PİRHA – CHP’nin Çanakkale’de düzenlediği ‘Adalet Kurultayı’nın 2. gününde ‘İnançta Adalet’ paneline katılan ABF Başkanı Muhittin Yıldız, bir konuşma yaptı. Yıldız, “Adalet talebimiz, tüm etnik ve inançsal kimliklerin eşit hak ve özgürlüklerini kapsayan bir anayasa; laik, demokratik, insan haklarını tanıyan yasaların işlediği bir Türkiye; herkesi kapsayan eşitlikçi bir hukuk; bilimsel, demokratik, özerk ve fırsat eşitliğine dayalı parasız eğitim; bütün karanlıkta kalmış cinayetlerin, katliamların aydınlığa kavuşturulmasıdır” dedi.
CHP’nin Çanakkale’de düzenlediği ‘Adalet Kurultayı’ 3. gününde devam ediyor. Kurultayın 2.gününde ‘İnançta Adalet’ panelinde Alevi Bektaşi Federasyonu Başkanı Muhittin Yıldız konuştu. Yıldız, dünden devraldıkları Dersim, Maraş, Çorum, Tokat, Malatya, Sivas davalarının adalet arayışını bugüne taşımaya çalıştıklarını, diğer yandan ise adaletsizliğin, zulmün karşısında durduklarını söyledi.
“TEKÇİ DAYATMALAR NEDENİYLE TOPLUMSAL BARIŞ YOK EDİLDİ”
Haksızlığa uğramış herkes için adalet talebini her platformda dile getireceklerini dile getiren Yıldız, şunları kaydetti:
“Bu coğrafyada tekçi dayatmalar nedeniyle toplumsal barışın yok edildiğini belirterek, “Parlamentonun tüm işlevleri kaybettirilmiş, kuvvetler ayrılığı ortadan kaldırılmış, basın özgürlüğünün esamesinin dahi okunmaması sağlanmıştır. Gerici zihniyetin yürüttüğü eğitim politikasıyla, okullar birer asimilasyon merkezleri ve cehaletin kutsandığı alanlar olarak işlev görmektedir. Talan edilen, yakılan ormanlarla bu coğrafyanın nefes noktaları yok edilmiştir.”
Her noktada yaşanan adaletsizliğe karşı düzenlenen bu adalet kurultayını çok anlamlı bulduğunu söyleyen Muhittin Yıldız, “Aynı şekilde Halkların Demokratik Partisi’nin ‘Durmayalım Durduralım’ sloganı ile başlattığı Vicdan ve Adalet Nöbetleri, faşizme karşı birlik içerisinde, mücadele etmemizin önemi açısından çok kıymetlidir” dedi.
“ANAYASA DEĞİŞİKLİĞİ BİN YILLIK ZULMÜN GÜNCELLENMESİDİR”
“Hiçbir etnik ve inançsal kimliğin reddedilmediği, özgürlükçü bir anayasa talebimizi bulunduğumuz her platformda dile getirdik” diyen ABF Başkanı Muhittin Yıldız, “Askeri vesayeti, dini tahakkümü, mahalle baskısını, ırkçılığı, çatışma tehlikelerini, şiddet üreten sistemi sonlandırabilecek bir anayasa ihtiyacı olduğunu defalarca belirttik. Anayasada, dayatılmış kimlik tanımları yerine Türkiye’de var olan kimlikler tanınmalı ve bir arada eşit koşullarda yaşamanın olanakları yaratılmalıydı. Yapılan son değişiklik bize eşitlik ve özgürlük getirmeyecek, yeni tehdit ve baskılarla bin yıllık inkâr ve asimilasyonu devam ettirecektir. Anayasa değişikliği, değişiklik değil bin yıllık zulmün güncellenmesidir” diye konuştu.
“ALEVİ KÖYLERİNE CAMİ YAPILIYOR”
Alevilerin asimilasyonuna yönelik politikaların yüzlerce yıldır sürdürülmekte olduğunu vurgulayan Yıldız, şunları söyledi:
“Tıpkı Osmanlı’da olduğu gibi Cumhuriyet döneminde de sürdürülen Alevi köylerine camii yapma, Alevilerin ibadet ve inanç esaslarını yok sayma, ibadethanelerini kabul etmeme, okullarda Alevi çocuklarına zorla Suni inanç-ibadet esaslarını öğretme asimilasyonu günümüzde de artarak devam etmektedir. Bir tarafta asimilasyona tabi tutulan, diğer taraftan da kararnameler ile işlerinden, görevlerinden atılmakta, Aleviler bürokrasiden tamamıyla uzaklaştırılmaktadır. Alevilere yönelik bu yaklaşımlar bin küsur yılın biriktirdiği kinin bugüne akışıdır.”
“BİLİMSEL EĞİTİMDEN VAZGEÇİLİP, DİN DERSLERİNE DÖNÜŞÜYOR”
12 Eylül askeri darbesi sonrası yapılan Anayasa ile okullara din derslerinin zorunlu hale getirdiğini ve buna Alevilerin yıllardır itiraz ettiğini söyleyen Yıldız, “AHİM’in verdiği kararla okullarda okutulan Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi adıyla verilen dersin bir Sunni ibadet dersi olduğu ve Alevi çocuklarını asimilasyona tabi tuttuğu onaylanmıştır. Mahkeme kararları gereğince mahkûm olan o müfredatlar laik eğitim sistemine göre değiştirilmesi gerekirken tam tersi din dersi müfredatı daha da Sünni İslam eksenine çekilmiştir. Eğitimde Alevilikten hiç bahsedilmiyor değil; bahsediliyor bahsedilmesine de ancak MEB’in tarif ettiği ve okuttuğu Alevilik, Sünni anlayışın Aleviliği görmek istedikleri şekilde görme, istedikleri kalıba koyma amacına hizmet eder biçimde hazırlanmıştır” ifadesini kullandı.
“KARANLIKTA KALMIŞ TÜN KATLİAMLAR İÇİN ADALET”
Yıldız’ın adalet talepleri ise şöyle:
“Tüm etnik ve inançsal kimliklerin eşit hak ve özgürlüklerini kapsayan bir anayasa; laik, demokratik, insan haklarını tanıyan yasaların işlediği bir Türkiye; hukuk üstünlerin hukuku değil herkesi kapsayan eşitlikçi bir hukuk; bilimsel, demokratik, özerk ve fırsat eşitliğine dayalı parasız eğitim; bütün karanlıkta kalmış cinayetlerin, katliamların aydınlığa kavuşturulmasını istiyoruz.
Maraş, Sivas, Çorum, Tokat katliamları, Hrant, işsizliğe açlığa mahkûm edilen Nuriye Gülmen ve Semih Özakça, Suruç’ta katledilen düş yolcuları, Ankara’da katledilen barış elçileri için, Gezi direnişi esnasında katledilen Mehmet Ayvalıtaş, Ethem Sarısülük, Abdullah Cömert, Ali İsmail Korkmaz, Haşan Ferit Gedik, Medeni Yıldırım, Ahmet Atakan ve Berkin Elvan için adalet istiyoruz.”
(HABER MERKEZİ)
Yoruma kapalı.