PİRHA- AKD Genel Başkanı Seher Şengüllü Yılmaz, AKD Antep Şubesi’nde yaşandığı iddia edilen usulsüzlükleri anlattı. Şengünlü Yılmaz, görevden alınan yönetimin, denetim kuruluna sahte evrak sunduğunu söyleyerek “Cemevinin eşyaları, kasadaki para ortada yok. Muhasebe bilgilerine dahi henüz ulaşmış değiliz” diye belirtti. Şengünlü Yılmaz, söz konusu kişilerin hesaplarında iktidara yakın kurumlarla görüştükten sonra para trafiği yaşandığını da kaydetti.
Alevi Kültür Dernekleri (AKD) Antep Şubesi Başkanı Yılmaz Demirdelen ve yönetim kurulu üyeleri, 2023 Aralık ayında Alevi Bektaşi Kültür ve Cemevi Başkanlığı’nı ziyaret etti. Ali Rıza Özdemir ile bir araya gelen AKD Antep Şube yöneticileri, kamuoyunda tepkiyle karşılanmıştı. AKD genel merkezi, gelişmeler sonrasında Antep Şube Başkanı Yılmaz Demirdelen’i 8 Ocak’ta görevden aldı.
Yaşananlar sonrasında AKD Antep Şubesi’ne geçici yönetim atandı. Ankara 1. Asliye Hukuk Mahkemesi, Yılmaz Demirdelen’in, görevden almaya dair yaptığı itiraza yönelik ise “İhtiyadi tedbir” kararı verdi.
“O GÖRÜŞMEDEN SONRA İP KOPTU”
AKD Genel Başkanı Seher Şengünlü Yılmaz, tabelası sökülüp, eşyaları taşınan Düztepe Cemevi ile Yunus Emre Cemevi’nde yapıldığı iddia edilen tüm hukuksuzluğu PİRHA’ya anlattı.
Şengünlü Yılmaz, Alevi Kültür Dernekleri’nin, çok büyük bir aile olduğunu söyleyerek şunları aktardı:
“Türkiye’de lokomotif görevi gören bir Alevi örgütlenmesi AKD. Burada örgütümüz bize bir irade teslim etti. Örgütümüz hem tüzel kimliğimizi hem maddi-manevi değerlerimizi koruyup kollamak adına bir irade teslim etti. Biz de bu iradeye sahip çıktık. Aslında her şey Alevi Bektaşi Kültür ve Cemevi Başkanlığı ile başladı. Çünkü biliyorsunuz, tüm Alevi kitle örgütlerimiz bu yapılanmaya karşı. Sonuçta bu böl, parçala, yönet projesi… Ama burada arkadaşlarımız, bir genel merkezli yapı olduklarını unutmuşçasına ya da toplumun beklentisini kendi bireysel beklentilerinin önünde tutmalarından kaynaklı böyle bir ziyaret gerçekleştirdiler. Aslında ip ilk olarak orada koptu.
15 ÜYELİ BAĞIMSIZ BİR DERNEK KURMUŞLAR!
Bu süreç yaşandıktan sonra müdahale etmeye kalkıştık ama içeride bağımsız bir dernek kurulduğunu da öğrendik. Bu bağımsız derneğin kurulması takdir edersiniz ki bu projenin bir ürünü. O derneğin Sadece 15 üyesi olduğunu biliyoruz. Mevcut Gaziantep Şubesi’nin Yönetim Kurulu Başkanı Yılmaz Demirdelen’in başkanlığını yürüttüğü bir dernek… Gaziantep Alevi Kültür Cemevi gibi bir dernek ismi var.
AKD GENEL MERKEZİNE SPOR KULÜBÜ DERNEĞİ KURDUKLARINI SÖYLEMİŞLER
Genel merkeze, bunu bir spor kulübü olarak kurdukları için açtıklarını söylemişlerdi. Ama cemevi derneği diye bir futbol kulüp derneği herhalde olmaz. Bunu aptala söyleseniz inanmaz. Kendisinin orada başkanlık yaptığını öğrenince biz kurumumuza bir denetim gönderdik. Genel merkez, denetim kurulumuz denetlemeye gitti ve mali veriler, banka hesapları, makbuzlar, harcama belgeleri ibraz edilmemişti. Bunun üzerine birtakım üyelik yapma ve sonlandırma ile ilgili tüzel kişilik genel merkezdir, bu üyelik genel merkezden doğar ve genel merkezden sonlanır. Ancak bize böyle bir talep iletilmeden kendileri bunları yapmışlar. Bunlar haliyle usulsüz işlemler oluyor. İstediklerini ihraç etmişler, istediklerini bırakmışlar. Böyle bir üye yapılanmasına gitmişler. Onu da tespit ettikten sonra usulsüz işlemlerden kaynaklı denetleme kurulu raporuna dayandırarak bir görevden alma gerçekleştirdik.”
