PİRHA- Çukurova Göç-Der Eş Başkanı Mehmet Ali Oral, 1990’larda başlayan zorunlu göçlerin ancak kalıcı bir barış ortamıyla sona erebileceğini belirterek, geri dönüşlerin güvenlikten ekonomiye birçok düzenlemeye bağlı olduğunu söyledi.
Çukurova Göç-Der Eş Başkanı Mehmet Ali Oral, 1990’lı yıllarda Kürdistan’daki köy yakmalarından başlayan büyük göç dalgasının, Türkiye’nin barış sürecine nasıl etki ettiğini ve toplumsal huzurun sağlanması için atılması gereken adımları PİRHA’ya değerlendirdi.
Göçlerin sadece fiziksel değil, toplumsal yapıyı da derinden sarstığını belirten Mehmet Ali Oral, barış sürecinin bu göçlerin geri dönüşünü nasıl mümkün kılabileceğini anlattı. Oral, barış ve demokratik toplum sürecinin, toplumsal barış ve güvenlik temelli bir dönüşüm için kritik bir fırsat sunduğunu ifade etti.
“SÜREÇ, GERİ DÖNÜŞLER İÇİN ÖNEMLİ BİR FIRSAT”
1990’lı yıllarda Kürt coğrafyasında köylerin yakılmasıyla başlayan göç dalgası, 3 milyona yakın insanın yerinden edilmesine yol açtı. Bu dönemde, yaklaşık 4 bin köy ve mezra yakılıp yıkıldı, yüzbinlerce aile hayatta kalmak için göç etmek zorunda kaldı. 2011’de Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde kurulan Göç Komisyonu da benzer verileri ortaya koyarak, bu büyük göçün toplumsal yapıyı ne denli etkilediğini gözler önüne serdi.
Mehmet Ali Oral, 27 Şubat’tan bu yana adımları atılan ‘barış ve demokratik toplum’ sürecinin, bu göçlerin geri dönüşünü sağlayabilmek adına önemli bir şans sunduğunu ifade ederek, bu sürecin temelinde yerinden edilen insanların köylerine güvenli bir şekilde geri dönmeleri için atılacak adımların yer aldığını belirtti. Oral,
“Burada en önemli mesele, göç eden insanların güvenli ve huzurlu bir şekilde geri dönebilmesidir. Toplumsal barış için, eğer geri dönüş sağlanacaksa, o zaman köy koruyucularının, yani silahlı unsurların köylerden uzaklaştırılması gerekir. Çünkü bu insanlarımızın, evlerine dönebilmesi için o güven ortamının sağlanması şarttır. Bu sadece güvenlikle ilgili bir mesele de değil, aynı zamanda ekonomik bir mesele. Yıkılmış köylerin yeniden inşa edilmesi, insanların hayatlarını tekrar kurabilmesi için ekonomik desteklerin verilmesi gerekiyor. Hayvancılıkla geçimini sağlayan aileler için hayvancılık desteği sağlanmalı, tarım arazileri ellerinden alınan köylüler için de mal varlıklarının iade edilmesi gerekiyor. Çünkü ancak bu şekilde insanlar tekrar köylerine dönebilir. Ve bir köyün var olduğunu, yaşamın devam ettiğini görerek geri dönüş sağlanacaktır” dedi.
“TOPLUMSAL BARIŞ İÇİN ÖCALAN MUHATAP ALINMALI”
Mehmet Ali Oral, barış sürecinin başarılı olabilmesi için çözüm sürecinin muhataplarıyla görüşmelerin yapılmasının zorunlu olduğunu vurgulayarak, “Sayın Öcalan ile görüşmeden, bu sürecin ilerlemesi ve sağlıklı bir çözüm önerisinin ortaya çıkması mümkün değildir. Eğer toplumsal barışı sağlamak istiyorsak, bu süreç mutlaka kapsamlı bir şekilde yürütülmelidir. Meclis’te oluşturulan komisyonun raporunun sağlıklı bir şekilde ilerlemesi, sadece anayasal değişikliklerin yapılması değil, aynı zamanda meclisteki diğer komisyonlarla da entegrasyon içinde olması gerekmektedir” diye konuştu.
Oral, sözlerini şöyle tamamladı:
“Çözüm süreci, Meclis’te yapılacak çalışmaları ve yasal düzenlemeleri de içeriyor. Anayasa Komisyonu’ndan, İnsan Hakları Komisyonu’na kadar bir dizi komisyonun bu süreci ele alması gerekiyor. Bütün bu komisyonların raporları, Cumhurbaşkanının onayına sunulacak ve ancak o zaman barış için yasallaşma süreci tamamlanacaktır. Eğer bu adımlar atılır ve insanlar huzur içinde evlerine geri dönerse, toplumsal barış ve kardeşlik temelinde bu süreç noktalanmış olacaktır.”
Fatoş SARIKAYA/ MERSİN
Yoruma kapalı.