PİRHA- ABF Genel Başkanı Hüseyin Güzelgül, Kurban Bayramı vesilesiyle yayımladığı mesajda, “İnsanlığa ve yol erkanına hizmet etmek, en büyük kurbandır” dedi. Güzelgül, “Hakk’a verilen en büyük kurban, güzel ahlak ve sevgidir. Alevilikte kurban lokmadır. Bunu da temsil eden, elma, süt ve baldır. Verilen her lokma, tüm aile fertlerinin rızalığı alınarak verilmelidir” ifadelerini kullandı.
Alevi Bektaşi Federasyonu Genel Başkanı Hüseyin Güzelgül, Kurban Bayramı dolayısıyla yazılı bir mesaj yayınladı.
Güzelgül, “Gelmişiz cânânın asitanına/Sıtkıyla sarıldık dost dağmanına/Canla baş koymuşuz aşk meydanına/Hayvan kesmek gibi kurban gerekmez” nefesiyle başladığı açıklamasında, “Yola talip olan canın, yola girerken ikrar vermesi ve kendi canından vazgeçip, kendini yola kurban etmesi, bir yönüyle kendini tamamen teslim etmesidir. Yani Pirin huzurunda dara durması, kendisini yola teslim etmesi ve yola adaması asıl kurban anlamındadır” vurgusunu yaptı.
“HER ALEVİ CAN, KENDİ YOLUNUN KURBANIDIR”
“Her Alevi can, aslında kendi yolunun kurbanıdır” diyen Güzelgül şunları kaydetti:
“Nefsini körelterek Hakk’a yürümeden, Hak ile Hak olmak, değerli varlığından vazgeçip, her türlü fedakarlığa katlanmak ve yola bağlılık, Can’ın canana adamasıdır. Can yola talip olan kişiyi ifade ederken, Canan ise Hakk’ı ifade etmektedir ve kendinden var olan ikiliği, birliğe indirmek, kibri, kötülüğü, nefreti kendinden yok etmek, yani hiçliğe ulaşmaktır.
Bunun yanında her yıl Pir darına durup, rızalık almak, sorgudan geçmek ve nasip almak, ancak yola kendini adamak ile gerçekleşmektedir. Bu davranış ile kişi kendini her yıl yola kurban eder. Her Alevi can, aslında kendi yolunun kurbanıdır. Batıni olarak Hakk ile Hakk olmak, birliğe varmak inancını taşır.”
“ÖL İKRAR VERME, ÖL İKRARINDAN DÖNME”
“Alevi inancının temeli ikrar vermektir ve ahdine sadık olmaktır” vurgusunu yapan Güzelgül, “Musahiplik ceminde yola girenlerin boyunlarına, tığbent bağlanması ve canların kendi kendilerini kurban konumuna getirmesi ile söylenen “CANIM KURBAN, TENİM TERCÜMAN”; yani, canını yola kurban ederken, teni de buna şahit olarak göstermesi, her şeyi ifade eder” dedi.
Güzelgül şöyle devam etti:
“Bunun yanında “En-el Hak” diyerek, kendimizi de Hakk’ın bir parçası sayıyorsak, kesilen kurbanların aslında yola ikrar vermiş olanların, yola devam ettiklerinin bir işareti, yani mührü olarak kabul ederiz.
Alevi inancının temeli ikrar vermektir ve ahdine sadık olmaktır. Yani, “Öl ikrar verme, öl ikrarından dönme” anlayışı ile ikrarına sadık, sözünden dönmeyen, ahdine vefalı, yolu uğruna canını seve seve verecek kamil insanı yaratmak Aleviliğin temel anlayışıdır.”
“ALEVİLİKTE KURBAN LOKMADIR”
Güzelgül açıklamanın sonunda şunlara işaret etti:
“İnsanlığa ve yol erkanına hizmet etmek, en büyük kurbandır. Yolu erkanı adına İmam Hüseyin, Eba Müslüm, Hallac-ı Mansur, Seyit Nesimi, Pir Sultan; insanca yaşama uğruna kendi serini kurban verdiler.
Hakk’a verilen en büyük kurban, güzel ahlak ve sevgidir. Alevilikte kurban lokmadır. Bunu da temsil eden, elma, süt ve baldır. Verilen her lokma, tüm aile fertlerinin rızalığı alınarak verilmelidir.
Birliğimizin daim olacağı, benliğe kapılmadan, kinden, kibirden, hasetten arınıp, kendimizi yolumuza, erkanımıza kurban edip, geleceğimiz olan nesile çerağımızı teslim edeceğimiz nice bayramlara.”
PİRHA/İSTANBUL
Yoruma kapalı.