Fas’ta bulunan 300 bin yıllık fosiller insanın Afrika’daki evrim haritasında farklı senaryoları gündeme getiriyor.
Modern insana (Homo sapiens) ait en eski fosiller Fas’ta bulundu. Fosillerin yaklaşık 300 bin yıllık olduğu belirtildi. Daha önce bulunmuş en eski Homo sapiens fosilleri 195 bin yıllıktı.
Fas’ta bulunan fosiller, erken dönem Homo sapiens’lerin yüzlerinin modern insana epey benzediğini ancak beyinlerinin daha farklı olduğunu ortaya koyuyor.
Almanya’nın Leipzig şehrindeki Max Planck Evrimsel Antropoloji Enstitüsü’nde görev yapan Paleoantropolog Philipp Gunz, Nature dergisine yazdığı makalede “Doğu Afrika’daki tek bir beşikten evrimleşmedik” vurgusunu yaptı. Gunz, Afrika genelinde birbiriyle bağlantılı gruplar halinde evrimleşildiğini öne sürdü.
Homo sapiens’in yaşayan en yakın akrabaları şempanzeler ve bonobolar. Bu türlerin 6 milyon yıl önce ortak bir atayı paylaştığı belirtiliyor. Ortak atadan ayrışmaları sonrası modern insanın atası Homonid olarak adlandırılan farklı bir türü oluşturdu.
EN ESKİ FOSİL DOĞU AFRİKA’DAYDI
Bugüne kadar Homo sapiens’e ait en eski fosil Doğu Afrika’daki Etiyopya’da bulunmuştu. 2003 yılında 160 bin ila 154 bin yıl yaşındaki bir Homo sapiens kafatasına rastlanmıştı. Omo-Kibish’te bulunan kafatası parçaları ise 195 bin yıllıktı.
Buna benzer bulgular, Homo sapiens’in Doğu Afrika’daki nispeten sınırlı bir bölgede evrimleştiği sonucuna varılmasına neden olmuştu.
Homo sapiens’in yaklaşık 70 bin yıl önce Afrika’dan dünyaya yayıldığı tahmin ediliyor.
1961’DE BULUNAN FOSİLLER KAFA KARIŞTIRDI
Yine de paleoantropologlar, Afrika’nın farklı bölümlerinde buldukları Homonid fosilleriyle Homo sapiens’in bu kadar dar bir alanda evrimleşmemiş olabileceğini belirtiliyordu. 1961’de Fas’ta madenciler, Cebel İrhud’da kafatası, kemik parçaları ve çakmak taşından yapılma kesici bir alet buldu. Araştırmacılar, bu kalıntıların 40 bin yıllık olduğunu düşünüyordu. Ancak 1980’de Jean Jacques-Hublin, bulunan çene kemiği üzerinde daha kapsamlı bir araştırma yaptı. Bugün Max Planck Enstitüsü’nde çalışan Jean Jacques-Hublin, bir röportajında “Dişleri bugünkü insanlara benziyordu ancak şekli ilginç bir şekilde primitifti. Mantıklı gelmiyordu” demişti.
KESİCİ ALETLER BİLİM İNSANLARINA YOL GÖSTERDİ
2004’ten bu yana Hublin ve meslektaşları, Cebel İrhud’da çalışmalarını sürdürüyor. Hemen hemen aynı dönemde ölen 5 kişiye ait kafatası kemikleri dahil olmak üzere çok sayıda fosil bulundu. Bölgede bunlarla birlikte kesici aletler de bulunmuştu ve çoğu yanmış görünüyordu. Bilim insanlarına göre bu bölgenin sakinleri büyük ihtimalle yemek pişirmek için ateş yakıyordu ve bu aletler yerin altına gömülüyordu.
Bilim insanları ısılışıldama(termolüminesans) yöntemiyle aletlerin kaç yıl önce yakıldığını araştırdı ve 300 bin yıl yanıtını aldı. Bunun üzerine bölgede bulunan kafataslarının da aynı yaşta olması gerektiği fikri oluştu.
Diş ve çene yaşına rağmen anatomik detaylar kemiklerin Neandertaller gibi başka bir Hominid grubuna değil Homo sapiens’e ait olduğunu gösterdi.
Cebel İrhud’da bulunan insanların çenelerinin küçük, suratlarının düz ve geniş olduğu ve bugünkü insanlardan çok da farklı olmadığı belirtiliyor.
Jean Jacques-Hublin, “Yüzleri, bugün metroda yürürken karşınıza çıkabilecek herhangi birinin yüzü gibi” diyor.
“BEYİNLERİ FARKLI”
Londra’daki Doğal Tarih Müzesi’nde görev yapan Christopher Stringer ise Cebel İrhud sakinlerinin beyinlerinin bugünkü insanlara fazla benzemediğini söylüyor.
Max Planck Enstitüsü’nden Dr. Gunz, insan beyninin, evrimin sonraki aşamalarından birinde daha yuvarlak hale gelmiş olabileceğini söylüyor. İnsan beyninin arka bölümündeki iki bölgenin binlerce yıl içerisinde büyüdüğü belirtiliyor.
CEBEL İRHUD İNSANLARI
Cebel İrhud’daki insanlar, ateş yakabiliyor, tahtadan mızraklar gibi karmaşık silahlar yapabiliyor ve bunlarla 300 bin yıl önce geniş bir ova olan Sahra’da ceylanları ve diğer hayvanları avlayabiliyordu. Cebel İrhud’un 20 mil güneyindeki başka bir bölgede de benzer kesici aletler bulunduğu belirtiliyor. Bu, erken dönem Homo sapiens’in geniş mesafelere yayılabildiği ve kaynaklarını kullanabildiğine işaret. Afrika’nın başka bölgelerinde aynı döneme ait çok sayıda kesici alet bulunmuştu ve bilim insanları bunları kimin yaptığını merak ediyordu. Cebel İrhud’da bulunan fosiller bunların erken dönem Homo sapiens tarafından yapılmış olabileceğini gösteriyor.
Ve Dr. Gunz ve meslektaşlarının iddiası doğruysa bu, Homo sapiens’in birbiriyle bağlantılı gruplar halinde Afrika’nın genelinde evrimleştiğine işaret ediyor olabilir.
Wisconsin Üniversitesi’nden John Hawks ise bu fikrin makul olduğunu ancak bu aletlerin Homidiler tarafından da kullanılmış olabileceğini söylüyor. Hawks, “Beyinleri modern insan kadar büyük olsa da henüz yuvarlak şeklini almamış. Daha çok Hominid’lere benziyor” diyor.
Yoruma kapalı.