Alevi Haber Ajansi

Nusaybin’de binlerce kadın haykırdı: Savaş istemiyoruz, barış istiyoruz!-VİDEO

PİRHA- 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü dolayısıyla Mardin-Nusaybin Kadın Platformu öncülüğünde kadınlar basın açıklaması yaptı. Açıklamada, “Kadınlar omuz omuza verdiğinde, aşamayacakları hiçbir engel yoktur.” denildi.

25 Kasım 1961’de Dominik Cumhuriyeti’nde bir uçurumun dibinde cesetleri bulunan Mirabel Kardeşler’in mücadelelerinden ilham alan Birleşmiş Milletler, bu tarihi Kadına Yönelik Şiddetin Yok Edilmesi İçin Uluslararası Mücadele Günü ilan etti.
25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Dayanışma ve Mücadele Günü’nde Nusaybin’de de kadınlar alanlardaydı. Mitanni Kültür Merkezinde buluşan kadınlar Barış parkına yürüyerek burada basın açıklaması yaptı.
“Jin, jiyan, azadî” sloganı eşliğinde yürüyen kadınlar, sık sık “Kadın cinayetleri politiktir”, “Kadınlar savaş değil, barış istiyor”, “Çocuk ölümleri politiktir”, “Kadın, yaşam, özgürlük” sloganları attı.

25 Kasım mesajlarının yer aldığı pankart ve dövizleri taşıyan kadınlar, demokratik toplumda şiddetsiz özgür yaşama taleplerini dile getirdi. Yürüyüşe Nusaybin Belediyesi eş başkanları Gülbin Şahin Dağhan- Selahattin Ay, DEM Parti ve DBP il ile ilçe örgütleri, Tevgera Jinên Azad (TJA), Dem Parti Mardin milletvekili Beritan Guneş, Barış Anneleri, kadın örgütleri, siyasetçiler ve çok sayıda kadın katıldı.

“KADINA ŞİDDET RASTLANTI DEĞİLDİR”

Açıklamayı kadınlar adına Hatice Öncü okudu.

“Jin, Jiyan, Azadî” şiarını yükseltmek ve örgütlü duruşu büyütmek gerektiğini vurgulayan Hatice Öncü,

“Kadına yönelik şiddet, bireysel bir sorun ya da rastlantı değildir; devlet politikalarıyla örgütlenen erkek egemen sistem tarafından sistematik biçimde üretilen bir gerçekliktir. Eşitsizliklerin, adaletsizliğin, ayrımcılığın ve demokratik eksikliklerin olduğu her yerde şiddet büyür. Bu şiddet, sadece sokakta ya da işte değil; evde, okulda, siyasette, yaşamın her alanında kadınları hedef alır. Bu sistematik şiddetin bir parçası olarak çocuk istismarı ve doğa/ekoloji katliamı da aynı zihniyetin ürünüdür; çünkü işgal ve erkek egemen iktidar, yaşamın kaynağı olan doğayıda, çocukların geleceğini de bir savaş alanına dönüştürür. Dünya genelindeki veriler gösteriyor ki “kutsal” olarak sunulan aile yapısı, kadınlar için en tehlikeli alanlardan biri hâline gelmiştir. Erkek devlet sistemi, kadının yaşamının her aşamasını bedeninden kaderine kadar denetim altına almak istemekte; bu sınırlara sığmayan kadınları ise hedefe koymaktadır. “İntihar”, “ev kazası” gibi ifadeler çoğunlukla erkek şiddetinin üzerini örtmekte, taciz ve tecavüz pek çok ülkede açıkça tanımlanmadığı için erkek şiddeti teşvik edilmektedir. Bu yüzden 25 Kasım’ın özü, devlet eliyle sürdürülen bu şiddete karşı durmaktır. Bugün dünyada süren savaşlar, kapitalist sistemin ve ulus-devletlerin en ağır şiddet biçimidir. Bu savaşlarda ilk hedef kadınların emeği, bedeni ve yaşamıdır. Bu politikalara karşı “Jin, Jiyan, Azadî” şiarını yükseltmek ve örgütlü duruşu büyütmek gereklidir. Dünya kadın mücadelesi defalarca kanıtlamıştır Kadınlar omuz omuza verdiğinde, aşamayacakları hiçbir engel yoktur. Biz kadınlar, yan yana ve dayanışmayla özgür ve onurlu bir yaşamı kuracağız” dedi.

“BELEDİYELERİMİZE DOMİNİK CUMHURİYETİ DÜŞÜNCESİYLE KAYYIM ATIYORLAR”

Nusaybin Belediyesi eş başkanı Gülbin Şahin Dağhan ise “25 Kasım günün anlamı; 1960 Dominik Cumhuriyeti’nde evet adı Cumhuriyet ama faşistler. 3 değerli Mirabel Kardeşler bu faşistliğe ayaklandı. Bu ayaklanmadan sonra Dominik Cumhuriyeti “iki tehlike vardır. Bir tanesi bu 3 kardeş” dedi. Bir devlet 3 kadından korktu ve bu 3 kardeşi katletti.  2014’ten beri de belediyemize Dominik düşüncesiyle kayyım atıyorlar. Bunun sebebi de kadınlardı ve kadın emeğiydi Nusaybin bir kadın şehri çünkü Nusaybin kadın ve insan hakkını savunuyordu. Bunu bozmak için kayyımlara başvurdular. Bu kirli politika 9 yıldır devam ediyor. 9 yıl az bir şey kaybetmedik 25 yıl geri gittik. Geri giden yıllar hep kadın, çocuk ve gençlerin hakları ile ilgiliydi. 9 yıl kayyım atılmasaydı şu an çok farklı, renkli ve güzel bir yerdeydik. Bugün Barış parkında toplanan kadınlar olarak şunu demek istiyoruz; Nusaybin de kadın üstüne olan şiddeti kabul etmiyoruz. Biz kadınlar varız her alanda ve her yerdeyiz bizi kabullenmeye mecbursunuz” dedi.

“KADIN VE ÇOCUK ÖLÜMLERİNE YOL VERMEYECEĞİZ”

Kadın ölümlerine dikkat çeken Beritan Guneş ise “Bugün kadınlar niye Diyarbakır, Urfa, Van İstanbul ve Ankara’da alanlardalar. Çünkü kadınlar artık yaşamak istiyor. Kadınlar iş yerinde, evde, sokakta ve her yerde katliamla yüz yüze gelmiş. Her gün kadınlar ölüyor. Kadınlar haklarını arayıp yaşamlarını savunuyorlar. Biz burayız kadın ve çocuk ölümlerine yol vermeyeceğiz” dedi.

PİRHA/MARDİN

 

Bunları da beğenebilirsin

Yoruma kapalı.