CEMEVİNE AİT EŞYALAR ORTADA YOK!
Seher Şengünlü Yılmaz, tabelası sökülüp, içerisi boşaltılan Düztepe Cemevi’ne dair şu detayları da anlattı:
“Genel sekreter ve genel başkan yardımcılarımız, ilgili kişilerin görevden alındıklarını tebliğ etmek için kente gittiklerinde ellerinde çekiç ve balyozlarla Alevi Kültür Dernekleri’nin tabelalarını kıra kıra indiriyorlardı. İçerideki her şey; eşyalar taşınmış ancak nereye götürüldükleri hakkında bir bilgimiz yok. Kurumun kasasındaki para ve kuruma ait araçların hepsi de devredilmiş.
“BANKA HESAPLARINA ULAŞAMADIK”
Kasada 42 bin TL, 30 bin Dolar gibi bir paradan bahsedildi. Biz halen banka hesaplarına ulaşmış değiliz. Yeni atanan yönetim, bunlarla uğraşırken yürütmeyi durdurma için mahkemeye müracaat etmişler. Evet genel kurulumuz, görevden alma yetkisi vermedi. Tüzüğümüzde de böyle bir şey yok. Ya kurumu kapatacaktık ya bu arkadaşları ihraç edecektik. Aslında biz Alevi toplumunu düşündüğümüz için biraz da süreci böyle yumuşatarak aslında orada bir suhte sağlamıştık. Ama sevgili başkan, artık emri, talimatı nereden alıyor bilemiyorum ama gidip böyle bir dava açmaya kalkışıyor. Bu durumu da şöyle lanse ediyorlar; ‘Yürütmeyi durdurma kararı çıkarttık, göreve geri iade edildik’. Ancak öyle bir şey yok. İlgili evrakta kocaman bir yazıyla ‘ihtiyati tedbir’ kararı diye yazıyor. Yani hakim diyor ki ‘İki tarafı da korumaya aldım. Elinizdeki belgeleri getirin, neden görevden alınmışsınız göreceğim’ yönünde karar verecek. Bu arada bize mahkemeden henüz bir tebliğ de gelmedi.”
USULSÜZ ÜYELİK İŞLEMİ!
Seher Şengünlü Yılmaz, eski yönetim tarafından yurttaşların seçme ve seçilme hakkının da ellerinden alındığını vurguladı.
Derneğe üyelik konusunda geçmişte çokça şikayet aldıklarını da belirten Şengünlü Yılmaz, “Biz oraya gittiğimizde karar defterlerine yazılı halde ‘Alevi edebine uygun görülmedi’ gibi bir dedenin, bir inanç kurulunun verebileceği kararı, yönetim kurulu kararı olarak verdiklerini gördük. Yılmaz başkan (Yılmaz Demirdelen) çok net bir şekilde ifade etti, ‘işimize geleni aldık, gelmeyeni attık. Seçime yönelik çalıştık. Bu hataları yaptık’ diye kendisi de zaten insanların içinde ifade etti” diye konuştu.
“HAKSIZ YERE DERNEKTEN ATILANLAR VAR”
Yönetim değiştikten sonraki ilk 3 gün içerisinde 1500 üye müracaatı aldıklarını söyleyen Şengünlü Yılmaz, şöyle devam etti:
“İnsanlar haksız yere dernekten atıldıklarını söylediler. Daha da kötüsü insanlar, örneğin üye olmak için derneğe geliyor ama üye olduklarını görüyorlar. Mesela bir kişi, seçimde oy kullanmaya geliyor, ancak ‘Sen üye değilsin, seçme hakkın yok’ deyip bu insanlar gönderiliyor. Yani çıkartılan hazirun tamamen kazanılmaya yönelik hazırlanmış. Yönetimdeki iki isimden dolayı çok büyük bir korku var. Zaten biz gittiğimizde de orada emniyet müdürlüğünden bize ‘İçeriye girmeyin. Bize bir istihbarat geldi, araçların içerisine taş sopa doldurmuşlar’ denildi. Biz ise ‘Buraya savaşa gelmedik. Burası bizim ibadethanemiz. İçeriye gireriz ve kimse de bize bir şey yapmaz’ dedik.”
