PİRHA –Beyhan Gün ile Şimal Deniz’in tutukluluğunu protesto etmek istedikleri için hakkında dava açılan çok sayıdaki Alevi kurum yöneticisinin de dahil olduğu 15 kişinin yargılanmasına başlandı. Kurum başkanları Alevi kimlikleri sebebiyle yargılandıklarını belirterek tüm suçlamaları reddetti.
Alevi kurum yöneticileri ile çok sayıda yurttaş, 27 Eylül 2023’te Pir Sultan Abdal Kültür Derneği (PSKAD) Sarıyer Şube Başkanı Beyhan Gün ve şube sekreteri Şimal Deniz’in tutukluluğunu İstanbul Adliyesi önünde protesto etmek istemişti.
‘Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanununa Muhalefet’ten 15 kişi hakkında İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör Suçları Soruşturma Bürosu tarafından dava açıldı.
Çoğu Alevi kurum yöneticisi 15 kişi, ilk kez hakim karşısına çıktı. Kimlik tespitlerinin ardından ifade işlemlerine başlandı.
“TAMAMEN ASILSIZ İDDİANAME”
Duruşmada ilk olarak PSAKD Genel Başkanı Cuma Erçe ifade vererek, şunları söyledi:
“Şu an bizim yerimizde burada bu sandalyelerde oturması gerekenler, o gün bizi gözaltına alan polislerdir. Duruşma sonrasında, bize uzanan mikrofona kısa bir bilgi vermemiz akabinde çembere alındık, ters kelepçe ile gözaltına alındık. İlginç olan, hastanede sürekli polisler değişiyordu. Yaşadıklarımı anlattım ama iddianameye geçip geçmediğinden haberim yok. Bir suç işleme kastında değildik. Bu iddianame tamamen asılsız. Adliyenin güvenlik kameralarını izleseniz bu dava nasıl açıldı görürsünüz. O gün bir basın açıklaması yapmadığımızı söyledim. Ancak polisler tarafınca çemberden dışarı çıkmamıza izin vermediler. Ellerim morarana kadar kelepçede tutuldum. Tüm uyarılarıma rağmen, hiçbir direnç göstermememize rağmen ters kelepçe takıldı. Bize bu uygulamaları yapan polislerden şikayetçiyim. Gözaltı esnasında polis tarafından bir anons yapıldığını da duymadım.”
Önceki dönem Kartal Şube Başkanlığı yapan Ali Yürümez ise savunmasında, yöneltilen iddiaların doğru olmadığını vurguladı.
“KOLLARIM YARALANDI, ŞİDDET GÖRDÜM”
ABF Genel Başkan Yardımcısı Alattin Türkoğlu ise savunmasında, “Gözaltı esnasında yaşlı ve prostat hastalığım olduğunu söyledim. Kolluk tarafından haksız uygulama yapıldı. Biz kesinlikle yasalara muhalefet yapmış değiliz. Adliyeden ayrılmak istediğimizi söyledik ama buna rağmen ters kelepçe taktılar. Kollarım yaralandı” diye belirtti.
ABF Genel Başkan Yardımcısı İbrahim Karakaya, iddianamenin gerçekleri yansıtmadığını belirterek şunları söyledi:
“Bu iddianameyi gördüğümüzde ‘şaka’ olarak yorumladık. Bizim, o güne dair çağrı yaptığımızı söylüyor. Böyle birşey yok. Slogan attığımızı yazmışlar. Atmadık. Devlet nasıl bu denli bizi suçlayabilir? Devletin temeli adalet ise herkes buna uymalı. Demokratik bir ülke için mücadele etmek isterken maruz kaldığımız duruma bakın. Uzun yıllardır sivil toplum örgütlerinde görev almaktayım. Söz konusu yasayı iyi bilirim. Videolar Pir Haber Ajansı’nda da var. Dağılmak istediğimizi söylememize rağmen bırakılmadık. Bize bunu yaşatanlar hakkında suç duyurusunda bulunmak istiyorum.”
“ALEVİ OLDUĞUMUZ İÇİN YARGILANMAKTAYIZ”
AKD Sultangazi Pir Sultan Abdal Cemevi Başkanı ve ABF Örgütlenme Sekreteri Zeynal Odabaş, savunma esnasında “Sabıkanız var mı?” sorusuna “Tek sabıkam Alevi olmam” diye cevap verdi. Odabaş, Alevi olmaları sebebiyle yargılandıklarını söyleyerek, “Siyasallaşan yargı içerisinde halen yargıya güvenimizi yitirmedik. Burada hukuksuz gözaltına alınıp 12 saat boyunca fiziki şiddet de gördük. Bizi gözaltına alan memurlardan şikayetçi oluyorum” dedi.
“ŞİDDET GÖRDÜK!”
Dönemin PSAKD Genel Sekreteri İsmail Ateş ise “Baştan sona düzmece iddianame” diyerek başladığı savunmasında şunları söyledi:
“Adliye binasından çıkarıldıktan sonra, bir emniyet mensubu ‘basın açıklaması olacak mı?’ diye sordu. ‘Hayır’ dedik. Üzerine zorla gözaltına alındık ve bu süre içerisinde hem fiziki hem de psikolojik şiddet gördük.”
Şimal Deniz’in annesi Özlem Deniz de, “Kızım Şimal Deniz’in mahkemesi sebebiyle o gün adliyede olduğumu belirttim. Bunu söylediğim an zorla araca bindirildim. İşkenceyle gözaltına alındım. Adliyeden çıkıp evimize gidiyorduk ama bunları yaşadık” diye konuştu.
Hüseyin Ördek ise ifadesinde “O gün dernek üyelerimize destek için gelmiştik. Sonrasında haksız bir şekilde gözaltına alındık. Keyfi bir uygulamaydı. İddianameyi kesinlikle kabul etmiyorum. Zorla gözaltına alınıp saatlerce mağdur edildik” diye belirtti.
“ALEVİ OLDUĞUMUZ İÇİN YARGILANIYORUZ”
Yargılanan isimlerden Özgür Karakoç ise hiçbir suçlamayı kabul etmediğini söyleyerek şöyle devam etti:
“Avcılar şubesinde yöneticiyim. Arkadaşlarımızın yanında olmak için buraya gelmiştik. Asıl burada kolluk yargılanmalı. Etrafımızı çevirip, ‘dağılın’ dediler. Araç içerisinde küfürler, işkenceler yapıldı. Alevi olduğumuz için yargılanıyoruz. Beraatimizi talep ediyoruz.”
Gebze Cezaevinde SEGBİS ile bağlanan Aslıhan Buçaklar, duruşmaya katılmak istendiğini belirtti.
Buçaklar’ın avukatı İsmail Topkaya ve Cuma Erçe, Aslıhan Buçaklar’a polisler tarafından işkence yapıldığını, buna şahit olduklarını vurguladı.
Av. Engin Deniz Ergin, Pir Haber Ajansı’nın görüntülerinin delil olduğunu vurgulayarak “Yargılananlar, o gün bir basın açıklaması olmayacağını kameraya söylüyor ve kamera etrafı gösterdiğinde tüm çevrenin kalkanlarla çevrili olduğu görülüyor. Ortada işlenmiş bir suç yoktur” dedi.
Mahkeme başkanı, sanıklardan Mustafa Kayım hakkında zorla getirme kararı verirken, Aslıhan Buçaklar’ın ise bir sonraki duruşmada salonda hazır tutulacağını belirtti.
Bir sonraki duruşma 8 Ekim 2025 ‘te saat 10:00’da görülecek.
PİRHA/İSTANBUL
Yoruma kapalı.