PİRHA – Her okulda mescit şartına Alevi kurumlarından tepkiler gelmeye devam ediyor. Alevi Kültür Dernekleri (AKD) Genel Başkanı Doğan Demir, “Her okula bir mescit ya da yeni açılan okullara mutlaka mescit şartı getirmek bu ülkedeki inançları, azınlıkları yok saymaktır. Bu ülkenin Anayasası’na ve laiklik ilkesine aykırıdır. Dinle devlet işlerini birbirine karıştırıp bir ülke yönetemezsiniz” dedi.
İnsan ve Medeniyet Hareketi’ne bağlı çalışan İnsan Vakfı’nın (İV) başlattığı “Mescitsiz okul kalmasın” projesi Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) tarafından onaylandı ve MEB projeye sponsor oldu.
İlk etapta mescit yapılacak 40 okul arasında İstanbul Alibeyköy Kılıçarslan İmam Hatip Ortaokulu, Ataköy 9 Kısım Atatürk Ortaokulu, Bakırköy Hamdi Akverdi İlkokulu, Gaziosmanpaşa Prof. Gazi Yaşargil İHO, Kadıköy İkbaliye Ortaokulu, Seyrantepe Atatürk İlkokulu, Pendik Anadolu Lisesi, Şehit Ömer Halisdemir Uygulama Merkezi, Ümraniye Şehit Erol Olçok Kız Anadolu İHL de bulunuyor.
İnsan Vakfı’nın bağlı olduğu İnsan ve Medeniyet Hareketi’nin kökleri kendi internet sitelerinde şöyle anlatılmış: “70’li yıllarda Milli Türk Talebe Birliği (MTTB) ve Akıncılar Derneği etrafında bir araya gelen o yıllardaki üniversite gençliğidir. 1970’li yıllarda MTTB ve devamında Akıncılar Derneği, 1980 sonrası üniversitelerde Müslüman Gençlik ve günümüzde İnsan ve Medeniyet Hareketi olarak varlığını sürdüren birlikteliğimiz 40 yıllık bir geçmişe sahiptir.”
AKD Genel Başkanı Doğan Demir okullarda mescit şartına ilişkin Pir Haber Ajansı’na konuştu.
AKP hükümetinin 16 yıldır bu ülkede en çok tahribata sağlığı ve eğitimi uğrattığını söyleyen Demir, Milli Eğitim ve Sağlık Bakanlığı’nda her değişim yaşandığında müfredatın da değiştiğine dikkat çekti. Demir, “Bu müfredatlarla birlikte eğitim tamamıyla Sünni İslam anlayışınının hegemonyasına girmiş durumda” diye konuştu.
“OKULLARDA MESCİT DİĞER İNANÇLARI YOK SAYMAKTIR”
Her okula bir mescit ya da yeni açılan okullara mutlaka mescit şartı getirmenin bu ülkedeki diğer inançları ve azınlıkları yok saymak olduğunu belirten Demir, “Bu, ülkenin Anayasasına ve laiklik ilkesine aykırıdır. Dinle devlet işlerini birbirine karıştırıp bir ülke yönetemezsiniz. Zaten bu ülke yönetilemez duruma geldi. Dolayısıyla bununla ilgili de önümüzdeki günlerde ciddi anlamda Alevi örgütleri olarak bir çalışma yapacağız, kamuoyuna sesimizi duyuracağız, bir an önce iptal olması için ne gerekiyorsa onu yapacağız” şeklinde konuştu.
“HER SOKAK BAŞINDA CAMİ VAR”
Türkiye’de her sokak başında bir caminin olduğuna dikkat çeken Demir, şunları kaydetti:
“Küçücük köylerde bile ikişer üçer tane cami var. Bizim çok camiye çok cemevine de ihtiyacımız yok. İnanç merkezleri bellidir. İnsanların ibadet yapabilecekleri yerler sınırlı sayıda olması gerekiyor. Herkes inancını kendi evinde ya da işyerinde de yapabilir. Namazını da kılabilir ibadetini de yerine getirebilir.”
“ALEVİ ÇOCUKLAR ÜZERİNDEKİ TECRİT KALDIRILMALI”
Alevi çocuklarına ve azınlıklara uygulanan bu tecritin mutlaka kaldırılması gerektiğine işaret eden Demir, yasanın iptali için ileriki süreçte Alevi milletvekillerini de davet ederek bir araya geleceklerini söylen Demir, cezaevindeki inanç özgürlüğü ile ilgili yapılan çalışma ile okullarla ilgili yapılan çalışmaya ilişkin milletvekilleri ile mecliste bir basın açıklaması yapacaklarını belirtti.
“TÜRKİYE’DE İNANÇ ÖZGÜRLÜĞÜ YOK”
Türkiye’de inanç özgürlüğünün olmadığını vurgulayan Doğan Demir, böylesi bir süreçte iyice yok saymak ve ötekileştirmek Türkiye’de yaşayan yaklaşık 15 -20 milyon Alevi’yi ve azınlıkları da yok saymaktır. Bu ne uluslararası hukuka ne Türkiye’deki Anayasa ne de Türkiye hukukuna hiçbir şekilde yakışmayan bir tavırdır. Umarım hükümet bir an önce bu işten vazgeçer. Biz de onları vazgeçirmek için elimizden ne geliyorsa onu yapacağız. Her türlü hakkımızı demokratik anlamda kullanacağız. Bunlara geri adım attırmak bizim borcumuz” dedi.
Cebrail ARSLAN/ANKARA
Yoruma kapalı.