kamu kadrolarının liyakat, adalet ve eşitlik ilkelerine göre dağılımının sağlanması.
Bu talepler hükümet tarafından yerine getirilmiyor, Alevilerin açtığı davalarda lehte verilmiş mahkeme kararları dahi tanınmıyor. AKP, Alevilere rağmen Alevi inancını tanımlıyor, Alevi örgütlerini muhatap almıyor.

9 Kasım 2022 tarih ve 32008 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan 112 numaralı cumhurbaşkanlığı kararnamesi ile Kültür ve Turizm Bakanlığı bünyesinde Alevi-Bektaşi Kültür ve Cemevi Başkanlığı kuruldu. Alevi-Bektaşi Kültür ve Cemevi Başkanlığı ve yönetimi, Alevi inancından uzak bir bakış açısına sahip. Bu başkanlık da aynı hükümet gibi Alevi örgütlerini yok sayan bir yerde duruyor.

Alevi Diyaneti olarak adlandırılan başkanlığı Alevi örgütleri kesin bir dille reddediyor. AKP hükümeti Alevi Bektaşi Ansiklopedisi hazırlamak için de Sünni akademisyenler ve ilahiyatçılardan oluşan kadro kurdu.

Alevi toplumunu en çok rahatsız eden sorunlardan biri de eğitim-öğretim sisteminin dinselleştirilmesi, okullarda tarikatların, dinci vakıfların etkili olması.
Alevilerin temel sorunlarının çözümü konusunda ve eğitim sistemindeki bu gericileşmeye karşı, Aleviler/Alevi örgütleri ne yapmalı? Nasıl bir yol izlenmeli? Bu soruları Alevi toplumunun önemli isimlerinden, 18. Dönem Ankara Milletvekili, Hukukçu Kamil Ateşoğulları‘na sorduk.

“‘ALEVİLERİ KIRA KIRA BİTİRİRİZ’ DEDİLER, BAKTILAR BU OLMUYOR ŞİMDİ ALEVİLİĞİ NASIL BOZARIZ DİYORLAR”

PİRHA- AKP hükümeti, Kültür ve Turizm Bakanlığı bünyesinde Alevi Bektaşi Kültür ve Cemevi Başkanlığı’nı kurdu. Bu başkanlık temsilcileri pek çok ilde birçok cemevine gidip görüşmeler yaptı/yapıyor. Görüşmelerde hala cemevinin ihtiyaçları soruluyor ve başkanlığı tanımaları isteniyor. Alevilerin temel talepleri ve asıl sorunları konuşulmuyor, bir çözüm üretilmiyor. Bu konudaki görüşünüz nedir?

