PİRHA- Avrupa Alevi Birlikleri Konfederasyonu (AABK) Genel Başkanı Hüseyin Mat, CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun başlatmış olduğu ve daha sonra toplumun bir çok kesimi tarafından sahiplenilen Adalet Yürüyüşü’nü değerlendirdi. Mat, “Hepimizin mutluluğunu ortak paydada bir araya getirebilecek bir toplumsal mücadeleye dönüştürmek gerekir. Toplumsal sahiplenmeye dönüştürmek lazım. Buradan toplumun bütün kesimleri ile bir araya gelinebilirse AKP-Saray diktatörlüğünden kurtulabilmenin en önemli adımlarından biri olacaktır” dedi.
Hüseyin Mat Avrupa Alevi Birlikleri Konfederasyonu (AABK), aynı zamanda Almanya Alevi Birlikleri Federasyonu’nun (AABF) Genel Başkanı. Erzurum’da doğup büyüyen Mat, Almanya’da uzun süreden bu yana Alevi örgütlenmesinde yer alıyor. Alevilerin gündemi ise son yıllarda oldukça yoğun. Zira Alevileri ilgilendiren gelişmeler çok hızlı, sıcak gündemler peşi sıra yaşanıyor. Aleviler muhalefetin önemli bir ayağını oluşturuyor. Dolayısıyla açıklamaları, durdukları yer de gündeme yön verici nitelikte.
Hüseyin Mat ile AABF’nin Köln’deki Genel Merkezi’nde görüştük. Alevilerin sıcak gündemi üzerinden bir kaç konu ele aldık. Mat’a, CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu tarafından başlatılan Adalet Yürüyüşü, Hacıbektaş Postnişini Veliyettin Ulusoy’un “Pirincin İçindeki Beyaz Taşlar” başlığıyla yaptığı açıklama, geçtiğimiz günlerde Hacıbektaş’ta birçok inanç önderi ve aydının imzasının bulunduğu ‘Alevi yolu ve Erkanı’ başlığıyla hazırlanan geniş kapsamlı bildiri hakkında düşüncelerini sorduk.
“MECLİSTE ÇÖZÜM ARAYIŞLARININ KAPSAYICI OLMADIĞI ORTAYA ÇIKTI”
Mat, Kılıçdaroğlu tarafından başlatılan yürüyüşün özellikle baskıların arttığı, insanların taleplerini dile getiremediği bir dönemde, sokağa çıkıp haksızlığa uğrayanların haksızlıklarını dile getirdiklerinde kolluk güçleri tarafından mağdur edildikleri bir ortamda, önemli olduğuna dikkat çekiyor. “Bu sürekli Ana Muhalefet Partisi’nden beklenen girişimlerdi” diyen Mat, Ana Muhalefet Partisi’nin sadece meclise sıkıştırılarak taleplerin dile getirilemeyeceğini, mecliste vereceği soru önergeleri ile bu işin hallolamayacağını, mecliste bir çözüm arayışının kapsayıcı olamadığının bu vesile ile ortaya çıktığını düşünüyor. Mat Adalet Yürüyüşü’nün önemini ise şöyle açıklıyor:
“AKP’nin MHP ile anlaşması sonucunda çoğunluğu sağlayarak her türlü kararın çıkartılabileceği bir ortam yakalanmışken, sadece meclisten hak aramanın mümkün olmadığı bir ortamla karşı karşıya kaldık. Bu işin artık sokaklarda karşılık bulması, sokaklarda hak ve hürriyetin mücadelesinin başlatılması değerliydi. Geçmişe bakarak kimin ne yanlış yaptığından bağımsız yaklaşmak gerekir. Bugün hangi partiyi geçmişi ile irdelemeye kalkarsak bir çok yanlışını görürüz. Geçmişe takılmadan geleceğimizi nasıl inşa edeceğimize yoğunlaşmak gerekiyor. Eğer dünün yanlışları üzerinden yola çıkıp, sığ yaklaşımlarla hareket etmeye kalkarsak yarınları tartışamayız. Dünün tartışmalarını bir kenara bırakıp, yarına dört elle sarılmak gerekiyor. Sonuçta İstanbul’a geldi, milyonlarca insan mitingde buluştu, umut ve heyecan oldu. Hayır Platformlarının yarattığı umudu da bir nevi besledi.”
