PİRHA-İstanbul Adalet Sarayı önünde düzenlenen Adalet Nöbeti’ne katılan Demokrasi İçin Birlik platformu açıklamasında, “Biliyoruz ki, meşruiyetini büyük ölçüde yitiren, açlığa, yoksulluğa, işsizliğe çözüm üretemeyen iktidarın yargıyı silah olarak kullanmaktan başka çaresi yok. Biliyoruz ki, demokrasi isteyenlerin hak, hukuk, adalet isteyenlerin ortaklaşa mücadeleyi yükseltmekten başka yolu yok” ifadelerini kullandı.
Çağlayan’da bulunan İstanbul Adliyesi C Kapısı’nda bir araya gelen hukukçular, sürdürdükleri Adalet Nöbeti’nde, Gezi davasının kararına tepki gösterdi. Adalet Nöbeti’nde, Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) Mimarlar Odası İstanbul Büyükkent Şubesi Yönetim Kurulu Üyesi Özden Kaya, Demokratik İçin Birlik Koordinasyon Üyesi Aylin Hacaloğlu, Tarihçi-Yazar Erdoğan Aydın ile Gezi Davası Avukatı Tora Pekin konuşma yaptı.
“TÜM HAK ARAYIŞLARI ŞİDDETLE BASTIRILIYOR”
Demokrasi İçin Birlik adına yapılan açıklamada öne çıkan satır başları şöyle:
“Gezi davasında verilen adaletsiz, ağır cezalar, Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu’nun göz göre göre hukuksuzluğa uğraması, Halkların Demokratik Partisi’nin (HDP) kapatılmak istenmesi, kadınlardan emekçilere, suyunu ormanını koruyanlara tüm hak arayışlarının şiddetle bastırılması, bir tweet atanın hapsi boylaması…
“MÜCADELEYİ YÜKSELTMEKTEN BAŞKA YOL YOK”
Bütün bu adaletsizlikler, yargının iktidar tarafından toplumu sindirmek için kullanılması, toplumun mahkum edildiği, açlık, işsizlik, yoksulluk sarmalından kendi iradesiyle ve gücüyle çıkmasını engellemek amacını taşıyor. Biliyoruz ki, meşruiyetini büyük ölçüde yitiren, açlığa, yoksulluğa, işsizliğe çözüm üretemeyen iktidarın yargıyı silah olarak kullanmaktan başka çaresi yok. Biliyoruz ki, demokrasi isteyenlerin hak, hukuk, adalet isteyenlerin ortaklaşa mücadeleyi yükseltmekten başka yolu yok.
“İKTİDARDA KALMAK İÇİN HER TÜRLÜ GAYRİ MEŞRU YÖNTEMİ KULLANMAYA HAZIRLAR”
İktidarda kalmak için her türlü gayri meşru yöntemi kullanmaya hazır olduğunu açık açık ilan eden, her gün en yüksek kamu otoritesinin ağzından muhalefete tehditler yağdıran, doğa, emek, kadın, LGBTİ+ düşmanı iktidar, suçluların korkusuyla ülkeyi ateşe atmaya hazır. Gezi davasında Osman Kavala, Can Atalay, Mücella Yapıcı, Tayfun Kahraman, Mine Özerden ve Çiğdem Mater’e yağdırılan hukuksuz ağır cezalar; CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu’nun hedefe konulması; yoksulluk içindeki ülkenin kaynaklarının aktarıldığı Irak’taki sınır ötesi operasyon; binlerce HDP’linin hukuksuzca tutuklanması ve Meclis’in üçüncü büyük partisi HDP’nin kapatılarak milyonlarca Kürt yurttaşın, kadınların, gençlerin, emekçilerinin iradelerinin çiğnenmesiyle beraber ülkedeki ülkedeki demokratik dönüşüm ve değişimin önünün kesilmek istenmesi birbirinden ayrı ve bağımsız değil.”
PİRHA / İSTANBUL
Yoruma kapalı.