PİRHA- Türkiye’nin birçok kentinde yurttaşlar 1 Eylül Dünya Barış Günü’nü alanlarda karşılayacak. Alevi kurum başkanları da yapılacak olan eylem ve etkinliklere katılacaklarını açıklayarak; “Bugün bu ülkede yaşayan Kürtlerin, Alevilerin bu devletten alacağı hak ve talepleri karşılanmadığı sürece toplumsal barışın karşılık bulmayacağı aşikârdır. Sevgi üzerine, barış üzerine kurulu bir inancın sahibiyiz. Barışa gerçekten hasret kalan insanlar olarak sessiz kalmamız gerekiyor, herkesin mücadele etmesi gerekiyor” dedi.
Dünya ve özellikle de Ortadoğu coğrafyası savaşlar, çatışmalar, göç ve yerinden edilmeler, gittikçe yükselen ırkçılık ve ekolojik yıkımla karşı karşıya.
Türkiye’nin birçok kentinde yurttaşlar 1 Eylül’ü alanlarda karşılayacak. Alevi kurum başkanları da yapılacak eylem ve etkinliklere katılacaklarını açıklayarak gerçek bir barışın hakim olması için ezilenlerin bir araya gelmesi gerektiğini vurguladılar.
“BİZLER İNANCIMIZ GEREĞİ BÜTÜN CANLILARA SEVGİYLE YAKLAŞAN BİR TOPLUMUZ”
Alevi Bektaşi Federasyonu (ABF) Genel Başkanı Hüseyin Güzelgül, iyiliği, sevgiyi, barışı yaşamına koyan bir inancın bireyleri olarak Dünya Barış Günü’nün en candan savunucuları olduklarını ifade ederek şunları dile getirdi:
“Her ne kadar günümüzde barıştan, sevgiden, özgürlükten bahsetmek zor olsa da iyiden, güzelden, barıştan yana gelişmeler arttıkça barış dolu günlerin gelmesi hiç de uzak değil. Her canlının eşit şartlarda barış içinde yaşayacağı günlerin umuduyla herkesin dünya barış gününü kutluyorum. Sevgi üzerine, barış üzerine kurulu bir inancın sahibiyiz. Bütün dünya insanları da bu şekilde birbirlerine sevgiyle davransaydı bugün ormanlarımız bu duruma düşmezdi. Yangınların sürekli her yerde baş göstermesi, afetlerin baş göstermesi karşısında duyarsız davranmamamız lazım.
Sevginin kardeşliğin olduğu ülkelerde böylesi bir durumda hemen önlemler alınırdı. Ne yazık ki bunu burada yaşayamıyoruz, Türkiye’de yaşayamıyoruz. Bizler inancımız gereği bütün canlılara sevgiyle yaklaşan bir toplumuz. Bu gibi afet ve yangınlarda hemen önlemlerin alınması, bir daha bunların yaşanmaması için de toplum olarak duyarlı olmamız gerekir. İktidarında olanlar karşısında duyarlı olması gerekir. Tekrar bütün dünya insanlarının Barış Günü’nü kutluyor aşk ile kalın diyorum.”
“BARIŞ KELİMESİNE ÇOK HASRETİZ”
Alevi Dernekleri Federasyonu Genel Başkanı Celal Fırat ise 1 Eylül Barış Gününe ilişkin şunları aktardı:
“Biz bölgemizde yapılan Dünya Barış Günü ile ilgili eylem ve mitinglere katılacağız. Barış kelimesine çok hasretiz. Barışın gerçek bir barışın hayata geçirilmesi gerekiyor. Bunu geçirecek olan da bizleriz. Tüm haksızlığa uğrayanlar, tüm emekçiler, tüm halklar bir araya gelmelidir gerçek bir barışın sağlanabilmesi için. Maalesef ülkemizde muhalif olan herkes baskı ile karşılaşıyor, tutuklanıyor, haksızlıklara uğruyor. Demokrasinin Türkiye’de yeşermesi için Türkiye’de yaşayan tüm kesimlerin bu barış sözcüğüne gerçekten inanması lazım ve gerçek bir barışın sağlanması için de bir araya gelmesi lazım.
Demokrasinin olmadığı bir süreci yaşıyoruz şu anda. Böyle bir ortamda başını yastığa rahat koyabilen bir insan yoktur. Büyüklerimiz bize şunu söylerdi: ‘Komşun açken sen tok yatamazsın’ denirdi. Bunu yüreğinde hissetmeyen insan bizden değildir. Barışa gerçekten hasret kalan insanlar olarak sessiz kalmamamız gerekiyor, herkesin mücadele etmesi gerekiyor. Son olarak el ele vermemiz lazım, birlik olmamız lazım. Dedikodularla birbirimizle uğraşmamamız lazım. Her bir canımızın, darda kalanımızın elinden tutmalıyız, dayanışma göstermeliyiz. Gelenek ve göreneklerimizi ancak böyle yaşatabiliriz.”
“ALEVİLERİN BU DEVLETTEN ALACAĞI HAK VE TALEPLERİ KARŞILANMADIĞI SÜRECE BARIŞ OLMAZ”
Hubyar Sultan Alevi Kültür Derneği Başkanı Aydın Deniz de, İstanbul’da yapılacak eylem ve etkinliklere katılacağını belirterek şunları söyledi:
“Her yıl 1 Eylül’de barış mesajları veriliyor ama ülkemizde kutuplaşmaların giderilmediği, yaşanan sorunlarla yüzleşilmediği için barıştan bahsetmek mümkün değil. Bugün bu ülkede yaşayan Kürtlerin, Alevilerin bu devletten alacağı hak ve talepleri karşılanmadığı sürece de toplumsal barışın karşılık bulmayacağı aşikârdır. Dolayısıyla 1 Eylül’de Barış Günü olarak kutlanılan gün sadece bugün simgesel olarak, sembolik olarak kutlanıyor. 1 Eylül’ün gerçekten barışın inşa edildiği, toplumlarda karşılık bulduğu, hayat bulduğu 1 Eylül’ü yaşamak dileğiyle.”
(HABER MERKEZİ)
Yoruma kapalı.