PİRHA- Kamuoyunda Alevi İmam Hatip Lisesi olarak adlandırılan Alevi Bektaşi Anadolu Proje Lisesine tepki gösteren ABF Genel Başkanı ve Kureyşan Ocağı dedelerinden Hüseyin Güzelgül, “Bu okul cami-cemevi projesinin bir devamıdır. Önceden hayata geçirilmeye çalışıldı nihayetinde hayata geçirildi. Ama Aleviliği katletmekten öteye geçemeyecek” dedi.
Birçok kişinin Alevi asimilasyon politikası olarak değerlendirdiği Dosteli Yardım Eğitim ve Kültür Vakfı ile Milli Eğitim Bakanlığının ortak projesi olan ve temeli 2015 yılında atılan Hacı Bektaş Veli Anadolu Proje Lisesi yeni eğitim öğretim dönemine hazır.
Alevi kamuoyunda Alevi İmam Hatip Lisesi olarak da bilenen lise ile ilgili tartışmalar ve liseye tepkiler de devam ediyor. Konuya ilişkin Alevi Bektaşi Federasyonu (ABF) Genel Başkanı ve Kureyşan Ocağı dedelerinden Hüseyin Güzelgül Pir Haber Ajansı’na konuştu.
“BU OKUL BİR ASİMİLASYON POLİTİKASIDIR”
Alevilerin Osmanlı devletinden günümüze kadar birçok asimilasyon politikaları ile karşı karşıya kaldığını hatırlatan Güzelgül, Hacı Bektaş Veli Anadolu Proje Lisesinin köklü tarihi olan bir asimilasyon politikasının devamı olduğunu belirterek şöyle devam etti:
“Osmanlı döneminde Hristiyan ve Ermeni çocuklarını devşirmeyle yok etmeye çalıştıkları gibi 2. Abdulhamit döneminde Alevileri de buna kattılar. Yavuz, Kanuni ve 2. Mahmut döneminde de bizim dergahlarımıza farklı tarikatlardan kayyumlar atadılar. Bu da tutmayınca bu sefer 2. Abdülhamit döneminde Alevilerden dedelik yapacak 2 tane çocuk aldılar ve medrese de eğitim verdiler. Birisine kendi zihniyetlerinde eğitim vererek tekrar köyüne gönderdiler diğerini ise farklı bir yere göndererek asimilasyona devam ettiler. Bu okulda asimilasyon çalışmalarının devamı. Devşirme yani sözde Alevileri yanlarına alarak asimilasyon politikalarını sürdürüyorlar. Ayrıca bu okulda Alevilik inancını İslami ansiklopedilere göre anlatıyorlar.
“ALEVİLİĞİ KATLETMEKTEN ÖTEYE GEÇMEYECEK”
Hacı Bektaş Veli Anadolu Proje Lisesi gibi okullarda eğitim gören çocukların cemevlerinde dedelik yapamayacağına ve yol erkan yürütemeyeceğine dikkat çeken Güzelgül, “Dedeler sadece ocakta yetişir, piri mürşidi rehberi tarafından pişirilir ancak ondan sonra dedelik sıfatına nail olanlar dede olabilir” dedi. Bu okulun cami-cemevi projesinin devamı olduğunu söyleyen Güzelgül, “Önceden hayata geçirilmeye çalışıldı nihayetinde hayata geçirildi. Ama Aleviliği katletmekten öteye geçemeyecek” diye ekledi. Alevi toplumunun bu konu da bilgilendirilmesi gerektiğini vurgulayan Güzelgül, çocukların gönderilip o zihniyetin fikirleriyle donatılmasını hem Alevi dedeleri hem Alevi kurumları olarak kabul görmediklerini belirtti.
“CEMEVLERİMİZE SAYGI İSTİYORUZ”
Okullarda cami ve cemevlerinin yapılmasını istemediğini ve karşı olduğunu kaydeden Güzelgül, laik, bilimsel, demokratik eğitimin verilmesi gerektiğinin altını çizerek sözlerini şöyle sonlandırdı:
“Zorunlu din dersleri vardı ancak artık eğitim gittikçe dincileşiyor, gerileşiyor, şeriatlaşıyor. Bu da insanlığa karşı hakarettir. Bütün okullar imam hatiplere çevrildi. Türkiye’de ayrımcı, ırkçı, tarikatçı bir eğitim sistemi var. Bir an önce bundan vazgeçilmeli. Kim nasıl inanıyorsa öyle inansın biz kiliseye de havraya da sinagoga da camiye de saygılıyız cemevlerimize de saygı istiyoruz. Asimilasyon oyunlarına gelmeyin, alet olmayın Aleviliği özünden koparmayın.”
PİRHA/İSTANBUL
Yoruma kapalı.