“ELİMİZDE NET BELGELER VAR; MUHASEBE KAYITLARI HENÜZ ELİMİZE GEÇMEDİ”
Şengünlü Yılmaz, yapacakları hukuki girişimlere dair ise “Şimdi bu tedbir kararına karşılık biz de elimizdeki tüm evrakları sunacağız. Elimizdeki evraklar da gayet yeterli. Usulsüzlüklerin, yolsuzlukların ya da akçeli işlerin yapıldığına dair elimizde gayet net belgelerimiz var. Tabii bir de işin tespit edemediğimiz kısmı var. Mesela muhasebe kayıtları henüz elimize geçmedi. Muhasebeci bu konuda direniyor. Burada bir ‘yürütmeyi durdurma kararı’ çıktığını düşündükleri için biz bu tedbir kararına karşı gidip elimizdeki evrakları sunacağız” diye konuştu.
YÖNETİMDE OLANLARIN HESAPLARINA PARA TRAFİĞİ
Seher Şengüllü Yılmaz, görevden alınan yönetimin, iktidara yakın kurumlarla görüşmeleri sonrasında yaşanan para trafiğine de dikkat çekti. Şengünlü Yılmaz, şöyle devam etti:
“O görüşmeden sonra hatta kasamızdan para çıkışı olmuş. Artık o para oraya nasıl girdi, daha tespit edemedik! Örneğin şube saymanı bir kişi, köyünde kendi adına bir cemevi yaptırmış ve 100.000 lira bağış aktarılmış. Bunun haricinde başka bir köye daha para aktarılmış bu para aktarılırken de o köyün cemevine ait bir resmi hesaba değil, yine aynı saymanın şahsi hesabına aktarılmış. Genel merkez yetki vermeden, şubeye ait arabaların tahsisini yapmışlar.”
“SORUMLULAR HER KİMSE OTURUP KONUŞACAĞIZ”
Seher Şengünlü Yılmaz, son olarak Alevi Bektaşi Kültür ve Cemevi Başkanlığı’nın faaliyetlerine karşı tutumlarını da anlattı. Tüm Alevi örgütleri olarak bu konunun tartışıldığını belirten Şengünlü Yılmaz şunları söyledi:
“Tartışmalarımız sonucunda AKD örgütü için şu ön plana çıkmıştı; evet böyle bir yapılanma var, şimdi biz her ne kadar itiraz etsek de tanınmayan, ötekileştirilen bir inancız ya, bir devlet kurumunun tabelasında ‘Cemevi’ yazması kıymetlidir. ‘Cümbüş evi’ vesaire deniliyordu ve biz bunu kabul ettiremiyorduk zaten.
“İŞİN BAŞINDAKİ KİŞİ CEMEVLERİNE MESCİT YAPILMASINI SAVUNUYOR”
Biz şöyle bir şey öngördük; burayla temasımız olmayacak. Bunun nedeni ise bu yapılanma oluşturulurken bu kurumlar, bu toplum, hiçbir şekilde muhatap alınmadı. Bu işin başına getirilen insan (Alirıza Özdemir) şunu söylüyor ‘bütün cemevlerine mescit yapılmalı’. Bu, Alevileri inkar etmektir. Yani bunu bizim kabul etmemiz mümkün değil. Ama şunu da söyledik; kurumlar olarak ‘Bu ülkenin kültür bakanı ve cumhurbaşkanı ile bir diplomasi yürütelim’ dedik. Aleviler ne istiyor? Toplumsal beklentilerimiz ne? Biz neden bu işin dışında tutuluyoruz? Taleplerimiz konusunda tabii ki devletin siyasal yapıları ile oturup bunları konuşacağız. Ama bunu bir diplomasi yaparak yürütmek istiyoruz. Bu anlamıyla da bize dayatılan, aslında hiç bizden olmayan, belli başlı yapılara hizmet eden bir başkanlık söz konusu.
“BU MESELENİN NEREYE HİZMET ETTİĞİNİ GÖRMEK LAZIM”
Bakın bu AKD Gaziantep Şubede bizim yaşadıklarımızdan sonra ‘yürütmeyi durdurma çıktı’ denildi ya Horasan Dernekler Federasyonu mu Erenler Dernekler Federasyonu mu nedir bilmiyorum ancak oranın başkanı, ‘hak, adalet yerini buldu’ diye paylaşımda bulundu. Bu meselenin artık nereye hizmet ettiğini görmek lazım. Alevi kurumları olarak bu ülkenin cumhurbaşkanıyla da kültür bakanıyla da bu işin sorumluları her kimse, onlarla oturacağız, Alevilerin taleplerini tabii ki tartışacağız.”
Eren GÜVEN/ANKARA
Yoruma kapalı.