PİRHA- 10. Mersin CNR Kitap Fuarı sona ererken, yazar ve yayıncılar fuardaki gerilemeyi “ekonomik kriz ve bilinçli kültür politikalarının sonucu” olarak değerlendirdi. Yazar ve yayıncılar, düşük ilgi ve yetersiz organizasyonun tesadüf olmadığını belirterek, kültür-sanat alanına yönelik devlet politikalarının fuara da yansıdığını vurguladı.
Mersin Yenişehir Fuar Merkezi’nde düzenlenen 10. Mersin CNR Kitap Fuarı sona ererken, etkinliğe dair çok sayıda eleştiri gündeme geldi. Fuarda hem ziyaretçi sayısının düşük olması hem de organizasyon eksiklikleri dikkat çekti. Yayıncılar, yazarlar ve sektör temsilcileri, fuar alanının daraltılmasından duyuru eksikliğine, yüksek maliyetlerden kültürel etkinliklerin azalmasına kadar birçok başlıkta tepkilerini dile getirdi. Katılımcılar, fuarın her yıl gerilediğini vurgulayarak, kültür-sanat alanının giderek daraltılmasının bilinçli bir politikanın sonucu olduğunu ifade etti.
“FUAR POTANSİYELİNİ YANSITMIYOR”
Öteki Yayınevi’nden Vedat Yeniçeri, fuarın önceki yıllarla kıyaslanmayacak kadar gerilediğini belirterek, “Pandemiden önce fuar oldukça canlı ve ilgi çekiciydi, ancak yıllar içinde hem organizasyon hem de içerik olarak çok geriledi. Bu yıl fuar sadece bir salona sıkışmış ve kültür yayıncılığına yönelik katılım oldukça düşük. Fuarın kitlesi, kitaba değil, daha çok objelere ilgi gösteriyor. Şehirde fuar hakkında hiçbir duyuru yapılmıyor, sadece sosyal medya üzerinden duyurular yapılıyor. Bu durum, fuarın zayıf ve verimsiz geçmesine sebep oluyor. Bu tarz fuarlarda ciddi bir ekonomik kriz, kültürel politikalar ve devlet müdahalesi de etkili” diye konuştu.
“KİTAP FUARI DEĞİL, OYUNCAK FUARI” ELEŞTİRİSİ
Fuarın, kitap fuarı vasfından giderek uzaklaştığını dile getiren Vesta Yayınları Genel Yayın Yönetmeni İsmail Aktaş, “Mersin Kitap Fuarı, beklentilerin çok altında. Organizasyon kötü, stant ücretleri düşük, şehirde sivil toplum kuruluşları fuar hakkında bilgi sahibi değil. Fuarda kitaplar yerine daha çok kırtasiye ve hediyelik eşya satılıyor. Bunun yanı sıra, okurlar ile yayıncıların buluşması zorlaşıyor. Bizim özgün yayın çizgimiz nedeniyle bir nebze ilgi görüyoruz, ancak genel olarak fuar kötü. Fuarlara katılım düşük, masraflar yüksek. Ekonomik koşullar ve hükümetin yayıncılığa karşı yaklaşımı, durumu olumsuz etkiliyor. Yayıncılara ciddi destekler verilmesi gerektiğini düşünüyoruz; özellikle KDV indirimi ve mali destekler sağlanmalı” dedi.
Edebiyat öğretmeni ve yazar Faik Güçlü ise son yıllarda fuarın giderek sönükleştiğini söyleyerek, “Bu yıl fuar alanı yarıya düşmüş durumda. Ulusal yayınevleri gelmiyor. Hediyelik eşya stantları kitaplardan daha fazla ilgi görüyor. Mersin, pek çok küçük ilin bile gerisine düşmüş durumda” ifadelerini kullandı.
GİRİŞ ÜCRETİNE TEPKİ
Yazar Yusuf Baran Beyi, fuarın giriş ücretine de dikkat çekerek, “Giriş parası alınması yazarları ve yayınevlerini olumsuz etkiliyor. Veliler sadece çocuklarına kitap alıyor, kendilerine almıyorlar. Oysa örnek olmak için önce ebeveynlerin okuması gerekir. Diyarbakır Fuarı’nda insanlar poşet poşet kitap alıyor. Mersin’de bu ilgi yok” diye kaydetti.
