PİRHA- Abdal Musa Dergahı postnişini Hüseyin Eriş yaptıkları cemin tarihini ve kadınların erkanlardaki yerine dair PİRHA’ya konuştu. Eriş, “Bizim erkanlarımızın da, Aleviliğin de, Bektaşiliğin de bugünkü İslam anlayışıyla arasında çok farklar var. Bizim inancımızda kadının yeri eşitimizdir hep. O yüzden kadınsız cem, kadınsız ibadet, kadınsız yaşam olmaz” dedi.
Abdal Musa Dergahı postnişini ve dedelik görevi yapan Hüseyin Eriş yaptıkları cem erkanının tarihini ve kadınların erkanlardaki yeri üzerine konuşarak kadını temel alan bir anlayıştan geldiklerini ve kadınlar olmadan yaşamın olmayacağını belirtti.
“KADINCIK ANA’NIN YORUMLADIĞI ŞEKİLDE BEKTAŞİYİZ”
Abdal Musa Dergahı postnişini olduğunu ve 1997 yılından bu yana da dergahın hizmetlerini inançsal boyutta götürmeye çalıştığını ifade eden Eriş şunları dile getirdi:
“Cem erkanlarında posta oturuyoruz. Ayrıca bizdeki cem erkanları biraz daha farklı oluyor. Bektaşi erkanı bizimki. İlk erkanı Abdal Musa Kaygusuz ve Kadıncık Ana icra ettiği için biz bu geleneğin 12 hizmet cem erkanını devam ettiriyoruz. Biz Bektaşi’yiz. Ama Balım Sultan’ın yorumladığı şekilde Bektaşi değiliz. Abdal Musa Kaygusuz ve Kadıncık Ana’nın erkanı yorumladığı şekilde Bektaşi’yiz. Biliyorsunuz Suluca Kara Höyük’te (Nevşehir İl merkezinin 45 km kuzeybatısında Hacı Bektaş Veli Dergâhı’nın kuzeydoğusunda Savat Mahallesi sınırları içinde yer alan yer) birçok etnik kökenden, birçok ırktan, inançtan insanlar var ve bu insanların hepsi bir araya geliyor bu cem erkanı düşünülüyor. Hacı Bektaş Veli bunu ortaya getiriyor ama bunun uygulayıcısı olarak icra eden olarak ömrü buna yetmiyor. Bunun icra edeni bildiğiniz gibi Abdal Musa, Kaygusuz ve Kadıncık Ana’dır. Bu erkanı biz burada yaşıyoruz, sürdürüyoruz. Bizim erkanlarda talip olur, taliplikten sonra ise derviş olur. Bunlar bir aşamadır. Bir okulu düşünün dervişlik hizmet makamıdır, dervişlikten sonra baba makamı yani icra makamı gelir. Kadıncık Ana’mız sadece ayakçı postunda ayakçı yardımcılığı yapar.”
“KADIN OLMADAN ERKAN YÜRÜTÜLMEZ”
Kadınların neden postta değil de hizmette göründüğünü de sorduğumuz Eriş, “Kadıncık Ana olmadan bu erkan olmazdı. Abdal Musa, Kaygusuz ile birlikte Kadıncık Ana marifetiyle cem yaptı. Kadın orada erkanda olmadan cem olmaz. Yani aslında ana erkil bir toplumken Sünni-İslam şeriatıyla ataerkil topluma geçmişiz. Bizim erkanlarımızın da, Aleviliğin de, Bektaşiliğin de bugünkü İslam anlayışıyla arasında çok farklar var. Kadının hak ve özgürlükleri konusunda ayrışmalarımız var. Dolayısıyla biz bunları hep yaşamışız, bundan sonra da yaşıyoruz. Erkanlarda her hizmetin sahibi vardır, her hizmetin piri vardır. Baba babalık görevini yapar, gözcü gözcülük görevini yapar, saki sakilik görevini yapar. 12 hizmetin sahibi vardır ve onlar bu cemi yürütür” dedi.
“KADINSIZ BİR CEM, KADINSIZ BİR YAŞAM YOKTUR BİZDE”
Demsiz cem yapmadıklarını vurgulayan Eriş; “Mutlaka dem vardır bizde. Saki İmam Hüseyin pir olarak bilinir. O olmazsa zaten cem olmaz, hizmetten bir tanesi eksik kalmış olur” dedi. Eriş kadınların cem erkanlarındaki yeri ile ilgili son olarak şunları aktardı:
“Adıyaman’da kadın eşiyle birlikte yemek yemiyor. Kadınlar bu kadar geri planda. Buradaki mesele İslamın Anadolu’ya gelip oralarda kendisini kabul ettirmesidir. Bizim cem erkanı bu değil ki. Kadın olmadan ceme girilmez. Ama sen oturupta kadınla yemek yiyemiyorsan orada bir sorun vardır. Dolayısıyla Selçuklu’dan da bu tarafa ama özellikle Osmanlı’da Yavuz’dan sonraki İdris’i Bitlisi Alevileri silmiş süpürmüş, Türkmenleri silmiş süpürmüş, kadını yok saymış. Aynı şeriatta olduğu gibi kadına değer biçmiş ve kadını geri plana itmiş. Ama işin özünde kadınsız bir ibadet, kadınsız bir eylem bizde yoktur. Eski Türklerde de bu böyle. Hakan var öbür tarafında Hatun var. Zaman zaman asimilasyona uğramışız. Bu her dönemde olmuş ama özünü hep korumuş cemler. Kadın artık her ne kadar tam değerine oturtulmasa da bizim inancımızda kadının yeri eşitimizdir hep. O yüzden cemsiz kadın, kadınsız cem olmaz. Kadınsız ibadet olmaz, kadınsız yaşam olmaz.”
Cebrail ARSLAN/Tekke Köyü-ANTALYA
Yoruma kapalı.