KAMİL ATEŞOĞULLARI: Devlet rejim olarak cumhuriyeti kabul etmiş. Cumhuriyet kabul edilince uzun yıllar cumhuriyetin olduğu yerde demokrasi var sanılıyordu. Oysa öyle bir kayıt yok. Bizim istediğimiz, güvenlik konsepti üzerine kurulmuş bir cumhuriyet değil, demokrasi üzerine kurulmuş bir cumhuriyettir. Çoğulculuğu, laikliği, katılımcılığı ve buna benzer hakları içeren bir cumhuriyet istiyoruz. Kurulduğu günden bu yana öyle olaylar var ki hiç değinilmedi. Değinilmeyen olaylardan biri de Alevi katliamları idi. Bir iki tane de değil çok sayı da katliam var. Osmanlı döneminde birçok ayaklanma oldu. Osmanlı’da ‘Alevileri kıra kıra bitiririz’ dediler, baktılar bu olmuyor şimdi ‘Aleviliği nasıl bozarız’ diyorlar. Nasıl kendimize göre bir Alevilik yaratırız, bunları da kim eliyle yaparız… Son uygulamalar, başkanlığın kurulması, bir takım ekonomik olarak güçsüz olan özellikle köydeki cemevlerine devletin yardım etmek istemesi, zoraki olarak bağ kuruyorlar toplumla. Yıllardır uğraşıyoruz, Anayasa Konferansı düzenledik. Ben Bekir Bozdağ ile de görüştüm, onlara da yazılı raporlar sunduk. Başbakan Ahmet Davutoğlu ile de görüştük. Anayasa Alt Komisyonu’na da gittim. Alevilerin temel sorunlarını bilmeyen yok. Kamuoyu da biliyor, yetkililer de biliyor. Ama hiçbir gelişme sağlanmıyor. Özellikle Avrupa Birliği’ne 2004’de gitmiştim orada Avrupa Birliği çok önemli 3 karar aldı. Bunlar; Alevilik resmen tanınmalı, cemevleri yasal statü kazanmalı ve zorunlu din dersleri zorunluk olmaktan çıkmalıydı. Hiç uygulanmadı bunlar. Ancak hile yaptılar, zorunlu din dersleri ile ilgili bazı konular eklediler mevcut din dersleri kitaplarına. Onları okuttular ki onlar Alevilerin temel sorunlarını çözecek şeyler değildi. 2003’te Enerji Piyasası Kurumu bir karar almıştı. Cami ve mescit olayını çıkardılar, parantez açtılar; cami, mescit, havra, sinagog parantez içine alındı bir tek orada cemevlerini de almışlardı. Aleviler birtakım haklarını aldılarsa da mahkeme kararlarıyla aldılar. Hatta Alevi dernekleri, vakıflarının çoğu mahkeme kararları ile kuruldu. Tüzüğü gönderiyorsunuz mesala diyorlar ki ‘oradan Aleviliği, cemi, semahı çıkarın.’ Geriye zaten bir şey kalmıyor. Alevi örgütleri temel durumlara değiniyorlar bu iktidarın hoşuna gitmiyor. Kendi doğrultusunda hareket edecek bir kurum oluşturuyorlar. Ya da bir cemevini ziyaret ettikleri zaman oradaki resimleri kaldırıyorlar, kendilerine göre resim asıyorlar. Kendilerine göre dizayn etmek istiyorlar. Bunun bir sonuç alacağını sanmıyorum. Birtakım dernekler başvursa da bu başkanlığa, bu bağlamaz onları. Alevi Bektaşi Federasyonu olsun, Alevi Dernekler Federasyonu olsun, Alevi Vakıflar Federasyonu olsun bir araya gelerek bağımsız örgütleri de katarak genel bir politika çizmeleri gerekiyor.

“MASA BAŞINDA OTURUP BAŞKANLIK KURARAK ‘BİZ BU İŞİ ÇÖZERİZ’ MANTIĞI YANLIŞ”

-MHP destekli AKP hükümeti, Alevi Bektaşi Kültür ve Cemevi Başkanlığı’nı kurarken Alevi örgütlülüğünü muhatap almadı. Alevi Bektaşi Kültür ve Cemevi Başkanlığı da bu ciddiyetsizliği, dışlamayı devam ettiriyor. Başkanlığın başındaki Alirıza Özdemir ülkücü-MHP geleneğinden geliyor. Hiçbir şekilde Alevi örgütleriyle iletişim kurmadı. Zaten kurumlar da bu başkanlığı asimilasyon merkezi olduğunu beyan ederek tanımadıklarını ilan etmişti başından beri. Dolayısıyla Alevilerin temel sorunları bu şekilde çözülebilir mi? Siz bu durumu nasıl değerlendirirsiniz?

Zaten geri kalanları da yıllardan beri Alevi İslam, Alevi İslam diyen kesimlerdi. Onlardan oluşan bir şey. Kendini topluma kabul ettirememiş Alevi derneklerindeki kişiler vardı onlar da oralarda yer alarak hem bir gelir temin ediyorlar hem de orada bir yer kazanıyorlar. Masa başında oturup da bir cemevi başkanlığı kurarak biz bu işi çözeriz mantığı yanlış. Asıl kurumlar dururken hiç ilgisi olmayan kurumları muhatap alıyor. Onların verdiği raporlara göre başarı kazandık diyorlar ama bu tutmayacak.