Bir diğer yazar Nazmi Bayır ise fuardaki ilgi düşüklüğünü ülkenin genel gidişatıyla ilişkilendirerek, “Türkiye’de okur azaldı, sanata ilgi yok. Ekonomik kriz, yanlış politikalar, eğitimin çökmesi… Bunların hepsi fuarlara da yansıyor. Mersin’in böyle olmaması lazım ama ilgi her yıl azalıyor. İnsanlara çağrım; dirençlerini kaybetmesinler, bir araya gelsinler, dayanışsınlar. Umut hala var” dedi.
“KÜLTÜREL GERİLEME SÖZ KONUSU”
Yazar Alihan Demir, kültürel etkinliklerin her yıl azaldığını vurgulayarak, şunları söyledi:
“Genel bir kültürel gerileme yaşanıyor. Yıllar önceki coşku ve kalabalık artık yok. Sahaflar, söyleşiler, buluşmalar artık yok denecek kadar az. Fuar tek hole sıkıştı. Belediyeler ve ilgili kurumların yeterince sorumluluk almadığı görülüyor. Kimlik kartlarının geç verilmesi, ulaşım düzeni, anonslar, park sorunu, yayınevlerinin katılmaması gibi pek çok aksaklık var. Bu görüş sadece bana ait değil; okurlar, yazarlar, yayıncılar ve firma sahipleri de aynı şeyi söylüyor. Olumsuz koşullar bizi durdurmuyor. Yazmak zaten akıntıya karşı durmaktır. Edebiyatın doğası muhaliftir; vazgeçmeyi, geri çekilmeyi kabul etmez. Binlerce yıllık kültür birikimi bize direnç göstermeyi öğretti. Biz yazarlar bu şartlarda daha içe kapanmak yerine, daha fazla üretmeyi, daha çok direnç göstermeyi seçiyoruz. Bu sorunlar bizi yıldırmıyor, ama üzüyor. Yine de yeni sorumluluklar alarak, daha geniş bir perspektifle yazmaya devam ediyoruz. Zor zamanlar bizim için bahane değil; aksine yazmanın neden gerekli olduğunu yeniden hatırlatan bir durum.”
“PİYASACI FUAR ANLAYIŞI EDEBİ NİTELİĞİ DÜŞÜRÜYOR”
Yazar Erman Şahin, fuarın niteliğinin ciddi şekilde düştüğünü belirterek, “Önceki yıllarla karşılaştırınca bu yıl hem katılım hem de edebi nitelik bakımından ciddi bir düşüş var. Stant fiyatlarının yükselmesi, maddi gücü olan yayınevlerinin fuara katılabilmesi gibi bir tablo oluşturuyor. Bu da edebi çeşitliliği ve niteliği azaltıyor. Popüler kültür, bilimkurgu ve fantastik türlere yönelim artmış durumda. Ayrıca takı–eşya stantlarının kitaplardan daha fazla olması düşündürücü ve fuarın amacını zayıflatıyor. Yine de çocukların getirilmesi, ailelerin fuara uğraması açısından bir fuarın varlığı hala değerli” diye konuştu.
Şahin, çözüm için, “Fuarın “piyasacı–stand satıcı” bir mantıktan çıkarılması gerekiyor. Tüyap’ın yaptığı gibi kültür–sanat odaklı, kriterleri net ve nitelikli bir organizasyon modeli uygulanmalı. Belediyeler ve yerel kültür sanat komisyonları daha aktif rol almalı; bölgesel bir işbirliği sağlanmalı. Adana’da fuar var diye Mersin’de olmaması için bir neden yok; Akdeniz bölgesinde Mersin ve Hatay gibi şehirler bu yükü rahatlıkla taşıyabilir. Yerel ve ulusal yazarların bir araya gelmesi, birbirini tanıması ve şehrin kültürel dokusunun güçlenmesi açısından fuarın profesyonelce planlanması şart” önerilerinde bulundu.
Fatoş SARIKAYA- Diren KESER/ MERSİN
Yoruma kapalı.