PİRHA-Bir kadın, bir gazeteci, bir ses… Ezgi Soysal. Üç yıldır aynı mahallede yaşadığı insanlar tarafından sistematik şiddete, tacize ve tehdide maruz kalıyor. Defalarca CİMER’e, belediyeye, karakola gidiyor. Parmak kırılıyor, babası darp ediliyor, evinin önünde pusuya düşürülüyor. “Can güvenliğim yok” diyor. Ama devlet duymuyor.
Bu ülkede bir kadın gazeteci ölümün eşiğinden dönüyor ama adalet yerinden kımıldamıyor. Cezasızlık büyüyor, vicdan kuruyor.
Ajans emekçileri olarak, Ezgi Soysal arkadaşımızın, CAN TV ekranlarındaki o kararlı sesini iyi biliriz. Şimdi o ses adalet istiyor. Ocak’ta saldırıya uğradı, parmağı kırıldı. Nisan’da babasına saldırdılar. 28 Ekim’de on kişilik bir grup tarafından evinin önünde dövüldü. Saldırganlar yine serbest.
Bu ülkede kadınlar ve gazeteciler hep aynı duvara çarpıyor: cezasızlık. Fail korunuyor, mağdur yalnız bırakılıyor.
“GAZETECİLERE, KADINLARA, HALKA KARŞI AYNI EL”
Ezgi’nin tüm başvuruları kayıtta ama hiçbir koruma tedbiri yok. Bu ülkede kadınların çığlığı kayıtta, dosyalarda, raflarda ama adaletin terazisinde değil.
Kayıtlar doluyor, mezarlıklar da. Her şey sistemli bir sessizlikle örtülüyor.
Ezgi Soysal’a saldırı bir “komşu kavgası” değil; kadınlara, gazetecilere ve muhaliflere yönelmiş aynı elin uzantısı. Çünkü iktidar biliyor: korkan toplum konuşmaz.
Ama Ezgi susmadı. Susmamak, yaşamak demekti.
Ezgi yalnız değil.
Bu saldırı sadece Ezgi’ye değil, hepimize yapıldı.
Ezgi’nin sesi bizim sesimizdir.
Ve biz, o sesi susturmak isteyen her güce karşı duracağız.
PİRHA EMEKÇİLERİ
(HABER MERKEZİ)
Yoruma kapalı.