“CEMEVİ BAŞKANLIĞI’NIN ANSİKLOPEDİSİ ALEVİLERCE KABUL GÖRMEYEN BİR KİTAP YIĞINI OLACAK”

-Alevi Bektaşi Kültür ve Cemevi Başkanlığı, aralarında bir iki kendi belirledikleri Alevi olsa da ağırlıklı olarak İslamcı akademisyenlere ve ilahiyatçılara Alevi Bektaşi Ansiklopedisi hazırlatıyor. Buna Alevi örgütleri yazılı bir açıklamayla tepki verdi. Sizce Aleviler/Alevi örgütleri ne yapmalı? Nasıl bir yol izlenmeli bu çalışmaya karşı?

Alevi örgütleri de bunu yapamayabilir çünkü ansiklopedi öyle kolay bir iş değil. Her konunun uzmanı olması gerekiyor. Bir ansiklopediyi incelediğimiz zaman her konuya bir kişi el atmış. Alevi örgütünde görev almış insanlar olabilir ama uzmanlık alanı o değil. Ansiklopedi konusunda Alevi örgütlerinden çok bu konuda gerçekten araştırmacılara, akademisyenlere büyük görev düşüyor. Oraya giden kişilerin hazırladığı ansiklopedinin de ne olacağını biliyoruz. Alevilerce kabul görmeyen bir kitap yığını olacak.

“ALEVİ AİLELERİN HEPSİ AYNI DUYARLILIKTA DEĞİL”

-Okullarda “Çevreme Duyarlıyım, Değerlerime Sahip Çıkıyorum” (ÇEDES) projesi kapsamında imamlar, müftüler ders vermeye başladı. Çocuklar camilere götürülüyor. Ayrıca okullarda mescitler açılıyor. Dini faaliyetler anaokullarına kadar indi. Dinci vakıflarla ve cemaatlerle yasa dışı şekilde protokoller imzalanıyor ve öğrenciler kontrolsüz bir şekilde dini faaliyetlere götürülüyor. Laik eğitim öğretim tamamen yok edilmiş durumda. Alevi çocukların ve ailelerinin pek çok zorluğu yaşadığını biliyoruz. Ancak Alevi kurumları bu konuda bir tepkiyi örgütleyemedi. Eğitim sistemindeki bu gericileşmeye karşı neler yapılabilir, önerileriniz nelerdir?

Milli Eğitim Bakanı’nın Meclis’te bir konuşması var, “sizin tarikat ve cemaat dediğiniz şeylere, biz sivil toplum örgütü diyoruz” diyor. Tarikat ve cemaatleri öne çıkarıyor, onları muhatap alıyor. Sanıyorum İstanbul Bahçelievler’de bir okulu oradaki bir camiye zimmetliyorlar. Bütün her yerde bunu yapacaklar. Alevi ailelerin hepsi aynı duyarlılıkta değil. Komşularımıza ayıp olur, esnafsa ‘bizden alışverişi keserler’, memursa ondan korkuyorlar. Ben çocuğuma din derSi okutmak istemiyorum demiyorlar, diyemiyorlar. Çok az sayıda insan vardır başvuran ve iyi de sonuçlar alındı onu da söyleyeyim. Türkiye gerekten demokratikleşmezse Aleviliğin olsun hatta Kürtlerin de sorunları var bunların çözüleceğini sanmıyorum. Çoğulcu yapıyı kabul etmeyen bir zihniyet var. Yasa çıkartırsınız, anayasaya belirli şeyler koyarsınız ama önemli olan kitlelerin bunu kabul edip, etmeyeceği. Toplumun bir araya gelip, ortak noktalar bulup, uzlaşmaları gerekiyor. Anayasa aynı zamanda bir toplumsal sözleşmedir. Türkiye tek parçalı bir ulus değil çok parçalı bir yapısı var hem inanç bakımından hem de etnik yapı bakımından. Türkiye Devleti bir cumhuriyettir deniliyor ya demokratik bir cumhuriyettir yazılmalı. Barış ancak böyle sağlanır. Bir anayasa çalışması aynı zamanda bir barış projesidir.

