PİRHA- Mersin Kadın Platformu üyelerine, yapılmamış bir eyleme katıldıkları iddiasıyla idari para cezaları gönderildi. Cezalardan biri o gün cezaevinde bulunan Akdeniz Belediyesi Eş Başkanı Nuriye Arslan’a tebliğ edildi.
Mersin Kadın Platformu üyelerine, gerçekte yapılmamış bir eyleme katıldıkları iddiasıyla idari para cezaları tebliğ edildi. Cezalardan biri, söz konusu tarihte cezaevinde bulunan Akdeniz Belediyesi Eş Başkanı Nuriye Arslan’a de gönderildi. Şu ana kadar en az 17 kadın, Kabahatler Kanunu’nun 32. maddesi kapsamında “mülki amirin emrine aykırı davranmak” iddiasıyla para cezası tebligatı aldı. Platform temsilcileri, ceza tebligatlarının gelmeye devam ettiğini ve sayının artabileceğini belirtti.
OLMAYAN EYLEME PARA CEZASI
Tebligatlarda, kadınların 16 Eylül 2025 tarihinde Mersin’in Adnan Menderes Bulvarı, Cep Sineması önü adresinde izinsiz bir eyleme katıldıkları ileri sürülüyor. Ancak platform bileşenleri, belirtilen yer ve tarihte herhangi bir eylem ya da toplanmanın gerçekleşmediğini ifade ediyor.
Cezalara ilişkin en dikkat çekici noktalardan biri, yerine kayyım atanan Akdeniz Belediyesi Eş Başkanı Nuriye Arslan’a da aynı gerekçeyle ceza tebligatı gönderilmesi oldu. Arslan, iddia edilen eylem günü Kayseri Bünyan T Tipi Kadın Kapalı Cezaevi’nde tutuklu bulunuyordu. Cezaevinde olan bir kişiye eyleme katılma gerekçesiyle idari yaptırım uygulanması, avukatlar ve platform bileşenleri tarafından açık bir maddi hata ve hukuksuzluk olarak değerlendirildi.
“TUTANAKLARLA GERÇEKLER ARASINDA BAĞ YOK”
Konuya dair PİRHA’ya konuşan Çağdaş Hukukçular Derneği’nden (ÇHD) Avukat Behiye Çetin, “İlginçtir ki bir hayal ürünü idari para cezası düzenlenmiş. Fakat daha da ilginç olan; Akdeniz Belediye Eş Başkanı Nuriye Aslan’a da aynı cezanın gelmesi. Bunların hepsine itiraz edeceğiz. Bu 17 kadına yazılan cezalar tamamen haksız ve keyfiyetle ilgili bir durum” dedi.
Çetin, daha önceki yıllarda da Mersin Kadın Platformu’na eyleme katıldıkları gerekçesiyle para cezası yazıldığını hatırlatarak, “O yıllarda da gerekli itirazlarımızı yaptık ve mahkeme itirazlarımızı kabul etti, Anayasa Mahkemesi’nin lehimizde verdiği bir karar var. Hepsine itiraz dilekçelerinde ek olarak yer vereceğiz” diye konuştu.
“KADINLARIN HUKUKİ MÜCADELESİ HAYATİ ÖNEMDE”
Son olarak kadınların hukuki mücadele yürütmesinin hayati önemde olduğunun altını çizen Behiye Çetin, şunları söyledi:
8 Mart’tan bu yana bir sertleşme, kadınlara bir gözdağı verme, yıldırma ve barışçıl olan eylemlere bir saldırı var. Mersin özelinde ise çanta arama dayatması, barikatlar kurma yönünde polisin bir baskısı var. 28 Ekim’de 11. Yargı Paketi’ne dair yapılan açıklamada ciddi bir saldırı oldu. Bunun temelinde gökkuşağı bayrağının suç unsuru olarak görülmesi ve hedef alınması var. Öte yandan hukuki güvenlik meselesi aslında temel ihtiyaçlarımızdan birine dönüştü. Şu an tam bir keyfiyet durumu var. Yani aslında yazılı olana uydurma derdi de kalmamış. O yüzden özellikle kadınların yazılı hukuka sahip çıkması çok mühim. Mağdur tarafın elinde hangi güç varsa, hangi araçları varsa onu sonuna kadar kullanması gerekiyor.”
Fatoş SARIKAYA/ MERSİN
Yoruma kapalı.