PİRHA- Alevi Bektaşi Federasyonu, Suriye’de Alevilere yönelik süregelen saldırılara dair yaptığı açıklamada HTŞ’nin Alevi yerleşim yerlerine yönelik katliamlarının soykırıma dönüştüğünü vurguladı. Federasyon, dünya kamuoyunu sessizliğini bozarak harekete geçmeye çağırdı.
Alevi Bektaşi Federasyonu (ABF), Suriye’de Alevi toplumuna yönelik sistematik saldırılara ilişkin açıklama yayımlayarak dünya kamuoyunu harekete geçmeye çağırdı. Açıklamada, El Nusra ve IŞİD’in ardından HTŞ (Heyet Tahrir el-Şam) çetelerinin Alevi köylerine yönelik saldırılar düzenlediği, Alevi yurttaşların sürgün, işkence ve toplu katliamlarla karşı karşıya bırakıldığı ifade edildi.
ABF, 2011 yılında başlayan “Arap Baharı” süreciyle birlikte özellikle Hama, Humus ve Lazkiye kırsalında yoğun olarak yaşayan Alevilere yönelik saldırıların arttığını belirtti. Açıklamada, 2024 Aralık ayında, saldırılardan sorumlu milislerden biri olan Colani’nin tespit edilmesine rağmen, Alevilere yönelik şiddetin devam ettiği vurgulandı.
“SALDIRILAR SOYKIRIM VE SÜRGÜN POLİTİKASINA DÖNÜŞTÜ”
Açıklamada, 2025 yılı Mart ayından itibaren saldırıların soykırım ve zorunlu göçe dönüştüğü, Alevi yerleşim yerlerinin boşaltılarak cihatçı Selefi çetelere verildiği kaydedildi.
“COLANİ SESSİZLİKTEN CESARET BULUYOR”
Açıklamada şu ifadelere yer verildi:
“Avrupa ülkeleri ve ABD başta olmak üzere, tüm dünya, Colani ve HTŞ çetelerini barışçıl bir örgüt olarak tanıttı. Oysa bu çeteler, Alevilerin yaşadığı şehirleri kıyımdan geçirerek, evlere ve arazilere el koydu, Alevi kadınlar ve çocuklar kaçırıldı. Kaçırılanlar, köle pazarlarında satıldı. Lazkiye, Hama ve Humus gibi Alevi şehirleri boşaltıldı ve yerlerine, cihatçı Selefi çeteler yerleştirildi.
Türkiye ve Avrupa’daki Alevi kurumları olarak, diplomasi görüşmeleri, basın açıklamaları, büyükelçi görüşmeleri, paneller ve BM ülkelerine yazılan mektuplar dahil, çeşitli yöntemlerle bu katliamları dünyaya duyurmaya çalıştık. Avrupa örgütlerine, yerinde ve belgeli olarak katliam bilgilerini ilettik. Akademisyenlerimiz ise, çeşitli dillerde raporlar hazırlayarak, akademik dünyaya duyarlılık çağrısında bulundu. Tüm bu çabalara rağmen, başta Türkiye olmak üzere, AB ve BM ülkeleri sessiz kaldı. İnsan hakları örgütleri, katliamların varlığını kabul etmekle birlikte, sorumluların, Suriye yönetimini ele geçiren Colani ve HTŞ çeteleri değil, münferit gruplar olduğunu iddia etti.
Geçen hafta Colani, BM Kurulu’na katılarak bir konuşma yaptı ve çeşitli ülkelerin devlet başkanları tarafından, bir katil değil, barış elçisi olarak karşılandı. Oysa Colani, tıpkı Netanyahu gibi, soykırımcı bir katildir ve hak ettiği muamele de buna uygun olmalıydı. Dünya devletlerinin bu sessizliğinden cesaret alan Colani ve çeteleri, Alevilere yönelik yeni bir saldırıyı, dün gerçekleştirdi. Suriye İnsan Hakları Gözlemevi (SOHR), 28 Eylül sabahı, Hama’nın El Xendeq köyünde, Şêx Mihemed El Ecêmî’nin mezarının bulunduğu türbenin ateşe verildiğini bildirdi. Alevilerin canına ve inancına sürekli saldıran HTŞ çetelerine cesaret veren Türkiye ve BM ülkeleri de bu saldırıların ortağıdır.
TALEPLER SIRALANDI
Biz, Aleviler olarak, dünya kamuoyuna bir kez daha sesleniyoruz:
-Suriye’de Alevi soykırımı yaşanmaktadır.
-Colani ve HTŞ çeteleri soykırım katilleridir.
-Colani katil ve HTŞ çetesi mensupları savaş suçlusu olarak yargılanmalıdır.
-Suriye’de Alevilerin yaşadığı bölgelere insani yardım koridoru açılmalı ve uluslararası sivil gözlemcilerin bölgede inceleme ve görüşmeler yapmasına olanak sağlanmalıdır.
-Suriye’de tüm halkların ve inançların barış içinde yaşayabileceği, Demokratik bir devlet kurulmalıdır.”
(HABER MERKEZİ)
Yoruma kapalı.