“ALEVİ KURUMLARI SIKI ÖRGÜTLENMELİ Kİ BU SALDIRI ÖNLENEBİLSİN”

-Aleviler yıllardır çocuklarının zorunlu din dersine girmemesi için mücadele ediyor. Mahkemelere taşındı. Aynı zamanda Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne gidildi ve davalar kazanıldı. Hükümet Alevilerin lehinde verilen kararları uygulamadı. Öte yandan, zorunlu din dersi mücadelesini boşa düşürecek bir sorun var. Bazı cemevlerinde yıllardır Kur’an kursu veriliyor. Bunlardan biri Kartal Cemevi. Ne yazık ki hem mahkeme kararlarının uygulanması için hem de Kur’an kursu veren cemevi/derneklere yeterli baskı, tepki, örgütlenme yapılamadı. Cemevlerinde Kuran kursu verilmesinin önüne nasıl geçilebilir?

Çeşitli cemevleri var, çeşitli anlayışlar var. Alevi İslam var bunun dışında daha farlı görüşler var. Aşağı yukarı her cemevinde ayrı bir Alevilik yorumu yapılıyor. Bir de son zamanlarda internet üzerinde bunlar çok tartışılıyor. Bunların tartışma yerleri buralar değildir. Hangi bilgi birikimi ile bu tartışmalara giriyorlar ben o nedenle karşıyım. Bir şey okuduklarında Alevilik böyle olmalı diyorlar. Yalnızca Sünniler değil Aleviler de Aleviliği kötü noktalara çekiyorlar. Bir kesim de ister cemde ister Hakk’a yürüme erkanında tek tip bir şey olmalı diyor. Bu Alevilikte asimilasyonu da getiriyor çünkü biz deriz ya Yol bir Sürek bin bir. Mesela eşimin Hakk’a yürüme erkanında bağlama ve deyişlerle kaldırdık. Bu da bir uygulama. Çok eskiden böyle yapılırmış. Biz şehirlere geldikten sonra onlara uyalım diye biz de bazı şeyleri katmışız Aleviliğe. Yurt dışı ve kentleşme olayı Alevilikte bir takım olumsuz sonuçlar yarattı. Düşkünlüğü sadece o kişinin Piri verir, şimdi Alevi örgütleri de bunu söylüyor öyle bir hakları yok. Alevi örgütleri şubelerinden başlayarak iyi bir eğitimden geçmeli. Çok sıkı örgütlenmeli ki bu saldırı önlenebilsin.

“ALEVİ ÖRGÜTLERİ NELER YAPACAĞI KONUSUNDA KARAR ÇIKARTMALI”

-Alevi nefretinin, Alevi asimilasyonunun yükseldiği bir dönem yaşıyoruz. Kurumların geleceğe dair projeler üretmesi, kalıcı hukuk komisyonları kurulması, kararların çabuk alınması, hızlı refleks gösterilmesi, cemevlerinin ibadetin yanında birer okula çevrilmesi, asimilasyonun önüne geçilmesi gibi pek çok konuda toplum Alevi örgütlülüğünden çok şey bekliyor. Kurumlara neler önerirsiniz? Önermekle kalmayıp birlikte neler yapılabilir?

