PİRHA- 2026 yılına girilirken halk, ‘Gağan Bayramı’nı kutlamaya hazırlanıyor. Piri Sevdin Ocağı evladı Ali Doğan ‘Gağan Bayramı’nın temel inanç, itikat, kültür yaşamında kadim bir halk geleneği olduğunu söyleyerek, “Her toplum yeni yılın gelişini çeşitli kutlamalar yaparak kutluyor. Belki herkeste farklı bir isimle adlandırılıyor ama tüm toplumlar için kadim bir gelenektir” dedi.
Her toplum yeni yılın gelişini kendine özgü bayramlarıyla kutlarken, Aleviler, 2026 yılının gelişini ‘Gağan Bayramı’yla kutlamaya hazırlanıyor. Karanlığın yenilip, ışığın ve umudun dönüşü olarak adlandırılan Gağan Bayramı, diğer bir deyişle ‘Ser Sala Nu’ diye de adlandırılıyor.
Ali Doğan ile gerçekleştirdiğimiz röportajda Gağan Bayramı’nı konu aldık. 1956 doğumlu olduğunu ve çocukluğundan beri bu bayramı kutladığını ifade eden Doğan, ” Gağan Bayramı’nda üç gün boyunca yapılan her şeyi a’dan z’ye yaşadım. Gağan bir yaşamdı. Ama aynı zamanda bir inançtı, bir kültürdü” dedi.
“GAĞAN BAYRAMI KADİM BİR GELENEĞİMİZDİR”
Gağan Bayramı’nın belli bir günü, ayı ve zamanı olduğunu söyleyen Doğan, “Bu kadim geleneğimizin belli bir günü, ayı, mevsimi vardır. Bunu her istediğin günde, ayda, mevsimde kutlayamazsın. Toplumumuz bunu biliyor. Yani ne zamandır, hangi gün başlıyor, hangi gün bitiyor” dedi.
Gağan’ı bize anlatırlarken, “ Gağan, dört haftadır. İlk üç hafta diğer milletlerin, son hafta da bizimdir” diye anlatırlardı. Devamında ise şunları aktardı: “Gağan Bayramı kimseye ait değil, herkese ait bir bayram. Herkes sırasıyla bu bayramı kutlamışlar. Her hafta bir halk kutlamış. Şimdi bunlar kimdir? Ermenilerdir, Süryanilerdir, Hristiyanlardır.”
Gağan Bayramı’nın Aralık ayının ortasında başlayıp, Ocak ayının ortasına kadar devam eden bir aylık süreç olduğunu ifade eden Doğan, “Yeryüzündeki toplumların tümü, bu ayı kutlayarak karşılıyorlar. Bu bizde de öyledir. Yani bu insanlığın kadiminde gelen bir gelenektir. Adı farklı olabilir. Şimdi bizde de adı ‘Gağan’dır. Ya da ‘Ser Sala Nu’ diyoruz” diye belirtti.
Gağan sürecinde 7’den 70’e herkesin yaptığı bir şey olduğunu ifade eden Ali Doğan, “Ben çocukken köydeydim. Gağan olduğu zaman o üç gün bizim için bayram niteliğinde geçiyordu. Geziyorduk, lokmalarımızı topluyorduk. Büyüklerimiz ise farklı uğraşlar içine giriyordu. En başta Gağan’a küs girilmezdi. Eğer küs olanlar varsa barıştırılırdı. Diğer yandan hem beden temizliği hem de ev temizliği yapılır. Mezarlara gidilir, lokma ve niyazlar verilirdi. Bunların hepsi toplumun yaşam, gelenek, inanç ve kültürünü temsil eden ritüellerdir” dedi.
Öte yandan Gağan kütüğü yakma, bütün hayvanlara buğday pişirilerek lokma dağıtıma, ‘ser sala’ gecesi çeşmeden eve su getirme gibi başka ritüellerin olduğuna da dikkat çeken Doğan, ‘Ser Sala Nu’ gecesinin hem yeni yılın başlangıcı hem de Gağan haftası olduğunu söyledi.
PİRHA/DERSİM

Yoruma kapalı.