“TOPLUMSAL SAHİPLENMEYE DÖNÜŞTÜRMEK LAZIM”
Yürüyüşün orada bitmemesi gerektiğini savunan Mat, bunu topluma da kavratmak gerektiğini belirtiyor. Mat toplumun bütün kesimlerinin bir araya gelerek bir gelecek inşa etmeleri gerektiğini vurgulayarak sözlerini şöyle sürdürüyor.
“Kılıçdaroğlu’nun yürüyüşten sonra yaptığı konuşmasında deklare etmiş olduğu talepler söz konusu. Bu taleplerin toplumda karşılığını bulabilmesi için ülkemizden mağdur olan tüm toplumsal kesimlerle amasız fakatsız bir araya gelmek gerekiyor. Şu anda ülkemizde Kürtler, Aleviler, devrimciler, Sosyalistler mutsuz. Hatta muhafazakar olarak kendisini tanımlayan kesimlerde mutsuz. Tüm bu mutsuzları bir araya getirip ortak paydada, bir arada yaşayacağımız bir gelecek inşa etmemiz gerekiyor. Komşumuz mutlu olmadığı sürece, sokaktaki, işteki arkadaşımız mutlu olmadığı sürece bir toplumsal mutluluktan bahsetmek mümkün değil. Hepimizin mutluluğunu ortak paydada bir araya getirebilecek bir toplumsal mücadeleye dönüştürmek gerekir. Toplumsal sahiplenmeye dönüştürmek lazım. Buradan toplumun bütün kesimleri ile bir araya gelinebilirse bugün AKP-Saray diktatörlüğünden kurtulabilmenin en önemli adımlarından biri olacaktır.”
“OLUMSUZ ATMOSFERDEN KURTULMANIN TEK YOLU SARAY DİKTATÖRLÜĞÜNDEN KURTULMAK”
AKP’nin devletin bütün organlarını ele geçirdiğini ifade eden Mat, böyle bir güce karşı, ancak ciddi bir şekilde sokakta, üniversitelerde, adliyelerde, mecliste, yani mücadele hattı nerede söz konusu ise orada mücadele verilmesi gerektiğinin altını çiziyor.
“İnsan onurunun ön plana çıkarılacağı mücadele hattına ihtiyaç var” diyen Mat, Adalet Yürüyüşü’nün bu farkındalığı yarattığını belirtiyor. “Kılıçdaroğlu tek başına başlamış olsa da, daha sonra Kılıçdaroğlu’nu aşan bir süreci beraberinde getirdi” ifadesini kullanan Mat, “Biz Aleviler de Sivas’ta, Çorum’da, Maraş’ta adalet istiyoruz. Mağduriyetlerimize yönelik bu devletin 90 yıldır haksızlığa uğratmış olduğu kesimleri inanç ve etnik kimliklerine adalet istiyoruz. Sayısı ne olursa olsun herkesin diline, inancına, yaşam tarzına saygı duyulan bir Türkiye yaratmak zorundayız” diyor.
Bu olumsuz atmosferden kurtulmanın tek yolunun, AKP- Saray diktatörlüğünden kurtulmak olduğunu kaydeden Mat, bunun da en önemli adımlarından birinin önümüzdeki seçimler olduğunu düşünüyor. Mat devamında şunları belirtiyor:
“Bu yürüyüşü daha da güçlendirerek burada kendini bulamayan, kaygısı olan, bütün kesimlerin endişelilerini gidererek, 2019 seçimlerinde AKP- Saray diktatörlüğünü al aşağı edecek sayısal gücü de ele geçirmek gerekiyor. Aksi takdirde sonuç alınamadığında Türkiye geri dönülemez bir yola girebilir.”
Elif SONZAMANCI/KÖLN
İlgili Haber
AABK Başkanı Mat: Aleviler hem iç, hem de dış asimilasyon ile karşıkarşıya-2.Bölüm
Yoruma kapalı.