Belirli etkinlikler var yıl içerisinde, bunların çoğu artık bitmek üzere. Bu etkinliklerden sonra özellikle Eylül’den sonra Alevi örgütleri danışma kurullarını, örgütlerini, şubelerini toplayarak neler yapılacağı konusunda bir karar çıkartmalı. 2 tane dernekler federasyonu, 1 tane de vakıflar federasyonu var. Hepsi bunu yapmalı ondan sonra da bir araya gelinmeli. Bana kimse dokunmasın diyorlar ama kimse kurtulamayacak bu asimilasyondan. Toplanarak belirli bir politika üretilmeli ve bunu da iktidar partisinin mensupları ile görüşmeliler. 2013 yılında 18 sayfalık bir rapor hazırlamıştım. Cemevlerinin yönetimlerinin bir eğitimden geçmesi gerekiyor. Aşurede 2 bin 500 lokma dağıtıldı onların 500’ü anca üyeydi herhalde. “Biz oraya üye olursak zarar mı görürüz” diye düşünüyorlar, zaten görüyorsunuz. Önce aktif insanları pasifleştirirler sonra sıra er geç onlara da gelir.

Buse Nehir DEMİR/ANKARA

 

İLGİLİ HABERLER:

1-‘İktidar manevralar yapıyor; bir duruşumuz olmalı, belirleyici olmamız gerekiyor-VİDEO
2-‘Alevi örgütleri mücadeleyi toplumsallaştırmalı, Alevi ailelerle ortaklaşılmalı’- VİDEO
3- ‘Alevi kurumları ortaklaşa bir enstitü kurabilirler; bir hukuk birimi kurulabilir’ – VİDEO
4-‘Mutlaka hukuk komisyonu kurulmalı, sorunlara çözüm üreten bir örgütlülük olmalı’-VİDEO
5-‘Alevilerin sorunu siyasetle, hukuk mücadelesiyle çözülür; ciddi çalışmalara başlanmalı’
6- ‘Cemevlerini ibadetin yanında sosyal, kültürel merkeze dönüştürmeliyiz, insana dokunmalıyız-VİDEO
7-‘Sünni ulema zihniyetinin inancımızı bize anlatması mücadele etmemiz gereken bir durum’- VİDEO
8- ‘Alevi kurumlarının bünyelerinde siyasi birimler oluşturulmalı, ortak akılla hareket edilmeli’
9-‘Aleviler sokakta, hukuksal alanda mücadele etmeli ve sivil itaatsizlik örgütlenmelidir’
10-‘Alevi enstitüleri kurularak inançtaki resmi ideolojinin yarattığı deformasyonlar ayıklanmalıdır’- VİDEO
11-‘Alevi örgütlenmesinin yeni bir inşaya ihtiyacı var; dernekler yasasından çıkılmalı’-VİDEO
12-‘Asimilasyonla mücadele ilk olarak devletle değil cemevlerinde başlamalı’-VİDEO
13-‘Bilimsel çalışmalar yapılmalı; Sadece anma günleri ile Alevilik yeniden inşa edilemez’-VİDEO
14-‘Alevi örgütleri mücadeleyi toplumsallaştırmalı, Alevi ailelerle ortaklaşılmalı’
15-‘Alevi kurumlarının örgütlülüğe önem vermesi gerekiyor, örgütlü olmak güçtür’ -VİDEO
16- ‘Aleviliği yaşamayı ve yaşatmayı merkezimize almalıyız, tehlikeli olan iç asimilasyon’
17-‘Asimilasyona karşı aktif direniş ve sivil itaatsizliği örgütlemek gerekiyor; o zaman hak alınır’
18-‘Asimilasyona karşı çıkmak onun alternatifini oluşturmakla mümkündür, program ve hedef olmalı’-VİDEO

19-‘Bazı Alevi kurumlarının merkezi kurum olma arzusu, en yapılmayacak şeylerden biri’
20- ‘Bazı cemevlerinde Sünni-Şii erkan uygulanıyor, buna ses çıkarılması lazım’- VİDEO 

Bunları da beğenebilirsin

Yoruma kapalı.

Web sitemiz, deneyiminizi daha iyi hale getirmek amacıyla çerezler kullanmaktadır. Bu durumda herhangi bir sıkıntı yaşamayacağınızı düşünüyoruz, ancak isterseniz çerezleri devre dışı bırakma seçeneğiniz her zaman mevcuttur. Kabul ediyorum devre dışı bırak