Alevi Haber Ajansi

Eşitlik uğruna bir can: Şeyh Bedrettin idamının yıl dönümü!

PİRHA – Osmanlı tarihinin en tartışmalı ve en güçlü figürlerinden biri olan Şeyh Bedrettin, idam edilişinin yıldönümünde bir kez daha adalet, eşitlik ve ortak yaşam arayışının simgesi olarak anılıyor. Aradan geçen yüzyıllara rağmen Bedrettin’in darağacında susturulmak istenen düşünceleri, bugün hâlâ toplumsal hafızada yaşamayı sürdürüyor.

15. yüzyılın başında, Fetret Devri’nin siyasal ve toplumsal kırılmaları içinde ortaya çıkan Şeyh Bedrettin, yalnızca bir din âlimi değil; mülkiyet ilişkilerini, iktidarı ve adaleti sorgulayan güçlü bir düşünce insanıydı. Kadılar yetiştirmiş, kazaskerlik yapmış, devletin merkezinde bulunmuş bir isim olmasına rağmen, eşitlikçi fikirleriyle sarayın sınırlarını aşarak yoksulların, köylülerin ve dışlananların sesi haline geldi.

Bedrettin’in düşüncesi, din, mezhep ve etnik ayrımları reddeden bir ortak yaşam fikrine dayanıyordu. “Yârin yanağından gayrı her şeyde ortaklık” anlayışı, dönemin iktidarı açısından yalnızca bir fikir değil, düzeni tehdit eden bir meydan okumaydı. Bu fikir, Ege’de Börklüce Mustafa ve Torlak Kemal öncülüğünde somut bir toplumsal harekete dönüşünce, devletin cevabı sert oldu: katliamlar, idamlar ve ibretlik cezalar.

Şeyh Bedrettin ise 1420 yılında Serez’de idam edildi. Bedeni darağacında yok edilmeye çalışıldı ancak düşünceleri halkın hafızasında kök saldı. Osmanlı resmi tarihinin “isyan” ve “fitne” olarak tanımladığı Bedrettin hareketi, halk anlatılarında ve özellikle Alevi-Bektaşi geleneğinde adaletin, paylaşımın ve rızalığın simgesi olarak yerini aldı.

Bugün Şeyh Bedrettin’in idam edilişi, yalnızca tarihsel bir olay olarak değil, eşitlik talebinin devlet aklıyla çatışmasının erken bir örneği olarak anılıyor. Bedrettin’in susturulmak istenen sesi, yüzyıllar sonra bile mülkiyetin kutsallaştırılmasına, adaletsizliğin kader gibi sunulmasına karşı bir itiraz olarak yankılanıyor.

Darağacında son bulan Bedrettin’in yaşamı, aslında bir son değil; bu topraklarda bitmeyen hakikat ve adalet arayışının başlangıcı olarak görülüyor. İdam edilişinin yıldönümünde Şeyh Bedrettin, tarihin karanlık bir sayfasında değil, bugün hâlâ sorulmaya devam eden şu sorunun içinde duruyor: Daha eşit, daha adil bir yaşam mümkün mü?

HABER MERKEZİ

 

Bunları da beğenebilirsin

Yoruma kapalı.